logo
06 MAYIS 2024

Basra Körfezi'nde çekişme

04.04.2007 00:00:00


23 Mart günü, 15 Britanya askerinin Basra Körfezi'nde İran deniz birliklerince tutuklanmasıyla başlayan gerilim, ikinci haftasına yaklaşıyor. Bu bunalımda, hem Britanya hem de İran kendi açılarından uluslararası hukuku ihlal etmediklerini, fakat asıl karşı tarafın bir ihlal tavrı içinde olduğunu iddia ediyorlar. Britanya'ya göre, bu askerler İran değil fakat Irak karasuları içinde tutuklandı. İran'a göre ise, bu askerler İran karasularına girdikleri için tutuklandılar. Bu arada, hukuken, Britanya ve İran arasında bir uluslararası silahlı çatışma olmadığı için, İran tarafından ele geçirilen Britanya askerlerinin 'esir' olarak nitelenmesi de isabetli değil. Nitekim İran haber kaynaklarında tercih edilen terim de bu değil, fakat 'tutuklu' terimi. Bu vakanın, taraflardan hangisinin görüşünü teyit edecek bir biçimde gerçekleşmiş olduğunu kestirmemiz mümkün değil. Ancak, devletler arasında ortaya çıkan bu gibi uyuşmazlıkların çözülmesi konusunda, yıllardır var olan uluslararası hukuk kuralları ışığında bir yaklaşımda bulunulması âdettendir. Bu, 1945 sonrasında, BM kurulduktan sonraki dünya düzeni içinde, kategorik olarak, uyuşmazlıkların barışçı çözüm yolları arasında kabul edilen 'soruşturma komisyonları' yöntemiyle incelenebilir. Bundan kasıt, bir eylemin gerçekleşip gerçekleşmediği ya da belli bir biçimde gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda, tarafların işbirliğiyle olay yerinde gerçekleştirilecek bir çalışmanın yapılabilmesidir. Varılacak sonucun, taraflarca tatmin edici olabilmesi için bu soruşturma sürecinin de bunu besleyecek bir anlayışla yürütülmesi beklenir. Sonuçta kusurlu tarafın öteki tarafa verdiği bir zarar varsa, bu da belirlenir ve giderilmeye çalışılır. Bu vakanın, taraflardan hangisinin görüşünü teyit edecek bir biçimde gerçekleşmiş olduğunu kestirmemiz mümkün değil. Ancak, devletler arasında ortaya çıkan bu gibi uyuşmazlıkların çözülmesi konusunda, yıllardır var olan uluslararası hukuk kuralları ışığında bir yaklaşımda bulunulması âdettendir. Bu, 1945 sonrasında, BM kurulduktan sonraki dünya düzeni içinde, kategorik olarak, uyuşmazlıkların barışçı çözüm yolları arasında kabul edilen 'soruşturma komisyonları' yöntemiyle incelenebilir. Bundan kasıt, bir eylemin gerçekleşip gerçekleşmediği ya da belli bir biçimde gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda, tarafların işbirliğiyle olay yerinde gerçekleştirilecek bir çalışmanın yapılabilmesidir. Varılacak sonucun, taraflarca tatmin edici olabilmesi için bu soruşturma sürecinin de bunu besleyecek bir anlayışla yürütülmesi beklenir. Sonuçta kusurlu tarafın öteki tarafa verdiği bir zarar varsa, bu da belirlenir ve giderilmeye çalışılır. Ancak 10 gündür süregelen bu bunalımdaki temel sorun, böyle teknik bir konuda varılacak uzlaşma yönteminin çok ötesinde bir anlam yükü altında ezilmiş görünüyor. Her şeyden önce, taraflar arasında, uluslararası hukuktan yararlanmayı kolaylaştıracak bir ilişkinin bulunduğu söylenemez. Bunun nedenleri arasında, İran'ın, nükleer araştırma faaliyetlerini uluslararası denetimin dışında sürdürme politikasını bir güç dili haline dönüştürme tavrı var. Ve buna karşı, BM Güvenlik Konseyi'nin kabul ettiği son üç kararla, bu konunun artık bir uluslararası barış ve güvenlik sorunu olarak tanımlanmaya başlanmış olması da etkili olmuş görünüyor. Ve elbette, İran'ın komşusu Irak'ı, ABD ile birlikte işgal eden Britanya'nın, ayrıca ABD ile birlikte o Konsey'in daimi üyeleri olmaları da cabası. Bu sayede, bir musibete karşı başka bir benzeriyle karşılık verilmesinin meşru olduğu savunulamaz. Ama Irak'taki durumun böyle bir sonucu epey kolaylaştırdığı da hiç su götürmez bir gerçek. Zaten asıl vahim olan da bu. Hukuksuzluğun, gitgide pervasız bir güç ilişkileri haline dönüşüyor olması. Böyle bir ortam içinde, İran'ın yürüttüğü nükleer araştırma faaliyetleri nedeniyle Güvenlik Konseyi'nce kabul edilen 27 Aralık 2006 tarihli kararla birlikte, İran, bu faaliyetleri nedeniyle uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden bir ülke olarak tanımlanarak, kendisine karşı BM kurucu antlaşmasının 41. maddesindeki 'askeri olmayan' zorlayıcı tedbirlerin uygulanmaya başlanması kararlaştırılmıştı. 