Battal Gazi ve hayatı ile bilgi vermeden önce, bir tarih öğretmeni olarak mesleğimin ilk yıllarından itibaren bu Türk Alpereni ile ilgilendiğimin nedeni ile ilgili bir giriş yapmak istiyorum. Tarih öğretmeni olarak göreve başladığım yer Malatya’dır. Yıl 1963-64 öğretim yılında Akçadağ Öğretmen Okuludur. Öğrencilerimle tanışmam sırasında nereli olduğunu sorduğum zaman; Malatyalı olanların çoğu Malatyalıyım, Akçadağlıyım ve Battalgazi torunuyum diye kendilerini tanıttılar. Okul görevlilerinden matbaacı Nurettin Gücük de kendisini tanıtırken, Battalgazi torunu Nurettin Gücük diye tanıttı. Bu tanışma dikkatimi çektiği için daha sonraları onlara niye Battal Gazi torunuyum diye tanıttıklarını sordum. Malatyalılığın ifadesi olarak söylediler. Ertesi günü Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinde genel Türk tarihi derslerinde hocam Prof. Dr. Faruk Sümer’in ikince sınıfta iken de Prof. Dr. Bahattin Ögel Beylerden aldığım tarihi bilgilere göre 1071’den önce Anadolu’nun Türkleşmesi ile ilgili bilgilerimi yorumlayarak önce Nurettin Gücük beye şu soruyu sordum: “Siz alevi veya Bektaşi tarikatına mı mensupsunuz?’’ Ondan evet cevabını alınca düşüncelerimin doğru olduğuna inandım.
Evet, Battal Gazi, Malatya ve çevresini Bizanslılardan alan ve bu bölgeyi Türkleştiren CAFER BİN SEYYİD HÜSEYİN BATTALGAZİNİN OĞLU olan meşhur Türk kahramanı BATTAL GAZİ CAFER’DİR. Annesi SAİDE HATUN’DUR. Saide Hatun soy olarak Araptır. İMAM ZEYNEL ABİDİN YOLU İLE İMAM HÜSEYİN’E, İMAM ALİ’YE VE HAZRET-İ MUHAMMED’E DAYANIR. SOYU EHL-İ BEYT’E DAYANIR. Dolayısıyle Battal Gazi Cafer, baba tarafından Türk’tür, anne tarafından Arap soyundandır. Türk İslam kültürü ile yetişmiş bir SEYYİD’DİR. Türk tarihini bilgilerimle yorumlayacak olursam Battal gazi, Hoca Ahmet Yesevi yolunda Türk kültürüne ve diline göre ibadet anlayışına dayanan Horasan erenlerinden olmadığı anlaşılıyor.
Dedesi ve Babası Cafer bin Seyit Battal Gazinin, Anadolu’da Eski Malatya’ya ne zaman ve nereden geldiklerine dair kesin kayıt yoktur. Yalnız sekizinci yüzyılın ilk çeyreğinde II. Göktürk İmparatorluğu ile Emeviler döneminde başlayan ilk siyasi ve asker ilişkiler zamanında geldikleri düşünülebilir. Bu işin ya Arap komutanı Kuteybe Bin Müslim isimli Emevi komutanının savaşları döneminde yapıldığı kanısındayım. Çünkü Kuteybe bin Müslim Talas boylarına yaptığı askeri seferlerde, Bilge Tekin ve Gültekin kardeşlerin doğuda Çin saldırılarını durdurmak için bulunduğu sıralarda savunmasız ihtiyar ve kadınlardan oluşan Türk obalarına saldırarak yağmalamışlar, yetişkinlere zorla kelime-i şahadet getirttirerek Müslüman yapmak istemişlerdir. Ayrıca köle asker yetiştirmek için erkek çocukları (4-5 yaşlarındaki erkek çocukları) köle asker yapmak için getirmişlerdir. Bu çocuklar Gulamhane denilen okul ve kışlalarda Müslüman ve asker olarak eğitilirlerdi. İslam tarihinde bu yapıdaki askerlere GULAM veya KÖLEMEN ASKER denir. Tarihi kaynaklara Battal Gazi’nin babası ve dedesi Emevi hanedanı döneminde kölemen asker olarak yetiştirilmiştir diyebilirim. Bu düşünce her tarihi düşünceye sahip kişilerce yapılacak bir yorumdur. Çünkü Malatya’ya asker olarak gönderildiğine göre elde de başka bir yazılı belge olmayınca o dönemle ilgili tarihi olaylara göre yorumlamak zorundayız.
