Başroldeki ölürse film biter

Bir dizinin başrol oyuncusu bir sahnede yaralanıyor, aileden birinin "acaba ölecek mi?" sorusuna ilköğretim dördüncü sınıfa giden kızımız Rabia hemen cevabı yapıştırıyor: "ölmez ölmez, o ölürse film biter".Şimdiki çocuklar bir alem, neler de biliyorlar?Başörtüsü tartışmasının bilmem kaçıncı kez fitili İspanya'da Başbakan tarafından ateşlendi ya, hemen bu cümleyi hatırladım.Başörtüsü veya türban meselesi, yirmi senedir bu ülkede başrol oyuncusu konumundadır. Bir çokları için, özellikle de mevcut iktidar partisi için vazgeçilmez bir ekmek kapısıdır. Bazı yanlışları, bazı satışları, bazı teslimiyetleri örtmek için bulunmaz bir örtüdür.Başörtüsü tartışması, altı senedir bu ülkeyi yöneten AKP iktidarının ve geldikleri baba ocağı konumundaki siyasi geleneğin, ekmeğidir, suyudur, havasıdır, vitaminidir, ihtiyaç halinde antibiyotiktir, aspirindir, kırık-çıkık durumunda yakıdır, sargı bezidir?Bu gerçeği, son seçimlerde devre dışı kalan ama AKP'nin yönetiminden ayrılmayan Erbakan'ın Maliye Bakanı, Erdoğan'ın devlet bakanı olan Abdullatif Şener, bir seçmenin "çözeceğiz dediniz çözmediniz" yollu sitemini cevaplandırırken; "Çözeceğiz demeseydik sizden oy alamazdık" şeklinde ifade etmişti, hem de kameraların önünde, yetmiş milyonun huzurunda.Yani çözeceğiz dedik oy aldık, iktidar olduk, işlerimize bakıyoruz, önümüzde daha nice seçimler olduğuna göre, gelecek her seçimde de kullanacağız demektir. Sayın Şener'in seçildiği 2002 seçimlerinden sonra biri yerel, diğeri genel ve biri de Cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere üç seçim daha yaşadı bu ülke, her üçünde de başörtüsü meselesi ve İmam-Hatip mezunlarının puan mağduriyetleri tepe tepe kullanıldı ve oya tahvil edildi.Ne zaman ki, milleti infiale sevkedecek, toplumda dalgalanmalara neden olacak yasalar, yeni düzenlemeler gündem olur, hemen bu başörtüsü bir çadır gibi ülkenin üstüne çekilir ve altında imzalar atılır.Bu başrol oyuncusu konumundaki başörtüsü tartışması; 2002 seçimlerinde AKP'yi iktidara taşıdı, Bülent Arınç'ın "namus meselemizdir" şeklinde kükremelerini hatırlayın. Her zaman, seçim sürecindeki bu tarz kükremeler, bir sonraki seçimlere kadar yerini melemelere bırakır. Bu başrol oyuncusu, 28 Mart yerel seçimlerini yine iktidar partisine kazandırdı. Bununla beraber, sayın başbakan'ın; "İmam-hatipli ayağında 30 kilo yükle yarışa başlıyor, bu eşitsizliği gidereceğiz" şeklindeki kükremesi de etki etmişti seçim sonuçlarına. Bu başrol oyuncusu konumundaki türban tartışması, 2007 seçimlerinde tekrar AKP'ye iktidar kapılarını açarken, aynı ekipten sayın Gül'e de Çankaya kapılarını açmıştı.Başrol oyuncusu ölürse film biter, bu mesele çözülürse iktidar partisinin ekmek kapıları kapanmış olur. Filmi devam ettirmek isteyenler başrol oyuncusunu niye öldürsünler?Başbakan'ın; "siyasi simge olsa ne olur?" yollu kükremesini, daha önceki tecrübelerden hareketle pek hayra yoramıyoruz.Bu günlerde yine bir ağır imza mı atılacak, yeni bir yasa mı çıkacak, ufukta yeni yeni satışlar mı var diye diken üstündeyiz, bütün millet diken üstünde.Altı senedir olan bu; Başbakan esip-savuruyor, kükrüyor-gürlüyor ve ardından başımıza dolu yağıyor.