Düzce'de Prof. Dr. Haydar Baş Bey'le beraberiz. Bir vatandaşımız kendisine bir mektup uzatıyor. Mektupta tarlasına şekerpancarı ektiği için para cezasına çarptırıldığını anlatıyor. IMF politikalarıyla, tahkim yasasıyla tarımımız bu şekilde bitme noktasına getirilmiştir.
BTP programında tarım sektörünün geliştirilmesi hususuna ayrı bir önem verilmektedir. Çiftçiye faizsiz kredi verilecek. Çiftçimiz bununla tütününü, buğdayını, çavdarını, mısırını, şekerpancarını tarlasına ekecek. Çalışacak, kalkınacak ve kazanacaktır.
Türkiye'de uygulanacak kalkınma modelinin en önemli sektörü tarım olacaktır. Toprağı olmayan köylüye üretim yapma garantisi altında toprak verilerek üretime katılımı sağlanacaktır. Çiftçinin kooperatifleşmesi desteklenecek, ürün sigorta sistemiyle doğal afetlere karşı çiftçinin riskleri azaltılacaktır.
Çiftçilerimize tohum, gübre ve ilaç konularında yardım edilecek, ürün alım garantisiyle doğrudan desteklenecektir.
BTP iktidarında atılacak en önemli adımlardan biri, tarımın stratejik öneme haiz olduğu gerçeğinden hareketle yerli üretimin dış pazarlardan korunacak olmasıdır. Bugün kendi çiftçimize şeker pancarı, mısır, fındık vs. ektirmezken, ABD'nin, Fransa'nın, İtalya'nın mısırını, buğdayını, tahılını, fındığını ithal etmekteyiz. Böyle bir tarım politikası hangi mantıkla izah edilebilir?
Bolu ve Düzce illerimizde Prof. Dr. Haydar Baş beyle beraberdik. Düzce 56 bin Bolu 80 bin nüfuslu bir yer. Buralarda on binlerce insanımızın Haydar Bey'i büyük bir alakayla takip ettiğine şahit olduk. Kendisinin en önemli yönü miting meydanlarında dinleyenleriyle karşılıklı ahidleşme yapması, kabul ettirmediği hiçbir düşünceyi es geçmemesi idi.
Miting meydanında dolaşıyoruz. Yaşlı-genç, çarşaflı-pantolonlu, açık-kapalı herkes meydandaydı. Mozaik işte buydu. Her kesimden, her yaştan insan ellerinde Türk bayrakları, BTP bayraklarıyla bu coşkuya iştirak ediyor, Haydar Bey'e saygı, sevgi ve tezahüratta bulunuyordu. Türkiye oradaydı.
Bolu'da, Düzce'de bir kez daha gördük ve anladık ki seçim meydanlarına inen Prof. Dr. Haydar Baş iktidarın tek namzetiydi. İnsanımızın bu yoğun alakası ve teveccühü bu hakikatin habercisidir. Milletimiz artık IMF'den, tahkimden, yabancı boyunduruğundan bıkmış; vergisiz, zamsız, tam bağımsız bir Türkiye için BTP'yi ve Prof. Dr. Haydar Baş'ı iktidara taşımaktadır.
BTP programında tarım sektörünün geliştirilmesi hususuna ayrı bir önem verilmektedir. Çiftçiye faizsiz kredi verilecek. Çiftçimiz bununla tütününü, buğdayını, çavdarını, mısırını, şekerpancarını tarlasına ekecek. Çalışacak, kalkınacak ve kazanacaktır.
Türkiye'de uygulanacak kalkınma modelinin en önemli sektörü tarım olacaktır. Toprağı olmayan köylüye üretim yapma garantisi altında toprak verilerek üretime katılımı sağlanacaktır. Çiftçinin kooperatifleşmesi desteklenecek, ürün sigorta sistemiyle doğal afetlere karşı çiftçinin riskleri azaltılacaktır.
Çiftçilerimize tohum, gübre ve ilaç konularında yardım edilecek, ürün alım garantisiyle doğrudan desteklenecektir.
BTP iktidarında atılacak en önemli adımlardan biri, tarımın stratejik öneme haiz olduğu gerçeğinden hareketle yerli üretimin dış pazarlardan korunacak olmasıdır. Bugün kendi çiftçimize şeker pancarı, mısır, fındık vs. ektirmezken, ABD'nin, Fransa'nın, İtalya'nın mısırını, buğdayını, tahılını, fındığını ithal etmekteyiz. Böyle bir tarım politikası hangi mantıkla izah edilebilir?
Bolu ve Düzce illerimizde Prof. Dr. Haydar Baş beyle beraberdik. Düzce 56 bin Bolu 80 bin nüfuslu bir yer. Buralarda on binlerce insanımızın Haydar Bey'i büyük bir alakayla takip ettiğine şahit olduk. Kendisinin en önemli yönü miting meydanlarında dinleyenleriyle karşılıklı ahidleşme yapması, kabul ettirmediği hiçbir düşünceyi es geçmemesi idi.
Miting meydanında dolaşıyoruz. Yaşlı-genç, çarşaflı-pantolonlu, açık-kapalı herkes meydandaydı. Mozaik işte buydu. Her kesimden, her yaştan insan ellerinde Türk bayrakları, BTP bayraklarıyla bu coşkuya iştirak ediyor, Haydar Bey'e saygı, sevgi ve tezahüratta bulunuyordu. Türkiye oradaydı.
Bolu'da, Düzce'de bir kez daha gördük ve anladık ki seçim meydanlarına inen Prof. Dr. Haydar Baş iktidarın tek namzetiydi. İnsanımızın bu yoğun alakası ve teveccühü bu hakikatin habercisidir. Milletimiz artık IMF'den, tahkimden, yabancı boyunduruğundan bıkmış; vergisiz, zamsız, tam bağımsız bir Türkiye için BTP'yi ve Prof. Dr. Haydar Baş'ı iktidara taşımaktadır.
Ahmet Hamza Baş / diğer yazıları
- Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesinin iç yüzü (2) / 25.07.2014
- Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesinin iç yüzü / 24.07.2014
- Aydınların zafiyeti / 13.02.2014
- İdareci kadroları seçerken / 25.12.2013
- Mevlana'yı anlamak / 20.12.2013
- Kim bir zalime yardım ederse / 17.12.2013
- Fransa'nın gerçeği / 26.12.2011
- Kapanmayan yara; Kerbela / 06.12.2011
- Ilımlı İslam deyince / 03.12.2011
- Vicdani red konusuna farklı bir bakış / 01.12.2011
- Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesinin iç yüzü / 24.07.2014
- Aydınların zafiyeti / 13.02.2014
- İdareci kadroları seçerken / 25.12.2013
- Mevlana'yı anlamak / 20.12.2013
- Kim bir zalime yardım ederse / 17.12.2013
- Fransa'nın gerçeği / 26.12.2011
- Kapanmayan yara; Kerbela / 06.12.2011
- Ilımlı İslam deyince / 03.12.2011
- Vicdani red konusuna farklı bir bakış / 01.12.2011