Bir baba olarak İmam Seccad (a.s.)
Muhammed bin Usame hastalandı. İmam (a.s.) da onu ziyarete gitti. İmam (a.s.) oturunca, Muhammed ağlamaya başladı
13.09.2023 08:37:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





"Muhammed bin Usame hastalandı. İmam (a.s.) da onu ziyarete gitti. İmam (a.s.) oturunca, Muhammed ağlamaya başladı.
İmam, "Niçin ağlıyorsun" diye buyurdu.
Usame, "Borcumdan dolayı ağlıyorum" dedi.
İmam (a.s.), "Borcun ne kadardır?" diye buyurdu.
Usame, "Beş bin dinar" deyince, İmam (a.s.), "Borcunu ben üstleniyorum" dedi ve hastanın yanından çıkar çıkmaz borçlarının tamamını ödedi."
İmam (a.s.)'ın cömertliğinin bir göstergesi de, evinde öğle vakti herkese açık sofralar kurulur ve isteyen herkes burada karnını doyururdu.
Ebu Hamza es-Sumalî şöyle rivayet etmektedir:
"Medine'de bir Cuma günü sabah namazını Ali b. Hüseyin (a.s.) ile beraber kıldım. Namazı bitirince kalkıp evine gitti. Ben de onunla beraberdim.
Sakine isminde bir cariyesi vardı. Onu çağırdı ve dedi ki: Bugün, benim kapımdan yemek yemeden hiçbir dilenci geçip gitmeyecektir. Çünkü bugün Cuma'dır."
Bir baba olarak İmam Seccad (a.s.)
Allah'a kulluk konusunda ibadeti ile ön plana çıkan İmam Zeynelâbidin (a.s.), kendisi gibi doruk noktada mürşid evlatlar yetiştirmiştir.
Beşinci imam olacak İmam Muhammed Bâkır (a.s.), bu eğitim ekolünün ilk meyvesidir. Oğulları, Abdullah Bahir ve Zeyd bin Ali diğerleridir.
Abdullah Bahir, çağının en ünlü âlimlerinden biri olmuştur.
Şehit edilecek olan oğlu Zeyd, Emevi hükümdarlarının yanlışlarına karşı ciddi mücadeleler vermiştir. İmam Seccad (a.s.) hayatta iken, onun nasıl öleceğini haber vermiştir.
Zeyd bin Ali (a.s.)'ın faziletlerinden bazıları şöyledir: Şeyh Müfid şöyle der:
"Zeyd, İmam Seccad (a.s.)'ın, İmam Bâkır (a.s.) dışındaki bütün evlatlarından üstün ve ileridedir. Son derece dindar, takvalı, âbid, fakih, bağışlayıcı ve cesurdu. İnsanları iyiliğe çağırır, kötülükten men ederdi."
Şeyh Müfid şöyle rivayet etmektedir:
"Ehl-i Beyt'i sevenlerin içinde bir grup (Zeydîler), Zeyd'in, babasından sonra imam olduğuna inanırlar. Bu inancın nedeni, onun silahlı kıyamda bulunması ve halkı açıkça Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Ehl-i Beyt'ine uymaya davet etmesidir. İşte bu, bazılarınca onun imametinin ilanı olarak telakki edilmesine yol açtı.
Oysa gerçek bu değildi. Zeyd asla imamet iddiasında bulunmamıştır. Babasından sonra imamın, sevgili kardeşi Bâkıru'l-Ulum (a.s.) (Muhammed Bâkır) olduğunu biliyordu.
İmam Bâkır (a.s.) da vefatından sonra kendinden sonraki imamın İmam Sâdık (a.s.) olduğunu açıklamıştır."
İmam Zeynelabidin (a.s.)'ın, oğlu İmam Bakır (a.s.)'a olan tavsiyeleri
İmam Zeynelâbidin (a.s.), oğlu İmam Muhammed Bâkır (a.s.)'a şöyle buyurdular:
"Oğlum! Şu beş kişiyle arkadaş olmaktan sakın:
1- Yalancıyla arkadaş olmaktan sakın. Zira o, (insanı aldatan bir) seraba benzer; uzağı yakın, yakını da uzak olarak sana gösterir.
2- Laubali ve günahkâr kimseyle arkadaş olmaktan sakın. Zira o, seni bir lokmaya veya ondan daha az bir menfaate satar.
3- Cimriyle arkadaş olmaktan sakın. Zira o, kendisine ihtiyaç duyduğun bir zamanda malını senden esirger.
4- Ahmakla arkadaş olmaktan sakın. Zira o, sana yarar vermek isterken ahmaklığından dolayı zarar verir.
5- Akrabasıyla ilişkiyi kesenle arkadaş olmaktan sakın. Zira ben Kur'an'ın üç yerinde akrabasıyla ilişkiyi keseni mel'un (lanet edilmiş) olarak zikredilmiş gördüm."
Oğlu İmam Muhammed Bâkır (a.s.)'a şöyle buyurdu:
"Senden iyilik isteyen herkese iyilik yap. Eğer bu isteyen kimse iyiliğe layıksa, iyiliği tam yerinde yapmış olursun. Değilse, o zaman sen bu iyiliğe layık olursun. Bir adam sağında sana sövse, sonra solunda gelip senden özür dilese, kabul et."
İmam Zeynelâbidin (a.s.) evlatlarına şöyle buyurmuştur:
"Oğlum! Allah, seni bana tercih etmemiştir, dolayısıyla sana benim hakkımda tavsiyede bulunmuştur. Ama beni sana tercih ettiği için beni senin hakkında uyardı.