8. 9. ve 10. yüzyıllarında Horasan bölgesinde, Ehl-i Beyt’ten Cafer-i Mansur’un Aslan Baba ve Hoca Ahmet Yesevi’nin ilmi ve dini çalışmaları ile kurulan, Türk kültürüne uyum sağlayan kurallara göre ibadet yapılan Yesevilik ve daha sonra da Bektaşilik adı altında gelişen İslami düşüncelere Battal Gazi de katılmış ve bölgenin Türkleşmesinde önemli rol oynamıştır. Bu çalışmalarından dolayı ona BATTAL (KAHRAMAN-YİĞİT) ve annesi tarafından EHL-İ BEYT’TEN OLDUĞU İÇİN GERÇEK İSLAMI UYGULAMASI ve Bizans ülkesinde Hıristiyanlığa karşı savaşması ona SEYİT VE GAZİ ÜNVANLARININ VERİLMESİNİ SAĞLAMIŞTIR.
Onun Anadolu coğrafyasında yaptığı savaşlar ve fetihleri, kahramanlıkları BATTALNAME adı altında destanlaştırılarak tarihte bir TÜRK ALPERENİ olarak tanınmasını sağlamıştır.
Battalnamelere göre Seyyit Battal Gazi’nin kişisel özellikleri:
1- Paylaşımcıdır; düşüncelerini gelirini savaşlarını, devleti için yaptıklarını herşeyini ailesiyle askerleriyle ve halkıyla paylaşmıştır. 2- Adaletlidir. 3- Cömerttir. 4- Her düşünceye saygılı ve hoşgörülüdür. (Bu günümüzde ben liderim diyen bir siyasi gibi benim kararım önemlidir diye diretmemektedir). 5- Yoksulları korur ve gözetir. 6- Zayıflara, kadınlara ve çocuklara el kaldırmaz. 7- Dini inancı kuvvetlidir ve zamane liderimizin aksine, haram yemez. 8- Sade ve gösterişsiz bir hayatı vardır. 9- Savaş ganimetlerinden pay almaz. 10-Halka karşı aykırı bir davranışta olmaz. Daima halkla birliktedir.
Nitekim 740 yılında yazılmış bir Battalnameye göre Bizans’a karşı MESHİYE SAVAŞINI yaparken şehit düşmüştür. Mezarı oradadır. Anadolu Selçuklu Sultanı Alaettin Keykubat’ın annesi Ümmühan Hatun, rüyasına giren Seyyit Battal Gazi için mezarı üzerine bir türbe, camii ve külliye yaptırmıştır. Ruhları şad olsun.
Evet, Battal Gazi, Malatya ve çevresini Bizanslılardan alan ve bu bölgeyi Türkleştiren CAFER BİN SEYYİD HÜSEYİN BATTALGAZİNİN OĞLU olan meşhur Türk kahramanı BATTAL GAZİ CAFER’DİR. Annesi SAİDE HATUN’DUR. Saide Hatun soy olarak Araptır. İMAM ZEYNEL ABİDİN YOLU İLE İMAM HÜSEYİN’E, İMAM ALİ’YE VE HAZRET-İ MUHAMMED’E DAYANIR. SOYU EHL-İ BEYT’E DAYANIR. Dolayısıyle Battal Gazi Cafer, baba tarafından Türk’tür, anne tarafından Arap soyundandır. Türk İslam kültürü ile yetişmiş bir SEYYİD’DİR. Türk tarihini bilgilerimle yorumlayacak olursam Battal gazi, Hoca Ahmet Yesevi yolunda Türk kültürüne ve diline göre ibadet anlayışına dayanan Horasan erenlerinden olmadığı anlaşılıyor.
Dedesi ve Babası Cafer bin Seyit Battal Gazinin, Anadolu’da Eski Malatya’ya ne zaman ve nereden geldiklerine dair kesin kayıt yoktur. Yalnız sekizinci yüzyılın ilk çeyreğinde II. Göktürk İmparatorluğu ile Emeviler döneminde başlayan ilk siyasi ve asker ilişkiler zamanında geldikleri düşünülebilir. Bu işin ya Arap komutanı Kuteybe Bin Müslim isimli Emevi komutanının savaşları döneminde yapıldığı kanısındayım. Çünkü Kuteybe bin Müslim Talas boylarına yaptığı askeri seferlerde, Bilge Tekin ve Gültekin kardeşlerin doğuda Çin saldırılarını durdurmak için bulunduğu sıralarda savunmasız ihtiyar ve kadınlardan oluşan Türk obalarına saldırarak yağmalamışlar, yetişkinlere zorla kelime-i şahadet getirttirerek Müslüman yapmak istemişlerdir. Ayrıca köle asker yetiştirmek için erkek çocukları (4-5 yaşlarındaki erkek çocukları) köle asker yapmak için getirmişlerdir. Bu çocuklar Gulamhane denilen okul ve kışlalarda Müslüman ve asker olarak eğitilirlerdi. İslam tarihinde bu yapıdaki askerlere GULAM veya KÖLEMEN ASKER denir. Tarihi kaynaklara Battal Gazi’nin babası ve dedesi Emevi hanedanı döneminde kölemen asker olarak yetiştirilmiştir diyebilirim. Bu düşünce her tarihi düşünceye sahip kişilerce yapılacak bir yorumdur. Çünkü Malatya’ya asker olarak gönderildiğine göre elde de başka bir yazılı belge olmayınca o dönemle ilgili tarihi olaylara göre yorumlamak zorundayız.
