Baki Bektaş Hocamız bir gönül eri, bir maneviyat adamı, bir kültür ve fikir erbabıydı. Onu yakından tanıma şerefine nail olanlar, hasletlerini saymakla bitiremiyolar. İşte sizlere Baki Bektaş Hocamızla uzun yıllar teşrik-i mesaide bulunmuş yakın dostlarının dile getirdikleri hüzün yüklü ifadelerden bir demet...
Harun Kayacı (Araştırmacı-Yazar): "Millet olarak güzel bir değerimizi kaybettik. Baki Bektaş Hocamızı, 25 yıl önce tanıma şerefine nail oldum. Bazen hayat ve vazife şartlarının gereği kısa süreli ayrılıklarımız olsa da, beraberliğimiz düzenli oldu. Baki Bektaş Hocamızı anlamak için onun istifade ettiği iklimda yaşamak gerekir. Pratik zekası mükemmel bir insandı. Çok nadir yetişen evsafta bir ağabeyimizdi. Öğrencisi olma şerefine nail olamadım ancak okul dışındaki birlikteliğimizden çok istifade ettim. Onu Baki Bektaş yapan, kitlelere mal eden vatanına, milletine, bayrağına sahip çıkan onbinlerce gencin yetişmesine vesile olmasıydı. O bütün bu hasletleri, Prof. Dr. Haydar Baş'tan almıştı.
Baki Bektaş Hocamız, bizleri Prof. Dr. Haydar Baş beye taşıyan köprü oldular. Hep bize omuz verdiler. İlmi, tefekkürü, gönül dünyası hayranlık uyandırırdı. Hiç bir kompleksi yoktu. Bulunduğu ortamda kendine ve fikrine güvenen, yere sağlam basan bir karaktere sahipti. Bizim aydınımızın bozulmasının nedenlerinden biri de 'aşağılık kompleksi'dir. Türkiye'de kendi değerlerine yukarıdan bakan aydın tipi var. Baki Bektaş Hocamız, tüm bunlara sırt çevirmişti. O hep tarihine, mazisine ve maneviyatına sahip çıktı.
Biz ondan yaşça küçüktük. Hiçbir zaman zaman yaşını ortaya koymazdı. Bazen haddimizi aşardık ama buna hiç refleks göstermezdi. Gerçekten çok güzel bir ve her yönüyle milletimizin örnek alması gereken bir insandı. Eylem adamıydı. Prof. Dr. Haydar Baş bey ne yapmasını istiyorsa, onu eksiksiz yapardı. Anadolu'yu devamlı karış karış gezerdi. 2. Kuvay-ı Milliye hareketenin önde gelenlerindendi."
Örnek bir şahsiyetti
BTP Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) Üyesi Ömer Turan: "Baki Bektaş Hocamızla çok uzun zamandan beri bir birlikteliğimiz var. Hiç beklemediğimiz bir anda aramızdan ayrıldı. Kendisini ortaokuldan beri tanıyorum. Milli ve manevi değerlerimizi ondan öğrenmiştik. Baki Bektaş hocamız, bizleri Prof. Dr. haydar Baş beyin 'öğretileriyle' yetiştirdi. İnsanları, yaşantısıyla etkileyen bir şahsiyetti. Kendine başvuran kişilerin sorunlarıyla en ince ayrıntısına kadar ilgilenirdi. İnsanlar özel sorunlarını bile rahatlıkla ona taşıyabilirdi. Geçtiğimiz hafta elim trafik kazası neticesinde kendisini ziyarete gitmiştim. 7 saat ameliyatta kaldı. Hiçbir hayati tehlikesi yoktu. Kendisine iki ünite kan lazımdı. Birini ben verdim. Üzüntümü ifade etmekte zorlanıorum."
Çok farklı bir öğretmendi
Ali Rıza Bayzan (öğrencisi): "Baki Bektaş Hocamızı 1982 yılından bu yana, bir başka deyişle 21 yıldır tanıyorum. Trabzon İmam Hatip Lisesi'ni kazanmıştım. O zamanlar Baki Hocamız orada öğretmendi. Üçler Kitabevi adında bir kitapçı dükkanı vardı. Oraya gitmiştim. Öğrenci seçme ve değerlendirmede titizdi. Bana orada bir roman armağan etmişti. Bizimle çok farklı bir seviyede ilgilendi. Dostluğumuz öyle başladı.
Lise 1 ve 2. sınıflarda 'Fıkıh' dersine, Lise 3 ve 4. sınıflarda ise 'Hadis' derslerine girmişti. Çok değerli hocalarımız vardı ama onun yeri gerçekten çok farklıydı.
Baki Hocamız bizim için bir semboldü. Ömrünü insan yetiştirmeye vakfetmişti. Dersler sohbet havası içinde geçiyordu. Baki Bektaş Hocamızla karşılaşmamız benim için bir 'kader anı'ydı. Şu anımı bile etkileyen bir buluşmaydı bu. Çünkü o bizi Prof. Dr. Haydar Baş'a ulaştıran köprü olmuştu...
