Bozgunda Fetih Düşleri Gören Adam

Bozgunda Fetih Düşleri Gören Adam

Mustafa Uğurlu kardeşim ne kadar büyük bir aile olduğumuzu bize yeniden hatırlattı. Yeni Mesaj gazetesinin büyüyen yazar kadrosu gerçekten gurur tablosu. Uğurlu, eskileri yeniden tahtaya yazdırdığı gibi yeni isimleri de kadroya kattı. Ortaya fevkalade bir 11 var çıktı. Sahada ayrı ayrı hünerler görüyoruz. Halit Elifbaş saf bir yetenek, eskilerden Zühdü Kazancı bir yıldız gibi parlıyor. Kimi yazsak diğerlerinden bahsetmeyerek ayıp etmiş olacağız o nedenle bu faslı es geçelim ama ortada mükellef bir sofra var bu kesin!

Bizde inşallah haftada 2 yazı yazı ile menüye katkıda bulunmaya çalışacağız. Bir makalemiz fikir, kültür ve sanat üzerine olacak diğeri ise Türkiye gerçeklerini anlatacak.

Yeni Mesajı televizyonu da dahil olmak üzere Yeni Mesajın güçlü atılımlarını yakından izlemenizi tavsiye ederim.

Bu ekibin var olmasına sebep Hocam Prof Dr. Haydar Baş'ı hasret, ekibin devamına/birliğine/esenliğine sebep Genel Başkan Hüseyin Baş'ı da saygı ile selamlıyorum.

İyi ki varlar!

……..

Mustafa Uğurlu ile başladık Hocam ile devam edelim…

Hocam Prof Dr Haydar Baş tam bir mücadele adamı idi! O tüm mücadelesini  Batı'nın keyfi için yerlerde sürünen Milyonlar için vermiştir. Günde 1 Doların altında para ile yaşamaya çalışan, ailesini yitirmiş, rotasını kaybetmiş, yalnızlaştırılmış, ahlaki tükenmişliğe itilmiş, dünyasını ve âhiretini kayba sürüklenmiş insanlık için gerçek anlamda bir tercih oluşturmuştur. Pozitif bir tercih! Ufukta bu büyüklükte başka bir yol gözükmemektedir.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın mücadelesi tüm boyutları ile meşruiyetten/hukuktan beslenerek Tevhidin amelde somutlaşması olarak tarif edebileceğimiz adalet üzere olmuştur

O, İnsan katilliği üzerine oturan, teslis ile yoğrulmuş Batı'ya ve onun  can suyu olan kapitalizme sadece karşı durmakla kalmaz. Aynı zamanda bu karşı duruşunu projelendirmiştir. Milli Ekonomi modeli işte bu anlayışın ürünüdür. 

Bu hayati noktada diyebiliriz ki Hocam BAŞ tüm hayatı boyunca tevhide projeler üreten adam olmuştur! Hem de bunu bozgun yaşayan bir İslam dünyasında ve celladına aşık bir toplum içerisinde yapmıştır! Şairin şiirinden yola çıkarak şöyle söyleyebiliriz:

BAŞ, Bozgun'da fetih düşleri kuran adamdır!

Bozgunda fetih düşlemek, tevhidi projelendirmek bambaşka bir boyuta işaret eder. Stockholm sendromunu bilirsiniz. Esir alınmış bir kişinin esaretin bir boyutundan sonra  kendisini tutsak eden efendisine hayran olmasıdır. İşte bozgun budur. Kölelerin efendilerine aşık olması…

Böyle bir psikolojik vasatta zalim efendileri yenecek bir projeyi üretmek, öncesinde efendiye en hafif ifade ile "haydi oradan" demek, bu ancak çok özel bir insanın/yeteneğin, evlaları için ağlayan/feryad eden bir adamın  yapabileceği bir şeydir.

……

Biz yıllardır yönetici elitten ya da aydın takımından özgün bir söz duyamıyoruz. Proje olarak duyduğumuz şeyler; ABD, AB, İMF, Serbest Pazar ekonomisi gibi globalist kavramlar, ya da samimiyeti hususunda şüphemizin dağlar kadar olduğu, ya da ilk fırsatta tornistan edeceklerinden emin olduğumuz üçüncü sınıf vatan-millet edebiyatı! Bu adres veya kavramların mümesilliğine soyunmuş olanları iyi siyasetçi, vizyoner adam diye tanımlıyoruz.

ABD ile aynı çizgide olmayı iyi siyaset, İMF'nin ülkeler soyan ekonomik işlemlerini mesela özelleştirme gibi iyi ekonomi, AB'nin kriterlerine talip olmayı da iyi demokrasi olarak algılıyoruz. 

Prof. Dr. Haydar Baş'ın orijinalliği tam da bu noktada karşımıza çıkmıştır: Prof. Dr. Baş siyaset sınıfına hep sordu:

Yönetimi, ekonomiyi, dış politikayı, içeride uygulayacağınız kural ve ilkeleri kısaca her şeyi dışarıya bağlıyorsanız siz niçin varsınız?

Milli Ekonomi Modeli ve o tezin kurucusu Prof. Dr. Haydar Baş'ın "ben yaparım" cümlesindeki önem işte bu nedenle hayatidir. Siz son zamanlarda hiçbir siyasi liderden "ben yaparım" dediğini duydunuz mu? Onlar sadece bizim neyi yapamayacağımızı ve ABD'nin haşa neye kadir olduğunu anlatmakla meşguller!

Amentü'nün birinci maddesi Allah'a imandır. Matematik ve fizik kurallarına istinaden "Amerika bizden çok daha güçlü, öyleyse Amerika'ya karşı hiç şansımız yok" diyenler, Kadir-i Mutlak olan Allahu Teala'ya  imanlarını gözden geçirsinler.

……….

Hüseyin Baş'da bu büyük caddenin yolcusudur. Verdiği tüm mesajlar özgüvenle doludur. Farkı burasıdır, içi boş sloganlar değil, katıksız bir şekilde büyük miras MEM ve Prof Dr Haydar Baş projelerinden/fikirlerinden beslenmektedir.

O'nun yolu Babasının yoludur ve bizim yolumuzdur!

O nedenle de belli ki basın O'nu görmemeye devam edecek, siyaset gizli ablukasını devam ettirecek ve bin bir türlü engelle karşı karşıya kalacaktır.

Fakat bu temiz ve dinamik gücün önünde hiç kimse duramaz. Dağlar aşılacak, engeller geçilecektir. Çünkü başka bir dünyaya iltica etmiş durumdayız ve bunun farkında olan/okumalarını yapan tek adres bu adrestir, Hüseyin Baş'dır!

Devam edeceğiz…