Sosyal medyanın gücü artık inanılmaz boyutlarda. Ancak paylaşım yaparken herkesin biraz daha dikkatli olması gerekiyor. Zira hassas günlerden geçiyoruz. Konular hassas, kişiler hassas, gidişat önemli.
Afrin'e düzenlenen Zeytin Dalı harekatında Allah (c.c.) ordumuza zeval vermesin, muvaffak etsin, inşallah en az kayıpla geri dönmeyi nasip etsin. Şehitlerimize rahmet, geride kalanlarına sabır versin.
Dediğimiz gibi hassas günlerden geçiyoruz. Birlik beraberliğe en çok ihtiyacımız olan günlerdeyiz. Ancak maalesef sosyal medyada öyle paylaşımlar var ki zaman zaman haberlere de yansıyor, hatta bunu maalesef siyasilerimiz de yapıyor bazen. Şehitlerimizin hangi partiye mensup oldukları tartışılıp duruyor 1-2 gündür. Yapmayın lütfen! Ayıptır, günahtır. Bu konu particilik yapılacak bir konu değildir. Vatan müdafaası partiler üstü bir durumdur. Kimse unutmasın ki hangi partiye mensup olduğumuz -mesele vatansa eğer- önemli değildir. Hepimiz aynı derecede bu vatanın evladıyız. Siyasi fikirlerimiz ayrı olabilir, zaman zaman birbirimizi eleştiririz, tartışırız, yanlışlarımızı söyleriz ama bu milletin her bir evladı vatanını aynı derecede sever ve gerektiği yerde canını ortaya koymaktan çekinmez, aynı şekilde koşa koşa cephede yerini alır. Aynı cephede omuz omuza savaştığı gibi, aynı şehitliğe gömülür, ahirette de beraber haşrolunacaklardır. Ki gerçekten de mevcut partilerin hepsine mensup şehitler olduğu da çıkan haberlerde bu tespitimizi doğruluyor. Dolayısıyla Türk milletinin tek yürek, tek bilek olmaya ihtiyacı olduğu şu günlerde şehitleri siyasi malzeme yapmaya kimse kalkmasın! Bu kendi bacağımıza sıkmaktan başka bir şey değildir. Operasyonda her gün kelle koltukta savaşan askerimizin de moralini bozmaya, şehit olanların ailelerinin de acılarını dağlamaya gerek yok. Bundan kimse de bir şey elde edemez.
Keşke bu operasyona hiç gerek kalmasaydı. Keşke dış politikada daha tutarlı adımlar atsaydık. Keşke İncirlik'i, Kürecik'i şu anda ABD askerine kapatsak da operasyon da daha kolay olsa ve çabuk sonuçlansa. Denilecek çok şey var. Operasyon sonrasına çok dikkat etmeliyiz. Komşularımızla ilişkilerimizi düzeltip, bölgede barışı gerçek manada sağlamalıyız. Dostumuzu, düşmanımızı iyi seçmeliyiz. Komşularımızın sınır güvenliği ve iç huzuru, bizim sınır güvenliğimiz ve iç huzurumuzdur. Hepsi söylenebilir. Ama askerimize, hele de şehitlerimize kimse laf söyleyemez. Onlar sayesinde biz sıcak yatağımızda uyuyoruz. Onlar sayesinde rahatız, huzurluyuz. Allah (c.c.) kahraman ordumuzun gücünü arttırsın. Ordu ne hükümetin, ne siyasilerin, ne de bu tartışmaları yapanların ordusudur. Ordu topyekün bu milletin ordusudur. Mehmetçik hepimizin evladıdır. Benim kardeşimdir, senin oğlundur, komşunun damadıdır, arkadaşının yeğenidir. Ordunun, askerin partisi olmaz, vatan millet sevgisi olur, şehadet aşkı, cesareti olur, cengaverliği olur. O yüzden bari şehitleri, orduyu rahat bırakın, motivasyonlarını düşürmeyin, bu ülkeyi yeterince konuda bölmeye çalıştılar, bari bir de Mehmetçik üzerinden bölmeyin!
