BM 'savaş suçu', G7 'insani ara' dedi

AHMET HAYDAR TARHANLI – AA / DETAY HABER

İsrail'in Gazze Şeridi'nde yönelik tüm dünyanın gözü önünde gerçekleştirdiği soykırımda 33'üncü güne girildi. Batılı ülkelerin desteğini alan İsrail, İslam ülkelerinin hiçbir caydırıcılığı olmayan kınamalarından da cesaret buluyor. Hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını yerle bir eden İsrail, hasta taşıyan ambülansları, sivillere insani yardım taşıyan uluslararası konvoyları da hedef almaktan çekinmedi. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana gerçekleştirdiği saldırılar sebebiyle hayatını kaybeden sivillerin sayısı 10 bin 569'a ulaştı. Bunların da 4 bin 324'ü çocuk, 2 bin 823'ü kadın, diğer ifadeyle ölenlerin yüzde 70'i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Gazze'nin kent merkezini işgal eden İsrail, Gazze'nin kuzeyinin güneye doğru boşaltılması konusundaki baskılarını yoğunlaştırdı. Kuzeyde hala 900 bin sivilin yaşadığı belirtiliyor. Uluslararası toplumdan da sesler yükselmeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler'den (BM) son yapılan açıklamada, İsrail'in eylemlerinin "savaş suçu" olduğu ifade edildi. Tokyo'da toplanan G7 ülkelerinin dışişleri bakanları ise ortak bir çağrı yaparak, "çatışmalara insani ara verilmesi" gerektiğini vurguladı.

'Bu eylemler uluslararası suç teşkil ediyor'

Birleşmiş Milletler (BM) Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal, İsrail'in Gazze'ye yönelik sürdürdüğü yoğun saldırılar ve ablukaya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Gazze'deki sivil konutlara ve altyapıya yönelik, insan hayatını etkileyen korkunç ve kitlesel saldırılara son vermek için dünyanın hemen harekete geçmesi gerektiğini belirten Rajagopal, "Sistematik olarak sivil konutları ve altyapıyı yok edeceğini, Gazze'yi yaşanılmaz hale getireceğini bilerek askeri operasyon yürütmek savaş suçudur" ifadesini kullandı. Rajagopal, konutların, sivil tesisler ve altyapının sistematik veya yaygın şekilde bombalanmasının uluslararası insancıl hukuk, ceza hukuku ve insan hakları hukuku tarafından şiddetle yasaklandığını belirtti. Bu tür eylemlerin "savaş suçu" anlamına geleceğini vurgulayan Rajagopal, bunların, sivil nüfusa yönelik olduğunda "insanlığa karşı suç" anlamına geldiğini ifade etti. Gazze'deki 1 milyondan fazla insanın kuzeyden güneye tahliye emrini vermenin, tahliye yollarına ve "güvenli" bölgelere defalarca saldırmanın "uluslararası insancıl hukukun acımasız ve bariz bir ihlali olduğunu" vurgulayan Rajagopal, "İsrail'in bu eylemi uluslararası suç teşkil ediyor" ifadesine yer verdi.

İsrail sivil hedefleri vurmaya devam ediyor

İsrail ordusuna ait savaş uçakları ve topçuları, Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine yoğun saldırılarını sivil hassasiyeti gözetmeden aralıksız sürdürüyor. Gece Gazze Şeridi'nin birçok noktasında işaret fişekleri yükseldi. İsrail hava saldırıları, Gazze'nin Nusayrat Mülteci Kampı, Şeyh Zayid Konutları, Tel el-Heva bölgelerinde yoğunlaşırken, Şatı Mülteci Kampı ise hava saldırılarının yanı sıra topçu atışlarının da hedefi oldu. Saldırılar sonucu, çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti, yaralananlar ise, Aksa Şehitleri Hastanesine kaldırıldı. Gazze'nin kuzeyinde Endonezya Hastanesi yakınlarındaki Şeyh Zayid Konutları da İsrail savaş uçaklarının hedefi oldu. Binlerce sivilin sığındığı Şifa hastanesi yakınlarında onlarca patlama sesi duyuldu. Uluslarası Kızıl Haç Örgütü'nün iki aracı Gazze'de saldırıya uğradı. Araçların sivillere insani yardım götürdüğü aktarıldı. Bir aracın şoförü yaralandı.

İsrail askerleri Gazze'nin merkezinde

İsrail Başbakanı Netanyahu, Gazze'nin kuşatıldığını duyurdu. Netanyahu, bir kez daha rehineler bırakılana kadar ateşkesin olmayacağını söyledi. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise İsrail askerlerinin Gazze'nin merkezine girdiğini duyurdu. Operasyonun amacına ulaşana kadar durmayacağını açıkladı. Gazze'ye giren İsrail ordusu din propagandası yapmayı da ihmal etmedi. Jerusalem Post, Gazze kent merkezine giren İsrail askerlerinin 6'ncı yüzyıldan kalan bir sinagogda dua ettiğini yazdı. Gazze'de İçişleri Bakanlığı verilerine göre, Gazze Şeridi'nin kuzey bölgelerinde hala 900 bin sivil var. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, "İsrail'in Gazze'yi tekrar işgal etmesini desteklemiyoruz" dedi ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın da İsrail ziyaretinde muhataplarına bunu açık şekilde dile getirdiğini aktardı. Bugüne kadar İsrail'e tam desteğini açıklayan ABD'nin yetkilisinin bu açıklaması dikkat çekti.

G7'den 'insani ara' çağrısı

Japonya'nın ev sahipliğinde, başkent Tokyo'da düzenlenen toplantıda bir araya gelen G7 ülkelerinin dışişleri bakanlarından Gazze konusunda ortak bir çağrı geldi. Bu çağrıda, İsrail'in yoğun saldırıları altındaki Gazze Şeridi'ne insani yardımların ulaştırılması için "çatışmalara insani ara verilmesi" gerektiği vurgulandı. Japonya Dışişleri Bakanı Kamikawa Yoko'nun başkanlığındaki toplantıya ABD, Kanada, Almanya, İtalya, İngiltere ve Fransa'nın dışişleri bakanları katıldı. Kamikawa, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, İsrail'in yoğun saldırıları altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik "çatışmalara insani ara verilmesi" konusuna değindi. Japon Bakan, G7 ülkeleri olarak, insani yardımların Gazze'ye ulaştırılması için "çatışmalara insani ara verilmesi" çağrısı yapılmasında anlaştıklarını bildirdi. Kamikawa, G7'nin, İsrail'in kuşatması altındaki Gazze Şeridi'nde "insani krize çözüm bulmak için acil eyleme" ihtiyaç duyulduğunda mutabık kalındığını söyledi.