Yarın 7 Aralık… Türk milletinin hafızasında derin bir iz bırakan, Kilis'in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümü. Bu anlamlı günde, vatan savunmasında emeği geçen başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.
Ancak 7 Aralık bu yıl yalnızca tarihimizin şanlı bir sayfasının yıldönümü olmayacak; aynı zamanda yeni bir sayfanın, yeni bir yürüyüşün, yeni bir umut dalgasının miladı olarak da kayda geçecek. Çünkü Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), 9. Olağan Büyük Kongresini tam da bu sembol günde, 7 Aralık 2025 Pazar günü gerçekleştirecek.
Ankara Keçiören'deki Taha Akgül Spor Salonu'nda yapılacak kongrede 1340 delege oy kullanacak. Kongre, saat 11.00'de başlayacak ve Genel Başkan Hüseyin Baş, delegelerin önüne tek aday olarak çıkacak. BTP Genel Merkezinin duyurusunda yer alan "İstikbal biziz, biz geleceğiz" sloganı, kongrenin ruhunu ve mesajını net şekilde ortaya koyuyor.
Bu kongreyi tarihe özel kılacak en önemli nokta ise programın Atatürk'ün manevi huzurunda başlayacak olmasıdır. Türkiye'nin dört bir yanından gelen delege ve misafirler, kongre öncesinde Anıtkabir'i ziyaret edecek; Atatürk'ün aziz hatırası başında Yasinler, Fatihalar ve dualar okuyacak. Bu ziyaret, bir protokol gereği değil; Ataların izinden ayrılmama kararlılığının ve ulusal bağımsızlığa bağlılığın açık bir beyanıdır.
Bu kongrenin bir başka derin anlamı da Bağımsız Türkiye Partisi'nin Ebedî Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirlerinin ve mücadelesinin bir kez daha teyit edilecek olmasıdır. Bugün Türkiye'nin yaşadığı sorunlar, Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllar önce ortaya koyduğu çözüm modellerinin ne kadar hayati ve gerçekçi olduğunu bir kez daha göstermektedir.
Kongre, hem Atatürk'ün hem Prof. Dr. Haydar Baş'ın milli duruşunun ve bağımsızlık çizgisinin aynı kararlılıkla sürdürüleceğini tüm Türkiye'ye ilan edecektir.
Genel Başkan Hüseyin Baş ve BTP kadroları, kongrede Türk milletine önemli mesajlar verecek, ülkenin içinde bulunduğu çıkmazlara karşı umut ışığını göstereceklerdir. Bu kongre, yalnızca bir siyasi örgütlenme süreci değil; millete yeni bir çıkış yolu sunma iradesidir.
Kısacası, 7 Aralık 2025 tarihi hem geçmişi anma hem de geleceği kurma günü olacaktır.
Bu kongrenin ülkemize, milletimize ve demokrasiye hayırlı olmasını diliyorum.
Ancak 7 Aralık bu yıl yalnızca tarihimizin şanlı bir sayfasının yıldönümü olmayacak; aynı zamanda yeni bir sayfanın, yeni bir yürüyüşün, yeni bir umut dalgasının miladı olarak da kayda geçecek. Çünkü Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), 9. Olağan Büyük Kongresini tam da bu sembol günde, 7 Aralık 2025 Pazar günü gerçekleştirecek.
Ankara Keçiören'deki Taha Akgül Spor Salonu'nda yapılacak kongrede 1340 delege oy kullanacak. Kongre, saat 11.00'de başlayacak ve Genel Başkan Hüseyin Baş, delegelerin önüne tek aday olarak çıkacak. BTP Genel Merkezinin duyurusunda yer alan "İstikbal biziz, biz geleceğiz" sloganı, kongrenin ruhunu ve mesajını net şekilde ortaya koyuyor.
Kongrenin en anlamlı anı: Ataya saygı ve bağlılık
Bu kongreyi tarihe özel kılacak en önemli nokta ise programın Atatürk'ün manevi huzurunda başlayacak olmasıdır. Türkiye'nin dört bir yanından gelen delege ve misafirler, kongre öncesinde Anıtkabir'i ziyaret edecek; Atatürk'ün aziz hatırası başında Yasinler, Fatihalar ve dualar okuyacak. Bu ziyaret, bir protokol gereği değil; Ataların izinden ayrılmama kararlılığının ve ulusal bağımsızlığa bağlılığın açık bir beyanıdır.
Bir fikir ve davanın devamı
Bu kongrenin bir başka derin anlamı da Bağımsız Türkiye Partisi'nin Ebedî Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirlerinin ve mücadelesinin bir kez daha teyit edilecek olmasıdır. Bugün Türkiye'nin yaşadığı sorunlar, Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllar önce ortaya koyduğu çözüm modellerinin ne kadar hayati ve gerçekçi olduğunu bir kez daha göstermektedir.Kongre, hem Atatürk'ün hem Prof. Dr. Haydar Baş'ın milli duruşunun ve bağımsızlık çizgisinin aynı kararlılıkla sürdürüleceğini tüm Türkiye'ye ilan edecektir.
Millete güven ve geleceğe söz
Genel Başkan Hüseyin Baş ve BTP kadroları, kongrede Türk milletine önemli mesajlar verecek, ülkenin içinde bulunduğu çıkmazlara karşı umut ışığını göstereceklerdir. Bu kongre, yalnızca bir siyasi örgütlenme süreci değil; millete yeni bir çıkış yolu sunma iradesidir.Kısacası, 7 Aralık 2025 tarihi hem geçmişi anma hem de geleceği kurma günü olacaktır.
Bu kongrenin ülkemize, milletimize ve demokrasiye hayırlı olmasını diliyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Atatürk’ün izinde bir kongre hikâyesi / 06.12.2025
- Ehl-i Beyt’in adanmışlığı ve infakı hakkında eşsiz bir örnek / 05.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş ve Dinlerarası Diyalog karşıtı mücadelesi / 04.12.2025
- Açılım ve Dinlerarası Diyalog süreci yeniden hortlatılıyor / 03.12.2025
- Hidayet, takva ve iç huzurun yol haritası / 02.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve Papa ziyaretinin tehlikeli mesajı / 01.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve İznik üzerindeki hesaplar / 30.11.2025
- Yalan toplumu çökerten en büyük felakettir / 29.11.2025
- Açılım süreci ve Milli İrade tartışmaları derinleşiyor / 28.11.2025
- Nüfus artmıyor, tehlike kapımızda / 27.11.2025
- Ehl-i Beyt’in adanmışlığı ve infakı hakkında eşsiz bir örnek / 05.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş ve Dinlerarası Diyalog karşıtı mücadelesi / 04.12.2025
- Açılım ve Dinlerarası Diyalog süreci yeniden hortlatılıyor / 03.12.2025
- Hidayet, takva ve iç huzurun yol haritası / 02.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve Papa ziyaretinin tehlikeli mesajı / 01.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve İznik üzerindeki hesaplar / 30.11.2025
- Yalan toplumu çökerten en büyük felakettir / 29.11.2025
- Açılım süreci ve Milli İrade tartışmaları derinleşiyor / 28.11.2025
- Nüfus artmıyor, tehlike kapımızda / 27.11.2025




















































