Afrin'e düzenlenen Zeytin Dalı harekatında Allah (c.c.) ordumuza zeval vermesin, muvaffak etsin, inşallah en az kayıpla geri dönmeyi nasip etsin. Şehitlerimize rahmet, geride kalanlarına sabır versin.
Dediğimiz gibi hassas günlerden geçiyoruz. Birlik beraberliğe en çok ihtiyacımız olan günlerdeyiz. Ancak maalesef sosyal medyada öyle paylaşımlar var ki zaman zaman haberlere de yansıyor, hatta bunu maalesef siyasilerimiz de yapıyor bazen. Şehitlerimizin hangi partiye mensup oldukları tartışılıp duruyor 1-2 gündür. Yapmayın lütfen! Ayıptır, günahtır. Bu konu particilik yapılacak bir konu değildir. Vatan müdafaası partiler üstü bir durumdur. Kimse unutmasın ki hangi partiye mensup olduğumuz -mesele vatansa eğer- önemli değildir. Hepimiz aynı derecede bu vatanın evladıyız. Siyasi fikirlerimiz ayrı olabilir, zaman zaman birbirimizi eleştiririz, tartışırız, yanlışlarımızı söyleriz ama bu milletin her bir evladı vatanını aynı derecede sever ve gerektiği yerde canını ortaya koymaktan çekinmez, aynı şekilde koşa koşa cephede yerini alır. Aynı cephede omuz omuza savaştığı gibi, aynı şehitliğe gömülür, ahirette de beraber haşrolunacaklardır. Ki gerçekten de mevcut partilerin hepsine mensup şehitler olduğu da çıkan haberlerde bu tespitimizi doğruluyor. Dolayısıyla Türk milletinin tek yürek, tek bilek olmaya ihtiyacı olduğu şu günlerde şehitleri siyasi malzeme yapmaya kimse kalkmasın! Bu kendi bacağımıza sıkmaktan başka bir şey değildir. Operasyonda her gün kelle koltukta savaşan askerimizin de moralini bozmaya, şehit olanların ailelerinin de acılarını dağlamaya gerek yok. Bundan kimse de bir şey elde edemez.
Keşke bu operasyona hiç gerek kalmasaydı. Keşke dış politikada daha tutarlı adımlar atsaydık. Keşke İncirlik'i, Kürecik'i şu anda ABD askerine kapatsak da operasyon da daha kolay olsa ve çabuk sonuçlansa. Denilecek çok şey var. Operasyon sonrasına çok dikkat etmeliyiz. Komşularımızla ilişkilerimizi düzeltip, bölgede barışı gerçek manada sağlamalıyız. Dostumuzu, düşmanımızı iyi seçmeliyiz. Komşularımızın sınır güvenliği ve iç huzuru, bizim sınır güvenliğimiz ve iç huzurumuzdur. Hepsi söylenebilir. Ama askerimize, hele de şehitlerimize kimse laf söyleyemez. Onlar sayesinde biz sıcak yatağımızda uyuyoruz. Onlar sayesinde rahatız, huzurluyuz. Allah (c.c.) kahraman ordumuzun gücünü arttırsın. Ordu ne hükümetin, ne siyasilerin, ne de bu tartışmaları yapanların ordusudur. Ordu topyekün bu milletin ordusudur. Mehmetçik hepimizin evladıdır. Benim kardeşimdir, senin oğlundur, komşunun damadıdır, arkadaşının yeğenidir. Ordunun, askerin partisi olmaz, vatan millet sevgisi olur, şehadet aşkı, cesareti olur, cengaverliği olur. O yüzden bari şehitleri, orduyu rahat bırakın, motivasyonlarını düşürmeyin, bu ülkeyi yeterince konuda bölmeye çalıştılar, bari bir de Mehmetçik üzerinden bölmeyin!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Asude Havuzlu / diğer yazıları
- Mutluluk… / 22.11.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020