Bir'den başladığımız gibi bütün işlerimize birden başlarız, hemen bitsin diye. Kimi zaman çoğalmaktır amacımız, bakmadan çoğunluğun yokluğuna!
Bir, çoğumuzdur bizim! Kıymet bilene, değer verene, yüreği ile gezene, dağları mesken edeni dar edene!
Birçoğumuz, dur ihtarlarına uymaz, kalabalıklardan medet umar, gözlerini yumar ama bakarsın ki bu kalabalık tarumar.
İçi boş inançsız, aklı hoş davasız, duvar sanar kendini tuğlasız, sıvasız. Ne desen boş aslında oda bir nahoş aslında! Aslında tek olsalar, aslıda çıkacak ortaya sahtesi de. Neyse?
Derdimiz çok olmakla övünmek değil, çok olduğunu sananla uğraşmak değil!
Derdimiz davamızı anlatmak. İşte bu sebeple bir, çoğumuzdur bizim!
Bir olur, binlere kafa tutarız; bir olur, kalabalıklara?
Bir, çoğumuzdur; birçoğumuzdur derdimiz bizim! Birçoğumuz, derdiniz bizim!
Gelin Can'lar bir olalım. Bir, çoğumuzdur bizim!
Tek kalırız diye üzülmeyin. Bir, çoğumuzdur bizim!
Gönülden gönüle köprüleri kuran, inandığı davaya sahip çıkan, yaşadığı gibi değil, inandığı gibi yaşayan, Türk Töresi'ni yaşatıp, Türkçe konuşup, Türk'çe haykıran; bir, çoğumuzdur bizim!
Bırakırsak meydanı çakallara, kurt olmak bize âr gelir!
Allah diyerek, Kur'an lâfzıyla seslenerek, Peygamberi öne sürerek; mü'min'i aldatmaya kalkan, Müslüman'ım diyen yobazlara, fetbazlara karşı; bir, çoğumuzdur bizim!
Türk'üm diyerek, türkü çağırırcasına Türk olduğunu zannedip sadece dilinde, Türk olmanın, Türkçe yaşamanın, Türk'e yakışanın ne olduğunu bilmeden "Ne mutlu Türk'üm diyene" diyemeden Türk'ü kullanmaya, çalmaya kalkan hırsızlara, ırksızlara karşı; bir, çoğumuzdur bizim!
Türküm diyerek İslâm'a savaş açan mankurtlara!
İslâm diyerek Türk'e cihadı farz eden münafıklara!
Dilimde İslâm, dilimde Türk diye dolaşan dilsiz şeytanlara!
Kendi milletine, kendi dinine harbi beyan edip, İslâm'ı inkâr, Türk'e küffar olan çakallara!
Ne mankurtlarınız ne mankurtluğunuz
Ne münafıklarınız ne münafıklığınız
Ne şeytanlarınız ne şeytanlığınız
Ne çakallarınız ne de çakallığınız biter?
Meraklandığımız, telaşlandığımız hele ki korkumuz hiç yoktur. Ne Allah'a olan inancımızdan ne Ehl-i Beyt'e olan aşkımızdan, ne de Türk'e olan sevdamızdan şüpheye düştük.
Prof. Dr. Haydar Baş Beğ'in "İnsan gönüldür gönül" sözü ile bir oldu bir, çoğumuz bizim!
Bir olduk, bir olacağız. Az sanmayın bizi; bir, çoğumuzdur bizim!
Biz Bedr'i gördük, Kerbela'da yaşadık. Malazgirt'ten girmesini de bildik, Çanakkale'de baş eğdirmesini de.
"Dizliye diz, başlıya baş eğdirinceye kadar", "Allah nezdinde tek din İslâm'dır" diyerek sana sesliyorum, sesli yorum!
Bir, olur, binlere kafa tutarız; bir olur, kalabalıklara. İşte bu sebeple bir, çoğumuzdur bizim!
Beş yaşında el vurduğum camimizin rahlesindeki parmak izlerimden; Andımız'ı okuduğum ilkokul bahçesinden, genç yaşıma ve ömrümün sonuna kadar; varlığım İslâm varlığına; varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Osman Ateşoğlu / diğer yazıları
- Türk olduğunu bil yeter / 07.11.2017
- Sır değildir gizlediğimiz / 22.10.2017
- Kim bizden? / 25.02.2017
- DUMA'nın dumanı tüttü! / 22.08.2016
- 'Harbiye' harbi konuşalım! / 17.08.2016
- Türk'üm! / 31.07.2016
- Bugün! / 11.07.2016
- Sürgünüm? / 29.06.2016
- Meddah / 24.06.2016
- Sessiz olun demedik, ses siz olun! / 25.02.2016
- Sır değildir gizlediğimiz / 22.10.2017
- Kim bizden? / 25.02.2017
- DUMA'nın dumanı tüttü! / 22.08.2016
- 'Harbiye' harbi konuşalım! / 17.08.2016
- Türk'üm! / 31.07.2016
- Bugün! / 11.07.2016
- Sürgünüm? / 29.06.2016
- Meddah / 24.06.2016
- Sessiz olun demedik, ses siz olun! / 25.02.2016