Okula Yeni Başlayan Çocukların Sorunları ve Aile Tutumları: Yeni Bir Başlangıcın İncelikleri
Aileler, bu yeni dönemde rehberlik eden, güven veren ve sabırla destek olan bir duruş sergilediğinde; çocuk, okula sadece gitmekle kalmaz, aynı zamanda öğrenmeyi, sosyalleşmeyi ve büyümeyi de sever.
03.09.2025 17:28:00
Bayram ÇOŞGUN
Bayram ÇOŞGUN





Okula başlamak, bir çocuk için sadece akademik bir başlangıç değil, aynı zamanda duygusal, sosyal ve psikolojik açıdan da yeni bir dönemin kapılarını aralayan önemli bir adımdır. Kalem, çanta ve önlükle başlayan bu serüven, aslında bir çocuğun hayatında ilk defa aileden bağımsız olarak bir topluluğa karışması anlamına gelir. Bu süreçte çocuklar çeşitli zorluklar yaşayabilir; ailelerin bu dönemdeki tutumu ise, çocuğun eğitim hayatına bakışını şekillendirecek kadar etkilidir.
Çocukların Yaşadığı Başlıca Sorunlar
1. Ayrılma Kaygısı
En yaygın sorunlardan biridir. Annesinden, babasından ya da alışık olduğu ev ortamından ilk defa uzun süreli ayrılmak, çocukta güvensizlik, ağlama krizleri, karın ağrısı ya da içe kapanma gibi tepkilere yol açabilir.
2. Uyum Sorunları
Yeni bir ortam, yeni arkadaşlar ve otorite figürü olarak öğretmen… Bu çoklu değişiklik, çocuğun kendini güvende hissetmesini zorlaştırabilir. Bazı çocuklar bu dönemde içine kapanırken, bazıları ise saldırgan ya da tepkisel davranışlar gösterebilir.
3. Kural ve Disiplin Zorlukları
Evde daha serbest olan çocuklar için okulun kurallı yapısı zorluk yaratabilir. Bu durum, özellikle dikkat dağınıklığı veya hiperaktivite gibi özellikler taşıyan çocuklarda daha belirgindir.
4. Özgüven Eksikliği ve Kendini Yetersiz Hissetme
"Okuma-yazmayı bilmiyorum", "arkadaşlarım benden daha iyi" gibi düşünceler, çocuğun motivasyonunu düşürebilir. Bu durum, çocuğun uzun vadede okula karşı isteksizlik geliştirmesine neden olabilir.
Ailelerin Tutumları Nasıl Olmalı?
1. Sabırlı ve Anlayışlı Olunmalı
Çocuğun okula alışması zaman alabilir. Aile, bu süreci "hemen alışmalı" gibi bir beklentiyle değil, çocuğun bireysel temposuna saygı göstererek karşılamalıdır.
2. Kaygı Bulaştırılmamalı
Ebeveynin endişesi çocuğa geçer. "Acaba ağlayacak mı?", "Yemek yer mi?", "Arkadaş bulabilecek mi?" gibi sorular ebeveynin ses tonuna, davranışına yansır ve çocuk da bu kaygıyı içselleştirir. Sakin ve güven veren bir tavır, çocuğun da kendini güvende hissetmesini sağlar.
3. Vedalaşmalar Net ve Kısa Olmalı
Bazı aileler, çocuk ağlamasın diye uzun vedalaşmalar yapar veya gizlice sınıftan uzaklaşır. Bu, çocuğun güvensizlik geliştirmesine neden olur. "Ben gidiyorum, seni çıkışta alacağım. Seni çok seviyorum." gibi kısa, net ve güven veren ifadelerle vedalaşmak en sağlıklı olandır.
4. Çocuğun Duygularına Alan Tanınmalı
"Bir şey yok", "Abartma", "Kocaman çocuk oldun" gibi ifadeler çocuğun duygularını yok sayar. Onun yerine, "Okula başlamak bazen zor gelebilir. Seni anlıyorum." gibi empatik cümleler çocuğun duygularını kabul etmesine ve baş etmesine yardımcı olur.
5. Pozitif Okul Anlatımları Teşvik Edilmeli
Okuldan geldikten sonra sadece "Ne yedin?", "Ne öğrendin?" gibi sorular yerine, "Bugün seni en çok ne mutlu etti?", "Yeni bir şey keşfettin mi?" gibi açık uçlu, olumlu çağrışımlar yapan sorular sormak, çocuğun okul deneyimini olumlu görmesine katkı sağlar.
