Bugünkü yazımda yoruma gerek bırakmayan, hepimizin bildiği ama kabul, algı ve hayata geçirmekte sıkıntılar yaşadığımız, bizler için hayatın anlamından, ilk adımından bahsedeceğim.
Unutmayalım ki bizler, imanımıza sahip çıkar, gereklerini yerine getirme gayretine girersek imanı bize bahşeden Allah (c.c) imanımızdan ötürü bizleri hem bu dünyada, hem de ahrette koruyacaktır.
Peygamberimiz, ashabı ile sohbet ederken kimsenin tanımadığı bir adam gelerek Efendimizin yanına oturuyor ve dizlerini, Peygamberimiz dizlerine dayayarak, ellerini de dizlerinin üstüne koyarak;
"Ey Muhammed, bana İslam'ı anlat" diyor.
Efendimiz (s.a.a.v); "İslâm, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in, Allah'ın Resulü olduğuna şehadet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekatı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirebilirsen Kabe'yi ziyaret (hac) etmendir" buyuruyor.
O kişi; "Doğru söyledin. Şimdi de imanı anlat bana" diyor.
Peygamberimiz (s.a.a.v); "Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine iman etmendir." buyuruyor.
O kişi; "Doğru söyledin. Peki, ihsan nedir, onu da anlat" diyor.
Efendimiz; "İhsan, Allah'a onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen, O'nu görmüyorsan da O, seni mutlaka görüyor" buyuruyor.
Bu sohbet biraz daha devam ediyor. O kişi ayrıldıktan sonra Peygamberimiz, onun kim olduğunu biliyor musunuz, diyerek o kişinin, Hz. Cebrail olduğunu ifade ediyor.
İman bizlerin en büyük cevheridir, hazinesidir. Onu korumak, kollamak, ona nefsani, şeytani, ins ve cin taifesinden yönelebilecek her türlü saldırıya, şüpheye, fitneye karşı her daim uyanık olmak ve güzel ahlak, zikir ve ibadetlerle etrafına yıkılmaz surlar inşa etmek zorundayız.
İman konusuna tekrar dönersek!
Muhammet b. Müslim şöyle rivayet etmiştir; İmam Cafer'e (a.s) imanın ne olduğunu sordum. Buyurdu ki;
"İman, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şahitlik etmek, Onun Allah katından getirdiğini ikrar etmek ve bunu tasdik etmek dolayısıyla kalpte kökleşen inançtır."
Dedim ki; Şahadet, amel değil midir? "Evet" dedi.
Dedim ki; Amel iman mıdır? "Evet, imansız amel olmaz. Amel, imandandır. Amel olmadan iman sabitleşmez" dedi.
Dedim ki; Bana, imanın sınırlarını göster. Buyurdu ki;
"Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in (sav) Allah'ın Resulü olduğuna şahadet getirmen. Onun, Allah katından getirdiklerini, beş (vakit) namazı, zekat vermeyi, Ramazan ayında oruç tutmayı, hacca gitmeyi ikrar etmek, biz Ehl-i Beyt'in velisini veli ve bizim düşmanlarımızı düşman bellemek ve sadıklar arasına girmek." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Cafer eseri sh:478-479)
Emirü-l müminin Ali b. Ebu Talip (a.s) buyurdu ki; "İmanın dört şartı vardır; Kazaya rıza göstermek, Allah'a tevekkül etmek, işi Allah'a havale etmek ve Allah'ın emrine teslim olmak." (aynı eser sh:538)
Güzel ahlak
İmam Cafer (a.s) buyurdu ki;
"Farzlardan sonra müminin, Allah'ın (c.c) huzuruna takdim ettiği ameller içinde Allah-u Teâlâ'nın bütün insanlara yayılmasını istediği güzel ahlakından daha üstün amel yoktur."
Yine İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur; "Güzel ahlak sahibi olan kimseye, gününü oruçlu ve gecesini ibadetle geçiren kimsenin sevabı gibi sevap vardır." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Cafer eseri; sh:519)
Rabbim, bizlere Kuran ahlakı ile ahlaklanan Hz. Peygamberi ve Ehl-i Beyt'ini hakkıyla seven ve Onlara benzeme gayretinde olan kullarında olmayı nasip eylesin.
Bizlere hakkı, hak olarak bilip, hakka uymayı. Batılı da batıl olarak bilip, batıldan uzak durmayı nasip eylesin. (amin)
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025