Cumhuriyet ilan edilmiş ve üzerinden 16 ay geçmişti. Atatürk genç Türkiye Cumhuriyetinin düşmanlarca rahat bırakılmayacağını çok net gördüğü için hangi tedbirleri alacağını düşünüyordu. Artık savaşların çehresi değişmeye başlamıştı. Bunun Farkındaydı. Göğüs göğse savaşlar geride kalmış. Teknolojinin savaştığı yeni nesil savaşlar yaklaşıyordu. Türkiye bunu yakalamalıydı. Bu konuda zaman kaybedilemezdi. Çünkü ülkeden milli mücadeleyle kovulan düşmanlar, kendilerinde cesaret bulduklarında ve Türkiye'nin güçsüz ve zayıf olduğunu gördüklerinde yeniden daha şiddetli saldıracaklardı. Atatürk bunun için güçlü olunması gerektiğini biliyordu. Bundan dolayı Türkiye savaş sanayisine yatırım yapmalıydı. Bu savaş sanayisinin de olmazsa olmazı da hava harp sanayisiydi.Bundan dolayı Atatürk, "bütün tayyarelerimizin ve motorlarının memleketimizde yapılması ve hava harp sanayiinin de bu esasa göre inkişaf ettirilmesi icap eder" diyerek "Türk Tayyare Cemiyeti'nin kurulması için talimat verdi. Bu talimattan birkaç ay sonra 1925 yılında, Alman Junkers firması ile Türk Tayyare Cemiyeti ortaklaşa olarak kısa adı TOMTAŞ olan "Tayyare Otomobil ve Motor Türk Anonim Şirketini" kurdular. Yapılan anlaşmaya göre Türk Hava Kuvvetlerinin ihtiyacı olan uçaklar ve motorlar üretilecek, yenilenmeleri ve her türlü aksamı Junkers firması tarafından karşılanacaktır. Bu anlaşmadan bir yıl sonra zamanın en modern koşullarına göre dizayn edilmiş olan "Kayseri Uçak ve Eskişehir Bakım Tesisleri" kurulur. Bir taraftan da 'Tayyare Makinist Mektebi' açılır. Fransa ve Almanya'ya uçak mühendisliği öğrenimi için öğrenciler gönderilir. Çalışmalar hummalı bir şekilde aralıksız sürer ve 1932 yılına kadar 15 adet "Junkers-A20" bombardıman uçağı imal edilir. Almanlar TOMTAŞ'taki tüm hisselerini daha sonra THK'na devrederler. Birkaç yıl sonra, 1939 yılına kadar sürecek olan Amerikan Curtis-Wright grubuyla bir ortaklığa gidilir. Anlaşmaya göre bu gruptan hem uçak alınacak hem de ortak uçak montajı yapılacaktır. Bu ortaklık bittikten sonra fabrikanın uçak üretim bakım ve revizyon hakkı tamamen Türk Hava Kuvvetlerine verilir. Bu fabrikada 2. Dünya savaşına kadar, çoğunluğu savaş uçağı olmak üzere 112 adet değişik tipte uçak imal edilir. 2. Dünya savaşı sonrasında ABD Hükümetinde her nedense Türkiye'ye ekonomik yardım(!) yapma isteği bir anda uyanır ve ünlü Marshall planı devreye girer. Bu kapsam da Türkiye'ye Amerikan malı uçak ve motor verilmeye başlanır. Türkiye emek harcamadan gelen ABD yardımlarına ve hazıra gelecekte faturasının çok acı olacağını düşünmeden çabucak alışır ve Atatürk'ün sahip olduğu ufkun çok azına bile sahip olmayan dönemin siyasileri, artık uçak ve motor fabrikalarının üretim faaliyetlerine devam etmesine gerek olmadığını düşünürler. Atatürk'ün kurdurduğu uçak fabrikaları ardı ardına Makine ve Kimya Endüstrisi kurumuna devredilir. "Motor fabrikası 1955'te traktör imal etmeye başlar.""Uçak fabrikasında ise 1959 da üretim tamamen durdurulur."Böylece havacılık sanayiinde teknolojiyi yakalamasını sağlayan milli vizyon 35 yıl içinde tamamen yok edilmiş olur.Türk Hava Kuvvetleri'nin yeni nesil savaş uçakları için karar aşamasına gelindiği bir aşamada olduğumuz şu günlerde ve ABD'nin satacağı uçakların yazılım kodlarını Türkiye'ye vermeye yanaşmadığı bu günlerde nereden nereye getirildiğimizi görüyorsunuz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024