logo
26 TEMMUZ 2025

Biz Türk’üz, Hocalı’dakiler de. Dink Ermeni’ydi. Ya sen!

29.02.2012 00:00:00
Bir soru ile başlamak istiyorum; “Irkçılık sadece Türklere mi yasak?”
Fransız Fransız’ı övüyor, sahipleniyor, Alman Alman’ı, İngiliz İngiliz’i, Ermeni Ermeni’yi, hele soyu belirsizler sözde “Kürt” kardeşlerimi sahiplenmeye (kullanmaya) çalışıyor. Ama “Ben Türk’üm” “Biz Türk’üz” “Türk’lere şu zamanda, şunlar şöyle insanlık dışı vahşetlerde bulundu” vb. söylediğimiz zaman hemen ırkçı, kafatasçı oluyoruz. (Kafasızlara göre)
Üstünlüğün soyla, sopla olmadığını ancak iman ve takva ile olduğunu Müslüman olan herkes bilir. Müslüman olmayan veya nasibi ona göre olanların, kendi çıkar ve amaçları için kullandıkları kavramlardan biridir ırkçılık. Eğer Türk’ler ırkçı olsaydı şimdi ne Avrupa ne de Rusya ortada olurdu. Ermeni’nin “e” si bile kalmazdı.
Neyse, bir “Dink” davasıyla örtülü, örtüsüz, dinci, dinsiz, laik, anti laik hep beraber Ermeni oldu bu ülkede birileri. Sonra yaklaşık 20 ülke bizi soykırımla suçladı. Hepsi hükümetlerimizin baş tacı yaptığı ülkeler. Son olarak Fransa. Beraber Libya’yı işgal etmiştik ya!
Aynen İsrail gibi mağdur ayağına yatıp, en insanlık dışı vahşeti sergilemede hiç çekinmeyen bir millet daha var. Ermeniler. Osmanlının en sadık tebaası, Osmanlıyı arkadan vurdu. O Osmanlı onları zamanın şartlarına göre en iyi imkanlarla bu coğrafyadan nakletti. Kendi halkına ayıramadığı bütçeyi onların güvenliği için harcadı ama Osmanlı katil, Ermeniler mağdur oldu ne hikmetse.  
İşte bu mağdur ayağı ile dünyada kamuoyu yapanlar yaklaşık 20 yıl önce bu aylarda asıl yüzlerini bir kez daha gösterdiler. Hacaali’de binlerce Müslüman kardeşimizi en akıl almaz vahşet yöntemleri ile katlettiler. Tıpkı ABD, tıpkı Fransız, tıpkı İngilizler vs. gibi…
“… Zori Balayan tıp doktoru ve gazeteci. 1989 yılında SSCB’de milletvekili olmuş. Korkunç işkencelerini, “Ruhumuzun Canlanması” adı ile kaleme aldığı kitapta gururla anlatmış... İşte Balayan’ın övündüğü vahşetlerden bir tanesi:
“(...) Katliam sırasında pencereye çivilenmiş bir erkek çocuk gördü. Aklına kendince dâhiyane bir fikir geldi.
Canlı bir çocuğun, derisi yüzüldükten sonra kaç dakika yaşayacağını hesaplamak için kolları sıvadı.
Küçük çocuğun çığlıklarına aldırmadan kafası dâhil bütün derisini yüzdü. Sonra karşısına geçip saat tutmaya başladı.
Çocuğun kan kaybından ölümü, 7 dakika sonra gerçekleşti.
(...) Biz arkadaşımız Haçatur’la ele geçirdiğimiz eve girerken askerlerimiz 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi. Türk çocuğunun bağırış çağırışları çok duyulmasın diye, Haçatur, annesinin kesilmiş memesini çocuğun ağzına soktu.”
Pazar günü Taksim’de on binler toplandı. Hocaali’de yaşanan Ermeni vahşeti kınandı. TBMM’ye bu katliamın tanınması için mesajlar gönderildi…
Dink’in cenazesini ve arkasındaki kalabalıkları tam gün canlı yayınlayan, hepimiz Ermeni’yiz, sloganlarını millete adeta yedirmeye çalışan bizim sözde medya grupları, Taksim’de ki bu on binlerin sesine kulak tıkadı. Kısa başlıklarla verdi.
Gün Pazar. Birçok maç var artı derbi var. Maçlardan önce 1 dk.lık saygı duruşu. Niçin? Eski bir futbol yöneticisinin ölüm yıldönümü. İyi tamam. Kardeşim 1 dakikada Ermeni’lerce katledilen kardeşlerin için saygı duruşunda bulunsan olmaz mı, Fransızlar küme mi düşürecek seni.    
Taksim doldu taştı. Ama art niyetliler de ordaydı, diyalogcular da vs.
Yeniçağ gazetesinden Selcan Taşçı bu görüntüyü iyi yakalamış. Şöyle diyor Selcan Hanım;
“Alanın yüzde doksanına Türk Milliyetçileri, kürsü ve çevresine ise “diyalogcular” hakimdi. Emperyalizme kul olmuş bu kişiler, Ermenilerin Hocalı’da bir Türk soykırımı yaptığını dünyaya duyurmak değil duyurmamak için görevlendirilmiş gibiydi. Sloganlar özenle seçilmişti:
“Azerbaycan halkı”, “Hepimiz Hocalılıyız”, “Savaş değil barış istiyoruz”...