24 Mart 2007 tarihli Konsey kararı da bu uygulamayı sürdürdü. Tabii, komşu ülke Irak'ta, boğazlarına kadar 'barış ve güvenlik' bunalımına batmış iki işgalci ülke ABD ve Britanya'nın, daimi üyesi oldukları Konsey'in bu kararına saygı beklemeleri başlıbaşına bir ironi. Bu iki ülkenin ve onların müttefiklerinin son dört yıldır ortaya koyduğu kaba güç politikasına son verilmedikçe, dünyanın barış ve güvenlik düzeninin ciddi tehditlerle karşı karşıya kalmaması mucize olabilir. Bu vakanın kısa tahlili bunu açıkça gösteriyor. Bu vakada, Britanya askerleri gerçekten İran karasularına girmişlerse, bu karasularından zararsız geçiş hakkı bağlamında bir seyir eylemi olarak görülemez. Ama buna rağmen, İran'ın karasularındaki veya genel olarak güvenliğinin bu sayede hayati bir tehdit altında olduğu da, belki orantısız bir iddia olarak görülebilir. Ama asıl sorun, böyle küçük sorunların neyi simgelediğiyle ilgili ve son yıllar, bunun ivmesini bir felakete dönüştürebilecek ölçüde artırmış durumda.Prof. Dr. Turgut Tarhanlı
Gazze'nin güneyindeki bazı mahalleler boşaltıldı
İsrail'den yeni katliam hazırlığı
Aile faciası!
Eşi ve 3 çocuğunu öldürüp intihar etti
Aşırı yağış nedeniyle mandıra çöktü
750 hayvan göçük altında
İthalat çığırından çıktı
Türkiye'nin gümrükleri de delik deşik
'Daha büyük bir savaşın habercisi de olabilir'
Suudi Arabistan kanalına röportaj verdi
Amsterdam da Venedik'in yolunda
Turistten bıkan şehirlerin sayısı artıyor
İsrail Savunma Bakanı tehdit etti
'Refah'ı çok yakında işgal edeceğiz'
İsrail, okula sığınan Gazzelileri hedef aldı
Çok sayıda sivil hayatını kaybetti
Süper Lig'in terminatörü Galatasaray
Sivas'ı bozguna uğrattı, rekor kırdı
3 makam araçlı başkan iddiasına yalanlama
'Sadece birini kullanıyor'
Mesajlar ikinci adamlar üzerinden veriliyor
2028 gerilimi erken başladı
Kar kalınlığının yer yer 20santimi buldu
Kış geri döndü!
İİT Zrivesi bildirisine Türkiye etkisi
PKK/PYD/YPG ortak tehdit
Ankara Emniyetinde Ayhan Bora Kaplan depremi
Bakanlık müfettiş görevlendirdi
' Yatmam çakal yatağında, aslanlar yese beni…'
Saray'a yaptığı ziyareti yazdı
Gazze'nin güneyindeki bazı mahalleler boşaltıldı
İsrail'den yeni katliam hazırlığı
Aile faciası!
Eşi ve 3 çocuğunu öldürüp intihar etti
Aşırı yağış nedeniyle mandıra çöktü
750 hayvan göçük altında
İthalat çığırından çıktı
Türkiye'nin gümrükleri de delik deşik
'Daha büyük bir savaşın habercisi de olabilir'
Suudi Arabistan kanalına röportaj verdi
Amsterdam da Venedik'in yolunda
Turistten bıkan şehirlerin sayısı artıyor
İsrail Savunma Bakanı tehdit etti
'Refah'ı çok yakında işgal edeceğiz'
İsrail, okula sığınan Gazzelileri hedef aldı
Çok sayıda sivil hayatını kaybetti
Süper Lig'in terminatörü Galatasaray
Sivas'ı bozguna uğrattı, rekor kırdı
3 makam araçlı başkan iddiasına yalanlama
'Sadece birini kullanıyor'
Mesajlar ikinci adamlar üzerinden veriliyor
2028 gerilimi erken başladı
Kar kalınlığının yer yer 20santimi buldu
Kış geri döndü!
İİT Zrivesi bildirisine Türkiye etkisi
PKK/PYD/YPG ortak tehdit
Ankara Emniyetinde Ayhan Bora Kaplan depremi
Bakanlık müfettiş görevlendirdi
' Yatmam çakal yatağında, aslanlar yese beni…'
Saray'a yaptığı ziyareti yazdı

