'Başbakan özür dilesin'
Taksim Gezi Parkı’nda gece-gündüz eylem yaparak seslerini tüm dünyaya duyuran gençler, Başbakan Erdoğan’ın kendilerinden özür dilemesini bekliyor. Öte yandan Erdoğan’ın istifa etmesini isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor
09.06.2013 00:00:00
RECEP BAHAR HABER - İZLENİM Başbakan Erdoğan’ın Taksim Gezi Parkı’na Topçu Kışlası’nın inşasından vazgeçmemesi, Türk halkının dört bir kesiminden eyleme katılanları daha da perçinledi. Erdoğan, önceki gün İstanbul’da katıldığı “Küresel Sorunlar Karşısında Türkiye ve Avrupa Birliği İçin Ortak Bir Gelecek” konferansında bir taraftan, “Demokrasi talebi diye bir taleple karşıma çıkacak olanlara canım kurban, her türlü desteği vermeye hazırım. Neymiş yapamadıkları bize bunları anlatsınlar, başımız gözümüz üstüne. Bizim bu noktada bir sıkıntımız yok. Dedim ya, tarih, kültür, yeşil iç içe” diye konuşurken, öte yandan eylemcileri “vandalizm, vurdu kırdıcılık, şiddet yanlısı” olarak itham etti. Erdoğan, bunları söyledi ama Gezi Parkı’nda 10 gündür yatıp kalkan gençlerden kimseyle de görüşmedi. Onları anlamak için elini bile kıpırdatmadı, kıpırdatmıyor. Onları anlamak, taleplerini öğrenmek için harekete geçmedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sadece Taksim Dayanışması Platformu temsilcilerini kabul etti. Söz konusu platformun üyelerinin adlarını Gezi Parkı’nda kimse bilmiyor, bilen varsa da sayısı azdır. Platformun bazı talepleri gençlerin talepleri ile örtüşse de, Gezi Parkı farklı bir âlem. Özür bekliyorlarPeki, Gezi Parkı’nda geceleyenler ya da akşamlayanlar Erdoğan’ın sözleri hakkında ne düşünüyor, Başbakan’dan ne bekliyor? Konuştuğumuz gençlerin ortak fikri, ‘Başbakan hayatımıza karışmasın’ noktasında düğümleniyor. Taksim Dayanışması Platformu’nun aksine buradaki gençlerin iki temel şartı var: 1) Başbakan bizden özür dilesin, 2) Taksim Gezi Parkı’na dokunmasın. Hükümetin istifa etmesi ise 3. şık olarak sıralanıyor. Gezi Parkı’nı İngiltere’nin başkenti Londra’daki isteyenin istediği gibi düşüncesini ortaya koyabildiği, mevcut kürsülerde kendisini dinleyenlere hitap edebildiği Hyde Park’a benzetenler de var. Bundan dolayı burası ‘vatandaşın otoriter yönetimlere karşı sesini yükseltebileceği’ bir mekân olması gerektiğine işaret ediliyor. Gençlerin talepleri bu kadar yalın olmasına rağmen, Başbakan’ın meseleyi gerginleştirmesi eylemciler arasındaki dayanışmayı daha da perçinliyor. Gezi Parkı’nda sürekli olarak eyleme katılanların sayısı bir kaç bini aşmıyor ama öylesine sosyal ağları güçlü kullanıyorlar ki, isteseler bir kaç milyon insanı sokağa dökebileceklerine kuvvetle inanıyorlar. Zaten İçişleri Bakanı Muammer Güler’in gösteri yapılan illerin sayısının 78 olarak ilan etmesi bunu ortaya koyuyor. Bunu yapan oradaki tekno-gençler! Yüzde 70’i herhangi bir siyasi partiye bağlı olmadığını ifade ediyor. Bu nedenle Başbakan Erdoğan’ın Cuma günü sabaha karşı partilileri İstanbul Atatürk Havalimanı’na toplamasını umursamıyorlar. Eylemlerle ‘kendimizi bulduk’ diyenlerin durumu bu... Türkiye böyle dayanışma görmediTaksim Gezi Parkı’nın en dikkat çeken özelliği, Türkiye’de bugüne kadar görülmemiş bir dayanışmanın yaşanması. Mesela 23 Ekim 2011 ve 9 Kasım 2011 depremlerinden sonra Van’a 4 kez gittim, böyle bir dayanışmaya orada şahit olmadım. Van ve Erciş’e kaos hâkimdi, buraya düzen! Zaten Gezi Parkı bir çadır kenti andırıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.