Bil ki, oğulları için babaların en hayırlısı, sevgileri onlar hakkında gevşek davranmaya neden olmayanlardır. Babalar için oğulların en hayırlısı da, vazifelerini onlara karşı yerine getirerek, onlara karşı asi olmayan kimselerdir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Zeynelabidin eserinden)
İmam, "Niçin ağlıyorsun" diye buyurdu.
Usame, "Borcumdan dolayı ağlıyorum" dedi.
İmam (a.s.), "Borcun ne kadardır?" diye buyurdu.
Usame, "Beş bin dinar" deyince, İmam (a.s.), "Borcunu ben üstleniyorum" dedi ve hastanın yanından çıkar çıkmaz borçlarının tamamını ödedi."
İmam (a.s.)'ın cömertliğinin bir göstergesi de, evinde öğle vakti herkese açık sofralar kurulur ve isteyen herkes burada karnını doyururdu.
Ebu Hamza es-Sumalî şöyle rivayet etmektedir:
"Medine'de bir Cuma günü sabah namazını Ali b. Hüseyin (a.s.) ile beraber kıldım. Namazı bitirince kalkıp evine gitti. Ben de onunla beraberdim.
Sakine isminde bir cariyesi vardı. Onu çağırdı ve dedi ki: Bugün, benim kapımdan yemek yemeden hiçbir dilenci geçip gitmeyecektir. Çünkü bugün Cuma'dır."
Bir baba olarak İmam Seccad (a.s.)
Allah'a kulluk konusunda ibadeti ile ön plana çıkan İmam Zeynelâbidin (a.s.), kendisi gibi doruk noktada mürşid evlatlar yetiştirmiştir.
Beşinci imam olacak İmam Muhammed Bâkır (a.s.), bu eğitim ekolünün ilk meyvesidir. Oğulları, Abdullah Bahir ve Zeyd bin Ali diğerleridir.
Abdullah Bahir, çağının en ünlü âlimlerinden biri olmuştur.
Şehit edilecek olan oğlu Zeyd, Emevi hükümdarlarının yanlışlarına karşı ciddi mücadeleler vermiştir. İmam Seccad (a.s.) hayatta iken, onun nasıl öleceğini haber vermiştir.
Zeyd bin Ali (a.s.)'ın faziletlerinden bazıları şöyledir: Şeyh Müfid şöyle der:
"Zeyd, İmam Seccad (a.s.)'ın, İmam Bâkır (a.s.) dışındaki bütün evlatlarından üstün ve ileridedir. Son derece dindar, takvalı, âbid, fakih, bağışlayıcı ve cesurdu. İnsanları iyiliğe çağırır, kötülükten men ederdi."
Şeyh Müfid şöyle rivayet etmektedir:
"Ehl-i Beyt'i sevenlerin içinde bir grup (Zeydîler), Zeyd'in, babasından sonra imam olduğuna inanırlar. Bu inancın nedeni, onun silahlı kıyamda bulunması ve halkı açıkça Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Ehl-i Beyt'ine uymaya davet etmesidir. İşte bu, bazılarınca onun imametinin ilanı olarak telakki edilmesine yol açtı.
Oysa gerçek bu değildi. Zeyd asla imamet iddiasında bulunmamıştır. Babasından sonra imamın, sevgili kardeşi Bâkıru'l-Ulum (a.s.) (Muhammed Bâkır) olduğunu biliyordu.
İmam Bâkır (a.s.) da vefatından sonra kendinden sonraki imamın İmam Sâdık (a.s.) olduğunu açıklamıştır."
İmam Zeynelabidin (a.s.)'ın, oğlu İmam Bakır (a.s.)'a olan tavsiyeleri
İmam Zeynelâbidin (a.s.), oğlu İmam Muhammed Bâkır (a.s.)'a şöyle buyurdular:
"Oğlum! Şu beş kişiyle arkadaş olmaktan sakın:
1- Yalancıyla arkadaş olmaktan sakın. Zira o, (insanı aldatan bir) seraba benzer; uzağı yakın, yakını da uzak olarak sana gösterir.
2- Laubali ve günahkâr kimseyle arkadaş olmaktan sakın. Zira o, seni bir lokmaya veya ondan daha az bir menfaate satar.
3- Cimriyle arkadaş olmaktan sakın. Zira o, kendisine ihtiyaç duyduğun bir zamanda malını senden esirger.
4- Ahmakla arkadaş olmaktan sakın. Zira o, sana yarar vermek isterken ahmaklığından dolayı zarar verir.
5- Akrabasıyla ilişkiyi kesenle arkadaş olmaktan sakın. Zira ben Kur'an'ın üç yerinde akrabasıyla ilişkiyi keseni mel'un (lanet edilmiş) olarak zikredilmiş gördüm."
Oğlu İmam Muhammed Bâkır (a.s.)'a şöyle buyurdu:
"Senden iyilik isteyen herkese iyilik yap. Eğer bu isteyen kimse iyiliğe layıksa, iyiliği tam yerinde yapmış olursun. Değilse, o zaman sen bu iyiliğe layık olursun. Bir adam sağında sana sövse, sonra solunda gelip senden özür dilese, kabul et."
İmam Zeynelâbidin (a.s.) evlatlarına şöyle buyurmuştur:
"Oğlum! Allah, seni bana tercih etmemiştir, dolayısıyla sana benim hakkımda tavsiyede bulunmuştur. Ama beni sana tercih ettiği için beni senin hakkında uyardı.
Bil ki, oğulları için babaların en hayırlısı, sevgileri onlar hakkında gevşek davranmaya neden olmayanlardır. Babalar için oğulların en hayırlısı da, vazifelerini onlara karşı yerine getirerek, onlara karşı asi olmayan kimselerdir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Zeynelabidin eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.