8. 9. ve 10. yüzyıllarında Horasan bölgesinde, Ehl-i Beyt’ten Cafer-i Mansur’un Aslan Baba ve Hoca Ahmet Yesevi’nin ilmi ve dini çalışmaları ile kurulan, Türk kültürüne uyum sağlayan kurallara göre ibadet yapılan Yesevilik ve daha sonra da Bektaşilik adı altında gelişen İslami düşüncelere Battal Gazi de katılmış ve bölgenin Türkleşmesinde önemli rol oynamıştır. Bu çalışmalarından dolayı ona BATTAL (KAHRAMAN-YİĞİT) ve annesi tarafından EHL-İ BEYT’TEN OLDUĞU İÇİN GERÇEK İSLAMI UYGULAMASI ve Bizans ülkesinde Hıristiyanlığa karşı savaşması ona SEYİT VE GAZİ ÜNVANLARININ VERİLMESİNİ SAĞLAMIŞTIR.
Onun Anadolu coğrafyasında yaptığı savaşlar ve fetihleri, kahramanlıkları BATTALNAME adı altında destanlaştırılarak tarihte bir TÜRK ALPERENİ olarak tanınmasını sağlamıştır.
Battalnamelere göre Seyyit Battal Gazi’nin kişisel özellikleri:
1- Paylaşımcıdır; düşüncelerini gelirini savaşlarını, devleti için yaptıklarını herşeyini ailesiyle askerleriyle ve halkıyla paylaşmıştır. 2- Adaletlidir. 3- Cömerttir. 4- Her düşünceye saygılı ve hoşgörülüdür. (Bu günümüzde ben liderim diyen bir siyasi gibi benim kararım önemlidir diye diretmemektedir). 5- Yoksulları korur ve gözetir. 6- Zayıflara, kadınlara ve çocuklara el kaldırmaz. 7- Dini inancı kuvvetlidir ve zamane liderimizin aksine, haram yemez. 8- Sade ve gösterişsiz bir hayatı vardır. 9- Savaş ganimetlerinden pay almaz. 10-Halka karşı aykırı bir davranışta olmaz. Daima halkla birliktedir.
Nitekim 740 yılında yazılmış bir Battalnameye göre Bizans’a karşı MESHİYE SAVAŞINI yaparken şehit düşmüştür. Mezarı oradadır. Anadolu Selçuklu Sultanı Alaettin Keykubat’ın annesi Ümmühan Hatun, rüyasına giren Seyyit Battal Gazi için mezarı üzerine bir türbe, camii ve külliye yaptırmıştır. Ruhları şad olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
YeniMesaj / diğer yazıları
- Gaflette ısrar / 24.01.2015
- 'Namaz kılan kimse felaha ermiştir' / 10.11.2014
- Saftan Başbakan olur mu? / 06.03.2014
- Ulusal devlet üzerine / 03.03.2014
- Anne sütü / 08.02.2014
- Minik cerrahlar / 20.01.2014
- Doğal yaşam / 13.01.2014
- Basit ve sade / 12.05.2013
- Faiz sarmalı / 24.03.2013
- Topraklarımız elimizden alınıyor / 20.03.2013
- 'Namaz kılan kimse felaha ermiştir' / 10.11.2014
- Saftan Başbakan olur mu? / 06.03.2014
- Ulusal devlet üzerine / 03.03.2014
- Anne sütü / 08.02.2014
- Minik cerrahlar / 20.01.2014
- Doğal yaşam / 13.01.2014
- Basit ve sade / 12.05.2013
- Faiz sarmalı / 24.03.2013
- Topraklarımız elimizden alınıyor / 20.03.2013