İstanbul Boğazı'nda gemi trafiği çift yönlü olarak askıya alındı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü (KEGM), dümen arızası yapan kargo gemisi nedeniyle İstanbul Boğazı'nda gemi trafiğinin çift yönlü ve geçici olarak askıya alındığını duyurdu.
06.05.2024 07:35:00 / Güncelleme: 06.05.2024 07:38:46
İhlas Haber Ajansı
İstanbul Boğazı'nda gemi trafiği çift yönlü olarak askıya alındı
İstanbul Boğazı'nda gemi trafiği çift yönlü olarak askıya alındı
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "İstanbul Boğazı gemi trafiği, çift yönlü ve geçici olarak askıya alınmıştır. Trabzon'dan Bandırma'ya seyir halindeyken İstanbul Boğazı kuzey girişinde dümen arızası yapan BRABUS isimli 64 m boyundaki kargo gemisi için; kılavuz kaptanımız, KURTARMA-10 römorkörümüz ve KEGM-8 hızlı tahlisiye (can kurtarma) botumuz olay yerine ivedilikle yönlendirildi" ifadelerine yer verildi.

SGK Başkanının 3 maaş ve 3 makam aracı iddiası yalanlandı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), "Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Raci Kaya'nın 3 ayrı koltuğu, 3 ayrı maaşı ve 3 ayrı makam aracı var' iddiasının doğru olmadığını bildirdi.

 
05.05.2024 20:36:00
Anadolu Ajansı
SGK Başkanının 3 maaş ve 3 makam aracı iddiası yalanlandı
SGK Başkanının 3 maaş ve 3 makam aracı iddiası yalanlandı

DMM'den yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 11 Ağustos 2023'te SGK Başkanı olarak atanan Kaya'nın daha önce sürdürdüğü Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine halen devam ettiği ancak buradan herhangi bir ücret veya kar payı almadığı belirtildi.
 

SGK Başkanı Kaya'nın G20 Zirvesi Şerpa görevi karşılığında da herhangi bir ücret almadığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Kaya'nın maaş aldığı tek yer başkanı olduğu Sosyal Güvenlik Kurumudur. Dr. Raci Kaya, haberde ifade edilen SGK Başkanlık makamına ait iki ayrı makam aracından sadece bir tanesini kullanmaktadır. Belirtilen diğer araç kurumun muhtelif işleri için kullanılmaktadır. İddiaya konu diğer araç ise Kaya'nın Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı ile ilgili iş ve toplantılar için kullanılmakta olup SGK ile herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Asılsız iddialara itibar etmeyiniz." 

Eda Nur'un ölümüyle ilgili 3 şüpheliden biri tutuklandı

Küçükçekmece'deki sahil parkında yapılan kazı çalışması sonrasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki kız çocuğunun hayatını kaybetmesine ilişkin gözaltına alınan 3 şüpheliden makine teknikeri tutuklandı
05.05.2024 16:01:00 / Güncelleme: 05.05.2024 16:43:52
AA
Eda Nur'un ölümüyle ilgili 3 şüpheliden biri tutuklandı
Eda Nur'un ölümüyle ilgili 3 şüpheliden biri tutuklandı
Küçükçekmece'deki sahil parkında yapılan kazı çalışması sonrasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki kız çocuğunun hayatını kaybetmesine ilişkin gözaltına alınan 3 şüpheliden makine teknikeri Furkan K. tutuklandı, kepçe operatörü ve tesisat ustası adli kontrol şartıyla salıverildi.

