O bir gizli usta; mütevazı ve alçak gönüllü, profesyonelce pozları yok. Bir derviş misali, gösterişten uzak, sevgi dolu ve bir Akdeniz tavrıyla yaklaşıyor insanlara.
Onun yaşadığı mekânlardan kültür ve sanatın derin kokusu geliyor. Beşyüzevler, Şafak Hastanesi'nin duvarlarını bir sanat salonu gibi kullanıyor. Ve fırçasından şiirler çıkarıp, sanatın aynı zamanda bir terapi aracı olduğunu da gösteriyor bizlere.
O aslında bir doktor, iç hastalıkları uzmanı. Eşi de doktor, iki çocuk annesi. İyi bir eş, iyi bir anne, iyi de bir doktor. Yaşantının hem mekanik, hem de rüya dilini kullanıyor. Sizi tedavi eder. Sizi renklere sevgiye ve umuda taşır, düşlerinizi gezintiye çıkarır
Hoca Ali Rıza, Bedri Rahmi Eyüboğlu, İbrahim Balaban, Nermin Faruki, bir anda düş dünyanızın konukları arasına katılabilir.
Hastanenin duvarlarını görmelisiniz. Bütün duvarlar güler yüzlü resimlerle bezenmiş. İçeri girince sizi bir natürmort selamlıyor. Enfes tablolarını izliyorsunuz. Güzel peyzajlar, zengin efektler, cıvıl cıvıl ama asil ve zarafetinden taviz vermeyen renkler, denkleme oturmuş kompozisyonlar, empresyonist lekeci tarzıyla çok görkemli bir çizgiye oturmuş onun fırçasında.
Bir kafeterya var ki, şaşırıp kalıyorsunuz. Nutkunuz tutuluyor, sizi şiirsel bir yolculuğa çıkarıyor. Güzel ve samimi. Sevgi kokan bir renk skalasının ortasında buluyorsunuz kendinizi. Gökkuşağının renklerini ve meleklerin dilini kullanıyor Dr. Cemaliye Hanım. Allı, morlu, yeşil, pembe renklerle küçük ağaçlar, yuvada kuşlar, baharla gelen sevinç sizi bir köy kahvesinde bir çınarın altında huzur ve hayatın tam ortasında ayran içerken karşılıyor. Sanki yanı başınızda serçeler, kelebekler ve tüm canlılar. Utangaç ve masum bir bahar, heveslerinizi ve yaşama sevincinizi diri tutmaya çalışıyor.
Gülümsemenin Akdeniz evleri,
Bir mavi kuş,
Dörtnala bir tay,
Bayramda lunapark,
Öğrenciye bir sinema bileti ve bir bayram şekeri tadını yaşatıyor...
Renklerle özgürce ve çekinmeden oynuyor. Onun empresyonist tarzı sizi masalımsı bir dünyaya götürüyor. Kuşların kanatlarında uçuyorsunuz sanki. Ver elini Kaf Dağı.
İşyeri personelinin de ilham perisi olmuş durumda. Diğer doktorlar ve çalışanlarda ondan çok etkilenmişler ve birer resim seti edinerek resim çalışmalarına başlamışlar.
Bu doktor öyle bir doktor ki çölde su gibi ayağımıza gelmiş bir doktor.
Cevat SARIKARTAL
Onun yaşadığı mekânlardan kültür ve sanatın derin kokusu geliyor. Beşyüzevler, Şafak Hastanesi'nin duvarlarını bir sanat salonu gibi kullanıyor. Ve fırçasından şiirler çıkarıp, sanatın aynı zamanda bir terapi aracı olduğunu da gösteriyor bizlere.
O aslında bir doktor, iç hastalıkları uzmanı. Eşi de doktor, iki çocuk annesi. İyi bir eş, iyi bir anne, iyi de bir doktor. Yaşantının hem mekanik, hem de rüya dilini kullanıyor. Sizi tedavi eder. Sizi renklere sevgiye ve umuda taşır, düşlerinizi gezintiye çıkarır
Hoca Ali Rıza, Bedri Rahmi Eyüboğlu, İbrahim Balaban, Nermin Faruki, bir anda düş dünyanızın konukları arasına katılabilir.
Hastanenin duvarlarını görmelisiniz. Bütün duvarlar güler yüzlü resimlerle bezenmiş. İçeri girince sizi bir natürmort selamlıyor. Enfes tablolarını izliyorsunuz. Güzel peyzajlar, zengin efektler, cıvıl cıvıl ama asil ve zarafetinden taviz vermeyen renkler, denkleme oturmuş kompozisyonlar, empresyonist lekeci tarzıyla çok görkemli bir çizgiye oturmuş onun fırçasında.
Bir kafeterya var ki, şaşırıp kalıyorsunuz. Nutkunuz tutuluyor, sizi şiirsel bir yolculuğa çıkarıyor. Güzel ve samimi. Sevgi kokan bir renk skalasının ortasında buluyorsunuz kendinizi. Gökkuşağının renklerini ve meleklerin dilini kullanıyor Dr. Cemaliye Hanım. Allı, morlu, yeşil, pembe renklerle küçük ağaçlar, yuvada kuşlar, baharla gelen sevinç sizi bir köy kahvesinde bir çınarın altında huzur ve hayatın tam ortasında ayran içerken karşılıyor. Sanki yanı başınızda serçeler, kelebekler ve tüm canlılar. Utangaç ve masum bir bahar, heveslerinizi ve yaşama sevincinizi diri tutmaya çalışıyor.
Gülümsemenin Akdeniz evleri,
Bir mavi kuş,
Dörtnala bir tay,
Bayramda lunapark,
Öğrenciye bir sinema bileti ve bir bayram şekeri tadını yaşatıyor...
Renklerle özgürce ve çekinmeden oynuyor. Onun empresyonist tarzı sizi masalımsı bir dünyaya götürüyor. Kuşların kanatlarında uçuyorsunuz sanki. Ver elini Kaf Dağı.
İşyeri personelinin de ilham perisi olmuş durumda. Diğer doktorlar ve çalışanlarda ondan çok etkilenmişler ve birer resim seti edinerek resim çalışmalarına başlamışlar.
Bu doktor öyle bir doktor ki çölde su gibi ayağımıza gelmiş bir doktor.
Cevat SARIKARTAL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012