Neyi mi? Erdoğan veya kurmaylarının çıkıp, "Allah'tan başka ilah yoktur, Muhammet O'nun resulüdür" ikrarında bulunan ve sözüne sadık kalan ülkemizde veya dünyanın herhangi bir yerindeki, saçları açık veya örtülü her bayanın "bacımız" olduğunu beyan etmesini. Ama iktidar bu beyanı yapmadı. Kendine "bacılar" seçti. Mesela! Geçmişten beri üniversite kapılarında zulme maruz kalan her kızımızı, şimdi AKP adını alan zihniyet "bacım" diye sahiplendi. Ama çoğu AKP'li bile değildi. Aynı sahiplenmeyi kamu kurum ve kuruluşlarında da yaptılar. Ama baktılar ki! Sadece örtülüleri bacı sayarsak, iktidara gelemeyiz. Haliyle 2000'li yıllardan sonra çerçeveyi genişlettiler.Bu âcizane tespiti son yaşadığımız olaylara binaen yaptım. Evet, yaşadığımız olaylar gösterdi ki! Eğer bayansan ve iktidardakilerin bacısı olmak istiyorsan, bir AKP'li başkanın, yetkilinin veya iş adamının yahut AKP'liliği ile tanınmış bir sanatçının vs. yakını olman lazım. Bunlardan biri olamıyorsan, alt kadrolarda veya mahalle teşkilatlarında görev alıp, medyatip bir çıkışa sahip olman lazım? Hadi bunlar olmadı. O zaman sloganların Erdoğan lehine olmalı? Hatta seçim sarhoşluğuyla erkeklerin omuzlarına bile çıkarabilirsin. Sorun yok, iktidarın bacısısın. Kimse sana dokunamaz, yaptığını eleştiremez, sorgulayamaz. Öyle kot üzerine, tayt üzerine, bol boyalı surat üzerine örtü takıyormuşsun vs. önemli değil. Çünkü örtün teferruat olmuş. AKP'lisin ya, gerisi önemli değil?Amma! Sloganların hak, emek, özgürlük, milli birlik, ulusalcılık, Atatürkçülük vs. üzerine olursa damgalısın. Örtülü veya açık hiç fark etmez. Sende çok ağır ithamlarda bulunuyorsun, diyeniniz olabilir. İspata hazırım. Fazla geçmişe gerek yok. İşte Gezi, işte Dolmabahçe, işte Rize?Bir yılı geçti. Aynı nakarat; "Benim bacıma?" Hâlbuki öyle bir senaryo yaşanmamış, yazılmış. Yaşansaydı kameralara yansırdı. Bölgedeki 60 küsur kamerada bu senaryo izlenemedi. Bunu resmi makamlar açıkladı. Ama "Benim Bacım" simge olmuştu ve iyi reyting yapıyordu. Ama bu sene tepyekün hepimizin bacıları çıktı ortaya. Dövülmüşlerdi, hakarete uğramışlardı, aşağılanmışlardı ve (benim için açık veya kapalı önemli değil) bunlarda örtülüydü. Bu bacılar ortada kaldı. Erdoğan sahiplenmedi. Arkadaşları da sahiplenmedi. Çünkü bu bacılarımız iktidarı eleştiriyor, iktidarın icraatlarına karşı duruyorlardı. Gezi Olayları yıldönümünde Melek bilgili isimli bacımız gözaltına alınıyor. Polise, "kollarım acıyor, çekiştirmeyin" diye, yalvarıyor. Tam o sırada bölgede bulunan CHP vekili gözaltı otobüsünün kapılarını açtırıp, içeri giriyor. Melek Bacı, vekile yalvarıyor; "Başörtüme laf ediyorlar. Anneme, bana küfredip iteliyorlar. Yardım edin" diyerek çığlık atıyor. Tabi daha fazla konuşmasına polis müsaade etmiyor. CHP vekili Mahmut Tanal yaşadıklarını şöyle anlatıyor; "Ne yaptıklarını bilmiyoruz, çünkü otobüsün içindeki kamerayı kapatmışlar. Kamerayı açtım, umarım bunu tekrarlamazlar."Yer Rize. Vatandaş toprağına, tabiatına sahip çıkıyor. Tabiat katletme projesi olan HES'lere hayır, diyor. Oturma eylemi yapıyor. Vatandaş bilmiyor ki! HES'e hayır, demek, AKP'ye hayır, demektir. Emir geliyor, dağıtın. İyice bir dağıtıyorlar. Öyle ki dayak yiyenlerin, yaralananların fotoğrafları günlerce medyada yer aldı. Bu yaralılardan biri de Havva Bir isimli bacımızdı. Eli, ayağı dayaktan morarmıştı. Ama aynen Melek gibi Havva'da "bacı" olamadı. Sahip çıkılmadı. Birde İzmir var. Geçen yıl gözaltına alınan ve karakolda kelepçelenip, 2 polis tarafından dövülen kadına, bırak hükümeti, savcıda "bacım" demedi. Bu bacımıza, savcı 8 yıla kadar hapis istedi. Neden? Polisleri sözlü tahrik ederek dayak yediği için. Dayak atanlara ise 1 yıla kadar hapis istiyor. Çünkü ağır tahrike uğramışlar? Hey gidi dünya?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Yorumsuz Gazze yüzleştirmesi / 25.05.2025
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Yorumsuz Gazze yüzleştirmesi / 25.05.2025
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025