Devletin parasıyla alınmış belediye ambulanslarıyla terörist cenazelerini taşıyıp, o cenazeler üzerinden Güneydoğu'yu isyan alanına çeviren, dağdaki teröristlerin birbirleriyle daha iyi ve sınırsız iletişim kurabilmelerini temin etmek için onlara kontör transfer eden zihniyetin son icraatı da, belediye hizmet aracıyla teröriste silah ve mühimmat taşımak!Yaptıkları bu işleri gizlemiyorlar, öyle bir ihtiyaç da hissetmiyorlar. Bu yüzden bu işleri gerçekleştirirken yakalananlara "suçüstü yakalandılar" demek fazla gerçekçi olmuyor. Çünkü bu insanlar, bu işleri gayet rahat ve herhangi bir suçluluk psikolojisine kapılmadan yapıyorlar. Çünkü onları suçlu hissettirecek bir irade, hesap sorucu bir mevki maalesef bulunmuyor. Yoksa, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin hizmet aracıyla, PKK'lı teröristlere götürülmek üzere hazırlanan, Glock marka 1 tabanca, 3 şarjör, 117 beyaz renkli sırt teçhizatı muhafazalı kar kamuflajı, 35 çeşitli şirketlere ait kaşe ve sahte fatura, 2 propaganda içerikli CD, 100 gram esrar, 107 kutu antibiyotik ilaç, 1 bilgisayar yazıcısı, 12 not defteri, 4 bilgisayar ile 2 cep telefonunu taşımaya nasıl cesaret edebilirlerdi ki!Onlara bu cesaret verilmese, terörist cenazeleri devletin ambulanslarında taşınabilir miydi?Onlara yetkili makamları işgal edenler hesap sorsaydı, dağdaki teröriste mehmetçiğin yerini daha iyi haber versin, daha iyi pusu kursun diye kontör yollarlar mıydı?Onlara bu ülkenin bölünmez bütünlüğü ve üniter yapısı gereği hukuk kaideleri işletilseydi, PKK'ya silah ve mühimmat taşıyabilirler miydi?Onlar, sırtlarını dayayacak yerli yabancı sağlam bir zemin bulmasalar, "Güneydoğu'daki baraj ve petrol gelirlerini bize verin, biz kontrol edelim" diyebilirler miydi?Bağlı bulundukları İçişleri bakanlığı görevini yerine getirip, ilk icraatlarında herhangi birini görevden almış olsa, bugün Doğu ve Güneydouğu'da devletten kopmanın her türlü altyapısını bu kadar kolay hazırlayabilirler miydi?Tabii ki hayır!Türkiye bir yerlere doğru hızla sürükleniyor. Birileri mahalli idareler yasa tasarısı girişimiyle Türkiye'nin üniter yapısını, birlik ve beraberliğini dinamitlemek; ülkeyi federasyon halindeki eyaletlere ayırmanın hesabını çoktan yaptı. Birkaç deneme- daha doğrusu yoklama- operasyonu yapıldı. Milletin nabzı, aydının ihanet katsayısı test edildi. PKK ile işbirliği içinde ve kendilerine herhangi bir müdahalenin yapılamadığı bu rahat ortamda işlerini yürüten belediye başkanları marifetiyle de, bölgenin yerel yönetim altyapısı oluşturuldu.Artık son noktayı koyma vakti geldi. Bunun için de, Irak'ın kuzeyinde kurulan devletin resmen ilan edilmesi ve bizim doğu ve güneydoğumuzun o devlete ilhak olması için cazibe merkezi haline getirilmesi sürecinin tamamlanması gerekiyor. Bu hızla devam edilirse, çok yakın zamanda o süreç de tamamlanmış olacak.Biz seyretmeye devam ettikçe, onlar da bölmeye, parçalamaya devam edecekler.