Bize İHL'li olmanın onurunu yaşatmıştı. Bunu özellikle Ankara'da Mekteb-i Mülkiye'yi kazandığımda hissettim. Taşradan gelen bir öğrenci olarak, hiç eziklik hissetmedim. Çünkü, o bize bu hasleti aşılamıştı."
Harun Kayacı (Araştırmacı-Yazar): "Millet olarak güzel bir değerimizi kaybettik. Baki Bektaş Hocamızı, 25 yıl önce tanıma şerefine nail oldum. Bazen hayat ve vazife şartlarının gereği kısa süreli ayrılıklarımız olsa da, beraberliğimiz düzenli oldu. Baki Bektaş Hocamızı anlamak için onun istifade ettiği iklimda yaşamak gerekir. Pratik zekası mükemmel bir insandı. Çok nadir yetişen evsafta bir ağabeyimizdi. Öğrencisi olma şerefine nail olamadım ancak okul dışındaki birlikteliğimizden çok istifade ettim. Onu Baki Bektaş yapan, kitlelere mal eden vatanına, milletine, bayrağına sahip çıkan onbinlerce gencin yetişmesine vesile olmasıydı. O bütün bu hasletleri, Prof. Dr. Haydar Baş'tan almıştı.
Baki Bektaş Hocamız, bizleri Prof. Dr. Haydar Baş beye taşıyan köprü oldular. Hep bize omuz verdiler. İlmi, tefekkürü, gönül dünyası hayranlık uyandırırdı. Hiç bir kompleksi yoktu. Bulunduğu ortamda kendine ve fikrine güvenen, yere sağlam basan bir karaktere sahipti. Bizim aydınımızın bozulmasının nedenlerinden biri de 'aşağılık kompleksi'dir. Türkiye'de kendi değerlerine yukarıdan bakan aydın tipi var. Baki Bektaş Hocamız, tüm bunlara sırt çevirmişti. O hep tarihine, mazisine ve maneviyatına sahip çıktı.
Biz ondan yaşça küçüktük. Hiçbir zaman zaman yaşını ortaya koymazdı. Bazen haddimizi aşardık ama buna hiç refleks göstermezdi. Gerçekten çok güzel bir ve her yönüyle milletimizin örnek alması gereken bir insandı. Eylem adamıydı. Prof. Dr. Haydar Baş bey ne yapmasını istiyorsa, onu eksiksiz yapardı. Anadolu'yu devamlı karış karış gezerdi. 2. Kuvay-ı Milliye hareketenin önde gelenlerindendi."
Örnek bir şahsiyetti
BTP Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) Üyesi Ömer Turan: "Baki Bektaş Hocamızla çok uzun zamandan beri bir birlikteliğimiz var. Hiç beklemediğimiz bir anda aramızdan ayrıldı. Kendisini ortaokuldan beri tanıyorum. Milli ve manevi değerlerimizi ondan öğrenmiştik. Baki Bektaş hocamız, bizleri Prof. Dr. haydar Baş beyin 'öğretileriyle' yetiştirdi. İnsanları, yaşantısıyla etkileyen bir şahsiyetti. Kendine başvuran kişilerin sorunlarıyla en ince ayrıntısına kadar ilgilenirdi. İnsanlar özel sorunlarını bile rahatlıkla ona taşıyabilirdi. Geçtiğimiz hafta elim trafik kazası neticesinde kendisini ziyarete gitmiştim. 7 saat ameliyatta kaldı. Hiçbir hayati tehlikesi yoktu. Kendisine iki ünite kan lazımdı. Birini ben verdim. Üzüntümü ifade etmekte zorlanıorum."
Çok farklı bir öğretmendi
Ali Rıza Bayzan (öğrencisi): "Baki Bektaş Hocamızı 1982 yılından bu yana, bir başka deyişle 21 yıldır tanıyorum. Trabzon İmam Hatip Lisesi'ni kazanmıştım. O zamanlar Baki Hocamız orada öğretmendi. Üçler Kitabevi adında bir kitapçı dükkanı vardı. Oraya gitmiştim. Öğrenci seçme ve değerlendirmede titizdi. Bana orada bir roman armağan etmişti. Bizimle çok farklı bir seviyede ilgilendi. Dostluğumuz öyle başladı.
Lise 1 ve 2. sınıflarda 'Fıkıh' dersine, Lise 3 ve 4. sınıflarda ise 'Hadis' derslerine girmişti. Çok değerli hocalarımız vardı ama onun yeri gerçekten çok farklıydı.
Baki Hocamız bizim için bir semboldü. Ömrünü insan yetiştirmeye vakfetmişti. Dersler sohbet havası içinde geçiyordu. Baki Bektaş Hocamızla karşılaşmamız benim için bir 'kader anı'ydı. Şu anımı bile etkileyen bir buluşmaydı bu. Çünkü o bizi Prof. Dr. Haydar Baş'a ulaştıran köprü olmuştu...
Bize İHL'li olmanın onurunu yaşatmıştı. Bunu özellikle Ankara'da Mekteb-i Mülkiye'yi kazandığımda hissettim. Taşradan gelen bir öğrenci olarak, hiç eziklik hissetmedim. Çünkü, o bize bu hasleti aşılamıştı."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.