Beşiktaş muhteşem bir zafer ile Avrupa Ligi'nde yoluna devam ediyor: 5-1.
Beşiktaş tek kelime ile rakibini çaresiz bıraktı.
Maçın son anları oynanırken skor 4-1 idi. Fakat rakip öyle bir duruma düşmüştü ki Luganolu oyuncu Bislimi beşinci golü önlemek adına Ndour'u formasına adeta yapışarak durdurdu.
Ona rağmen yarım dakika sonra başka pozisyonda Beşiktaş'ın beşinci golü geldi.
Lugano maçın sonuna gelindiğinde bu derece çaresizdi.
Beşiktaş maça muazzam başladı. Bir 15 dakika oldukça yüksek tempoda yoğun baskı ile oynayan Beşiktaş golü de buldu.
Bu oyunda etkili olan isim Rafa Silva idi. Özellikle Rafa Silva ve Rashica arasındaki iletişim çok iyi çalıştı.
Sol tarafta ise Semih Kılıçsoy tek başına Lugano'nun sağ tarafını felç etti.
Bu süreçte tek eksik bir ikinci golü bulamamak oldu. Nedense 15 ile 30 arası Beşiktaş durgunlaştı.
Fakat rakibin bundan yararlanacak hali daha maçın başında kalmamıştı.
Beşiktaş'ın bulduğu ilk golde Immobile'nin takipçiliği her türlü takdiri hak ediyor.
Kaleciden dönen topu kafa ile ağlara gönderdi.
30'dan sonra Beşiktaş oyuna yeniden ağırlığını koydu.
İlk yarının son dakikalarında da Beşiktaş çok ciddi bir gol fırsatını da kullanamadı.
Önce Immobile'nin şutunu kaleci çıkardı. Kaleciden dönen topa vuran Semih'in şutunu ise çizgiden çıkardılar.
İkinci yarı Beşiktaş aleyhine işler değişecek gibi bir görüntü ile başladı.
Nitekim 59'da savunma arkasına atılan topta Beşiktaş savunması topluca ağır kalınca Lugano'nun golü geldi.
Oysa ki bu golden beş dakika öncesinde Immobile 18 içinde açısını düzeltmek isterken bir gol kaçırmıştı.
Lugano attığı golden sonra tempoyu yükseltemedi. Bu Beşiktaş'ın toparlanması için iyi bir fırsat oldu.
Kalesinde gördüğü golden sonra Beşiktaş savunmaya çekildi.
Bakın bu bilinçli bir tercih miydi yoksa rakibin baskısı ile mi oluştu bilinmez ama strateji anlamında ben bunu doğru buldum işin açıkçası.
Maç içinde oyunda gelgitler olabilir. İyi oynadığınız anlar vardır ama istediğiniz oyunu sergileyemediğiniz anlar da vardır.
Bu kötü anlarda hücum etmekte ısrar etmenin bence anlamı yok.
Böyle anlarda savunmada derli toplu kalmak daha kıymetlidir.
Benim sevmediğim topu rakibe bırakmak gibi bir tabir var.
Fakat istediğiniz gibi oynamadığınız zaman topu gerçekten rakibe bırakmakta fayda var.
İşte Beşiktaş kalesinde golü gördükten sonra bu stratejiyi çok iyi uyguladı ve altı dakikada üç gol buldu.
Burada bir kere daha Immobile'den bahsetmek lazım.
Rafa Silva'nın attığı üçüncü gol öncesi rakibine öyle bir çalım attı ki hayran kalmamak mümkün değil.
Bu çalım öncesi Immobile'nin toplu oyunda nispeten çok başarılı olmadığını düşünmeye başlamıştım.
Fakat bu çok şık çalım benim düşüncelerimi yalancı çıkardı. Bu çalım her türlü övgüyü hak ediyor.
Şimdi bakın bu sene çok delici bir Beşiktaş seyredeceğiz. Beşiktaş'ta Rafa Silva topu dikine rakip kaleye doğru oynayan delici bir oyuncu.
Hakeza Rashica ve Semih de ileri doğru oynayan oyuncular.
Beşiktaş'ın kanatları bu oyuncular ile çok daha güçlü.
Zaten Beşiktaş'ın bu derece baskılı oyununda kanatlarının katkısı büyük.
Lugano maçında gördük ki Rafa Silva da oyunun kanatlardan organize edilmesine büyük katkı veriyor.
Bu durum da Beşiktaş açısından kıymetli zira bu sayede Beşiktaş bu sezon bu özelliği ile kalabalık savunmaları dağıtmakta etkili olacaktır.
Evet Beşiktaş güzel bir Avrupa zaferi elde etti.
Beşiktaş'ın aldığı sonuç bütün Türk takımlarına örnek olmalıdır.
Avrupa'da böyle sonuçları olağan karşılamak lazım. Yoksa üçüncü sınıf Fransız ve İsviçre takımları karşında elenmek Türk futbolu için ölçüt olmamalı.