Fatih Mahallesi'ndeki Menekşe Sahil Parkı'nda Eda Nur Gezer'in yaşamını yitirmesiyle ilgili Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Ağaç AŞ'de görevli makine teknikeri Furkan K, kepçe operatörü Sezai A. ile tesisat ustası Fayık C'nin emniyetteki işlemleri tamamlandı.

Sağlık kontrolünden geçirilen 3 şüpheli, Küçükçekmece Adliyesi'ne götürüldü.

Soruşturma savcısı, ifadelerini aldığı zanlılardan birini tutuklanması istemiyle, ikisini adli kontrol altına alınmaları talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk etti.

Küçükçekmece 2. Sulh Ceza Hakimliği, şüphelilerden makine teknikeri Furkan K'nin tutuklanmasına, kepçe operatörü Sezai A. ile tesisat ustası Fayık C'nin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.

Hakkında gözaltı kararı bulunan ve firari olan Ağaç AŞ Genel Müdürü Ali S'nin yakalanmasına yönelik çalışmalar sürüyor.


Olay 26 Nisan'da yaşanmıştı


Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 26 Nisan'da Fatih Mahallesi'ndeki Menekşe Sahil Parkı'nda yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine bir kişinin düşerek boğulduğu ihbarı sonrası olay yerine gitmişti.

Ekipler, yaptıkları incelemede parkın bazı bölümlerinin kazı çalışması sonrasında su birikintisiyle dolduğunu ve 5 yaşındaki Eda Nur Gezer'in buraya düşerek hayatını kaybettiğini belirlemişti.

İBB, olaya ilişkin yaptığı açıklamada kendi bünyelerinde idari soruşturma başlattıklarını duyurmuştu.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatılmış, kusur tespiti için uzman bilirkişi heyeti görevlendirilmişti.

Salıdan itibaren sıcaklıklar artacak

Salı gününden itibaren batı bölgelerinden başlayarak sıcaklıklar artacak, İstanbul, Ankara ve İzmir'de 3 gün boyunca yağış görülmeyecek

05.05.2024 15:54:00
AA
Salıdan itibaren sıcaklıklar artacak
Salıdan itibaren sıcaklıklar artacak

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hava Tahmin Uzmanı Mehmet Özdemirci, AA muhabirine, gelecek haftanın hava tahminine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bu gece ve yarın yurdun iç kesimlerinde gece sıcaklıkların düşeceğini belirten Özdemirci, "Ankara'da bu gece sıcaklığın 2 dereceye düşmesini bekliyoruz. Bazı ilçelerde ve yüksek kesimlerde eksi dereceleri de göreceğiz. Önümüzdeki 2 gün vatandaşları zirai don konusunda uyarıyoruz" diye konuştu.

Hafta başından itibaren doğu bölgelerinde gök gürültülü sağanağın etkili olacağını belirten Özdemirci, yarınki yağışların Van ve Erzincan dışındaki illerde kuvvetli olacağını söyledi.

Yağışların doğu bölgesinde salı günü de etkisini sürdüreceğini dile getiren Özdemirci, "Bu yağışlar da Hakkari, Şırnak, Batman, Siirt, Mardin ve Bingöl çevrelerinde kuvvetli olacak." diye konuştu.

Hafta boyunca yurdun batı bölgelerinde parçalı ve az bulutlu havanın hakim olacağını aktaran Özdemirci, "Sıcaklıklar şu anda mevsim normallerinin altında. Salı gününden itibaren batı bölgelerinden başlayarak sıcaklıklar artacak." dedi.

İstanbul, Ankara ve İzmir'de 3 gün boyunca yağış görülmeyeceğini bildiren Özdemirci, bu illerde genellikle parçalı ve az bulutlu havanın hakim olacağını kaydetti.

Hava Tahmin Uzmanı Özdemirci, cuma gününden sonra yurdun yeni bir yağış sisteminin etkisine gireceğine de dikkati çekerek, "Ülke genelinde önümüzdeki hafta sonu oldukça yağışlı hava yaşayacağız" bilgisini paylaştı. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.