Fransa'da kabul edilen Ermeni soykırım yasasının yankıları sürerken, muhalefet lideri Sayın Kılıçdaroğlu, "Sarkozy'nin Fransa'sı bize öğretilen Fransa değil" diyerek aslında farkında olmadan millet olarak içinde bulunduğumuz bakış açısını ifade etmiş oldu. Yıllardır bize öğretilenlerle hakikatler birbirinden çok farklı. Ta Tanzimat'tan bu yana -hatta bunu daha öncelere bile götürebiliriz- başta Fransa olmak üzere Avrupa bize, insan haklarının vatanı, demokrasinin ve fikir hürriyetinin beşiği olarak tanıtıldı. Böyle bilmemiz istendi. Bu ön kabulle nesillerimiz yetişti. Peki hakikat gerçekten böyle mi?Fransa'nın sadece Cezayir'de yaptıklarına baktığımızda ne görüyoruz:İşte Fransa'nın Cezayir bilançosu."... Fransız General Paul Aussareses 1955 yılında Cezayir'de görevliydi.General, 7.5 yıl süren kurtuluş savaşı süresince Cezayir'de yüz binlerce kişinin işkenceyle öldürüldüğünü itiraf ediyor, pişman olmadığını da ekliyordu.Şimdi ülkesinde şeref madalyasına sahip saygın bir adam.?50 yıl önce Fransa Cezayir halkının yüzde 15'ini yok etmiş. Çok eski bir tarih değil. Üstelik bu soykırımı Fransa'nın kendi generalleri ve polis şefleri itiraf ediyordu. Sadece 50 sene önce 1.5 milyon Cezayirli Fransızlar tarafından katledildi. O zamanlar Cezayir nüfusu 10 milyondu. Cezayir halkının yüzde 15'i yok oldu.Özür filan dilenmedi!1945 yılında 2. Dünya Savaşının bittiği duyulduğunda, bir asırdan fazla Fransa sömürüsü altında yaşayan Cezayir halkı, Cezayir bayraklarını sandıklarından çıkardılar. Kalabalıkların içinden Cezayir bayrakları yükselmeye başladı ve istiklal istemenin bedeli tam 45 bin Cezayirlinin hayatıyla ödendi. Fransız askerleri kalabalığın içine rasgele ateş açtı. Bu katliam adı Setif katliamı olarak tarihe yazılacaktı. Ama bu sadece Cezayir'deki birçok katliamdan birisiydi.Yacef Sadi? O bir senatör. 1945 yılında Fransız ordusunda bir erdi ve 18 yaşına yeni girmişti, katliamların şahidiydi.1945 Yılında, herkes dikkatlerini Almanya'ya ve Hitler'in yaptıklarına çevirmişken, Fransızlar Cezayir'de 45 bin kişiyi katlediyorlardı. Ben o zaman ordudaydım. Memleketlerine gitmek için izin isteyen Fransız askerlerinin tutanaklarını tutuyordum. O sırada bütün ordu bu katliama katıldı, ben ordudan ayrıldım. Askerler Cezayirlilere saldırmaya gidiyordu. Direnişe katıldım."? (Banu Avar, Avrasyalı Olmak )Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu'nun bildiği Fransa Cezayir'de katliamlara imza atan ve bunun için henüz bir özür bile dilememiş olan Fransa mı? Eğer öyleyse Fransa Parlamentosu'ndan çıkan bu karara niye şaşırıyoruz? Fransa'nın ve topyekun Avrupa'nın gerçeği bu... Ama maalesef biz Avrupa'yı ve Avrupalıyı medeni kabul etme hastalığından 200 küsur senedir kurtulamadık. Bunun içindir ki, tabiri caizse her yediğimiz tokatta tekrar tekrar şaşırıyoruz.Sayın Başbakan Fransa artık Volter'i ağzına almasın diyor.Neden? Yaşadığı dönemde insan hakları ve özgürlükler adına pek çok görüş ortaya koyduğu söylenen Volter esas itibariyle demokrasiye karşı olan ve monarşi yanlısı bir siyasetçidir. Mevcut monarşinin sınırları nispetinde hak ve özgürlüklerden yanadır Volter... Fransa da bugün aynı şeyi yapmıyor mu? Kendi siyasi anlayışı, tarihi birikimi, inancı istikametinde insan haklarına ve özgürlüklere bir kılıf biçiyor ve tarihi gerçekleri bile bu istikamette değerlendirip karara bağlıyor. O halde Fransa tarihine ve Volter'e ters düşmüyor. Tarihine ve değerlerine ters düşen bizleriz.Artık Batının gerçeğini kavrayalım ve ona göre politikalar belirleyelim. Belirleyelim ki, soykırımcı damgası yiyen ecdadımızı uluslararası platformda müdafaa edecek bir otoritemiz ve saygınlığımız olabilsin.
Ahmet Hamza Baş / diğer yazıları
- Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesinin iç yüzü (2) / 25.07.2014
- Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesinin iç yüzü / 24.07.2014
- Aydınların zafiyeti / 13.02.2014
- İdareci kadroları seçerken / 25.12.2013
- Mevlana'yı anlamak / 20.12.2013
- Kim bir zalime yardım ederse / 17.12.2013
- Fransa'nın gerçeği / 26.12.2011
- Kapanmayan yara; Kerbela / 06.12.2011
- Ilımlı İslam deyince / 03.12.2011
- Vicdani red konusuna farklı bir bakış / 01.12.2011
- Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesinin iç yüzü / 24.07.2014
- Aydınların zafiyeti / 13.02.2014
- İdareci kadroları seçerken / 25.12.2013
- Mevlana'yı anlamak / 20.12.2013
- Kim bir zalime yardım ederse / 17.12.2013
- Fransa'nın gerçeği / 26.12.2011
- Kapanmayan yara; Kerbela / 06.12.2011
- Ilımlı İslam deyince / 03.12.2011
- Vicdani red konusuna farklı bir bakış / 01.12.2011