Beşiktaş tek kelime ile rakibini çaresiz bıraktı.
Maçın son anları oynanırken skor 4-1 idi. Fakat rakip öyle bir duruma düşmüştü ki Luganolu oyuncu Bislimi beşinci golü önlemek adına Ndour'u formasına adeta yapışarak durdurdu.
Ona rağmen yarım dakika sonra başka pozisyonda Beşiktaş'ın beşinci golü geldi.
Lugano maçın sonuna gelindiğinde bu derece çaresizdi.
Beşiktaş maça muazzam başladı. Bir 15 dakika oldukça yüksek tempoda yoğun baskı ile oynayan Beşiktaş golü de buldu.
Bu oyunda etkili olan isim Rafa Silva idi. Özellikle Rafa Silva ve Rashica arasındaki iletişim çok iyi çalıştı.
Sol tarafta ise Semih Kılıçsoy tek başına Lugano'nun sağ tarafını felç etti.
Bu süreçte tek eksik bir ikinci golü bulamamak oldu. Nedense 15 ile 30 arası Beşiktaş durgunlaştı.
Fakat rakibin bundan yararlanacak hali daha maçın başında kalmamıştı.
Beşiktaş'ın bulduğu ilk golde Immobile'nin takipçiliği her türlü takdiri hak ediyor.
Kaleciden dönen topu kafa ile ağlara gönderdi.
30'dan sonra Beşiktaş oyuna yeniden ağırlığını koydu.
İlk yarının son dakikalarında da Beşiktaş çok ciddi bir gol fırsatını da kullanamadı.
Önce Immobile'nin şutunu kaleci çıkardı. Kaleciden dönen topa vuran Semih'in şutunu ise çizgiden çıkardılar.
İkinci yarı Beşiktaş aleyhine işler değişecek gibi bir görüntü ile başladı.
Nitekim 59'da savunma arkasına atılan topta Beşiktaş savunması topluca ağır kalınca Lugano'nun golü geldi.
Oysa ki bu golden beş dakika öncesinde Immobile 18 içinde açısını düzeltmek isterken bir gol kaçırmıştı.
Lugano attığı golden sonra tempoyu yükseltemedi. Bu Beşiktaş'ın toparlanması için iyi bir fırsat oldu.
Kalesinde gördüğü golden sonra Beşiktaş savunmaya çekildi.
Bakın bu bilinçli bir tercih miydi yoksa rakibin baskısı ile mi oluştu bilinmez ama strateji anlamında ben bunu doğru buldum işin açıkçası.
Maç içinde oyunda gelgitler olabilir. İyi oynadığınız anlar vardır ama istediğiniz oyunu sergileyemediğiniz anlar da vardır.
Bu kötü anlarda hücum etmekte ısrar etmenin bence anlamı yok.
Böyle anlarda savunmada derli toplu kalmak daha kıymetlidir.
Benim sevmediğim topu rakibe bırakmak gibi bir tabir var.
Fakat istediğiniz gibi oynamadığınız zaman topu gerçekten rakibe bırakmakta fayda var.
İşte Beşiktaş kalesinde golü gördükten sonra bu stratejiyi çok iyi uyguladı ve altı dakikada üç gol buldu.
Burada bir kere daha Immobile'den bahsetmek lazım.
Rafa Silva'nın attığı üçüncü gol öncesi rakibine öyle bir çalım attı ki hayran kalmamak mümkün değil.
Bu çalım öncesi Immobile'nin toplu oyunda nispeten çok başarılı olmadığını düşünmeye başlamıştım.
Fakat bu çok şık çalım benim düşüncelerimi yalancı çıkardı. Bu çalım her türlü övgüyü hak ediyor.
Şimdi bakın bu sene çok delici bir Beşiktaş seyredeceğiz. Beşiktaş'ta Rafa Silva topu dikine rakip kaleye doğru oynayan delici bir oyuncu.
Hakeza Rashica ve Semih de ileri doğru oynayan oyuncular.
Beşiktaş'ın kanatları bu oyuncular ile çok daha güçlü.
Zaten Beşiktaş'ın bu derece baskılı oyununda kanatlarının katkısı büyük.
Lugano maçında gördük ki Rafa Silva da oyunun kanatlardan organize edilmesine büyük katkı veriyor.
Bu durum da Beşiktaş açısından kıymetli zira bu sayede Beşiktaş bu sezon bu özelliği ile kalabalık savunmaları dağıtmakta etkili olacaktır.
Evet Beşiktaş güzel bir Avrupa zaferi elde etti.
Beşiktaş'ın aldığı sonuç bütün Türk takımlarına örnek olmalıdır.
Avrupa'da böyle sonuçları olağan karşılamak lazım. Yoksa üçüncü sınıf Fransız ve İsviçre takımları karşında elenmek Türk futbolu için ölçüt olmamalı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Fenerbahçe Galatasaray'ı örnek almalı / 01.06.2025
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025