Kalabalığın büyük bölümünün katılmadığı sloganlara Azerbaycan’dan gelen milletvekilleri de “Biz Türk’üz, savaş değil soykırım var ve barış değil soykırımcıların cezalandırılmasını istiyoruz” diyerek sert tepki gösterdi…”
Dink cinayeti ile hepimizin adını duyduğu “Agos” gazetesi ise Taksimdeki bu haykırıştan önce (tedbir amaçlı olsa gerek) yine mağdur, masum ve barış imajı (!) veren Rober Koptaş imzalı bir yazı yayınladı.
Şimdi o yazıdan örnekler vereceğim. Ama bu örnekler bu ülkede birilerine gerçekten “basın özgürlüğü” sağlandığının kanıtı.
* “Ermeni yalanına sessiz kalma, diye koca koca harflerle duyurulan miting çağrısından bir türlü kaçamıyoruz son günlerde. Yerin üstünde, en işlek caddelerdeki billboard’larda; yerin altında metro istasyonlarında, nereye gitsek oradalar. Tedirgin adımlarla uzaklaşıyoruz çoğu zaman. Olur ya, birileri büyük günahımızı, Ermeni olmaklığımızı anlar, ‘Vay seni gidi yalancı!’ diye üzerimize çullanır…”
* “Kalabalıkları Hocalı’yı anmak için Taksim’de toplamaya çalışanlar gerçekten masum insanları mı anıyorlar? Yoksa başka masum ölülerin anılmasını engellemeye mi çalışıyorlar?”
* “Yoksa ‘Ermeni yalanına sessiz kalma’ diyenler, kendi yalanlarının üstünü örtmeye çalışıyor olmasın?”
* “… Ben diyorum ki, Türkiye’de bugün Hocalı’nın bu kadar büyük bir kampanyayla anılmasının ardında, 1915’in konuşulmasını engellemek, bu konudaki tartışmayı bastırmak ve bu konuda milliyetçi bir yığınak yaparak milliyetçi–ulusalcı söyleme yeni cephaneler sağlamak çabası var. Yok diyebilir misiniz?...”
Hepimiz Türk’üz ve öyle büyük bir milletiz ki, bu ülkenin suyundan içip, ekmeğinden yiyip yine bu milletin tarihine ve bu gününe iftira atanlara, suçlama yapanlara söz hakkı veriyoruz. daha ne istiyorsunuz!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Bahçeli açılım komisyonu üyelerini açıkladı
'YPG/PYD'nin süreci ağırdan alması çirkeflik'
İşte son sayı
Gazze'de açlıktan ölenlerin sayısı hızla artıyor
Türkiye sıcak hava dalgasının merkezinde
Dünyada bu yaz sıcaklık rekorları alt üst!
Aç karnına zulmü belgeliyorlar
Gazze'deki meslektaşlarımız da aç kaldı
Yağ fiyatları fırlayacak mı?
Aşırı sıcaklar ayçiçeğini vurdu
İşte ihtimaller
Hatay'daki askerler spor cezası mı aldı?
İdari tahkikat başladı
MSB, Hatay'da Mehmetçiklerin ölüm nedenini açıkladı
İSKİ'den tasarruf çağrısı
İstanbul'da su tüketimi rekor kırıyor
İmamoğlu ve Altaylı ziyaretlerine izin yok
Hüseyin Baş'tan dikkat çekici paylaşım
Fransa'dan sonra İngiltere de adım attı
221 parlamenterden, Filistin'in tanınmasını talep eden mektup
Mersin'de faciaya ramak kaldı
Otobüs ile tır çarpıştı: 9 yaralı
Husiler, İsrail'de 4 noktayı füze ve İHA'larla hedef aldı
'Gazze'deki soykırım suçlarına bir yanıt'
İsrail, Gazze'de 44 kişiyi daha öldürdü
16'sı yardım dağıtım noktasında
Adalet Bakanı Tunç, orman yangınlarıyla ilgili konuştu
'17 kişi tutuklu'
'YPG'nin silah bırakmasını bekliyoruz'
Fidan'dan çok kritik Suriye mesajları
Bahçeli açılım komisyonu üyelerini açıkladı
'YPG/PYD'nin süreci ağırdan alması çirkeflik'
İşte son sayı
Gazze'de açlıktan ölenlerin sayısı hızla artıyor
Türkiye sıcak hava dalgasının merkezinde
Dünyada bu yaz sıcaklık rekorları alt üst!
Aç karnına zulmü belgeliyorlar
Gazze'deki meslektaşlarımız da aç kaldı
Yağ fiyatları fırlayacak mı?
Aşırı sıcaklar ayçiçeğini vurdu
İşte ihtimaller
Hatay'daki askerler spor cezası mı aldı?
İdari tahkikat başladı
MSB, Hatay'da Mehmetçiklerin ölüm nedenini açıkladı
İSKİ'den tasarruf çağrısı
İstanbul'da su tüketimi rekor kırıyor
İmamoğlu ve Altaylı ziyaretlerine izin yok
Hüseyin Baş'tan dikkat çekici paylaşım
Fransa'dan sonra İngiltere de adım attı
221 parlamenterden, Filistin'in tanınmasını talep eden mektup
Mersin'de faciaya ramak kaldı
Otobüs ile tır çarpıştı: 9 yaralı
Husiler, İsrail'de 4 noktayı füze ve İHA'larla hedef aldı
'Gazze'deki soykırım suçlarına bir yanıt'
İsrail, Gazze'de 44 kişiyi daha öldürdü
16'sı yardım dağıtım noktasında
Adalet Bakanı Tunç, orman yangınlarıyla ilgili konuştu
'17 kişi tutuklu'
'YPG'nin silah bırakmasını bekliyoruz'
Fidan'dan çok kritik Suriye mesajları
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.