6. Öğretmenle İş Birliği İçinde Olunmalı
Aile ve öğretmen aynı hedef için çalışır: çocuğun sağlıklı gelişimi. Öğretmene güvenmek, onunla açık iletişim kurmak ve çocuğun durumunu birlikte değerlendirmek, süreci hem çocuk hem aile açısından kolaylaştırır.
Okul Sadece Bir Bina Değildir
Okul, çocuk için sadece bir bina değil, aynı zamanda kendi ayakları üzerinde durmayı öğrendiği ilk toplumdur. Bu toplumla ilk karşılaşmasında yaşadığı deneyimler, onun ileriki yaşamında hem akademik hem de sosyal ilişkilerini etkileyecektir.
Çocukların Yaşadığı Başlıca Sorunlar
1. Ayrılma Kaygısı
En yaygın sorunlardan biridir. Annesinden, babasından ya da alışık olduğu ev ortamından ilk defa uzun süreli ayrılmak, çocukta güvensizlik, ağlama krizleri, karın ağrısı ya da içe kapanma gibi tepkilere yol açabilir.
2. Uyum Sorunları
Yeni bir ortam, yeni arkadaşlar ve otorite figürü olarak öğretmen… Bu çoklu değişiklik, çocuğun kendini güvende hissetmesini zorlaştırabilir. Bazı çocuklar bu dönemde içine kapanırken, bazıları ise saldırgan ya da tepkisel davranışlar gösterebilir.
3. Kural ve Disiplin Zorlukları
Evde daha serbest olan çocuklar için okulun kurallı yapısı zorluk yaratabilir. Bu durum, özellikle dikkat dağınıklığı veya hiperaktivite gibi özellikler taşıyan çocuklarda daha belirgindir.
4. Özgüven Eksikliği ve Kendini Yetersiz Hissetme
"Okuma-yazmayı bilmiyorum", "arkadaşlarım benden daha iyi" gibi düşünceler, çocuğun motivasyonunu düşürebilir. Bu durum, çocuğun uzun vadede okula karşı isteksizlik geliştirmesine neden olabilir.
Ailelerin Tutumları Nasıl Olmalı?
1. Sabırlı ve Anlayışlı Olunmalı
Çocuğun okula alışması zaman alabilir. Aile, bu süreci "hemen alışmalı" gibi bir beklentiyle değil, çocuğun bireysel temposuna saygı göstererek karşılamalıdır.
2. Kaygı Bulaştırılmamalı
Ebeveynin endişesi çocuğa geçer. "Acaba ağlayacak mı?", "Yemek yer mi?", "Arkadaş bulabilecek mi?" gibi sorular ebeveynin ses tonuna, davranışına yansır ve çocuk da bu kaygıyı içselleştirir. Sakin ve güven veren bir tavır, çocuğun da kendini güvende hissetmesini sağlar.
3. Vedalaşmalar Net ve Kısa Olmalı
Bazı aileler, çocuk ağlamasın diye uzun vedalaşmalar yapar veya gizlice sınıftan uzaklaşır. Bu, çocuğun güvensizlik geliştirmesine neden olur. "Ben gidiyorum, seni çıkışta alacağım. Seni çok seviyorum." gibi kısa, net ve güven veren ifadelerle vedalaşmak en sağlıklı olandır.
4. Çocuğun Duygularına Alan Tanınmalı
"Bir şey yok", "Abartma", "Kocaman çocuk oldun" gibi ifadeler çocuğun duygularını yok sayar. Onun yerine, "Okula başlamak bazen zor gelebilir. Seni anlıyorum." gibi empatik cümleler çocuğun duygularını kabul etmesine ve baş etmesine yardımcı olur.
5. Pozitif Okul Anlatımları Teşvik Edilmeli
Okuldan geldikten sonra sadece "Ne yedin?", "Ne öğrendin?" gibi sorular yerine, "Bugün seni en çok ne mutlu etti?", "Yeni bir şey keşfettin mi?" gibi açık uçlu, olumlu çağrışımlar yapan sorular sormak, çocuğun okul deneyimini olumlu görmesine katkı sağlar.
6. Öğretmenle İş Birliği İçinde Olunmalı
Aile ve öğretmen aynı hedef için çalışır: çocuğun sağlıklı gelişimi. Öğretmene güvenmek, onunla açık iletişim kurmak ve çocuğun durumunu birlikte değerlendirmek, süreci hem çocuk hem aile açısından kolaylaştırır.
Okul Sadece Bir Bina Değildir
Okul, çocuk için sadece bir bina değil, aynı zamanda kendi ayakları üzerinde durmayı öğrendiği ilk toplumdur. Bu toplumla ilk karşılaşmasında yaşadığı deneyimler, onun ileriki yaşamında hem akademik hem de sosyal ilişkilerini etkileyecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.