Sınırları delik/deşik, kevgire dönmüş; ipsiz/sapsızın elini kolunu sallayarak girdiği ve girmeye devam ettiği mülteciler ülkesi Türkiye... Bu rahatsız edici görüntülere dünyada başka bir ülkelerde rastlamak mümkün müdür acaba? Devlet ricali bu görüntülerden rahatsız olmamakta mıdır?
"Türkiye demografik saldırı ve işgal altındadır" diyerek olaya tepki koyan siyasetçi İlay Aksoy konuyu üç başlık altında özetliyor ve şöyle devam ediyor:
"1. İsrail'in Filistin'i işgal ettiği gibi, biz de şuan demografik yapı sayesinde işgal ediliyoruz…
2. Bir ikinci Kurtuluş Savaşı vermek zorunda kalacağız...
3. Bu iş, çatışmaya doğru gidecek. Gitmemesi için de elimizden geleni yapmamız lazım...
Bu kesinlikle bir demografik işgaldir. 5/8 doğum oranı var Suriyelilerin. Benim sahada gördüğüm, bizzat tespit ettiğim 10 yaşında, 11 yaşında çocuklar doğum yapıyor. Medeni Kanun, Cumhuriyetin bütün kazanımları Suriyeliler sayesinde yok ediliyor. Çok net bir şekilde Türkiye'ye bir kültürel savaş da açıldı. Orta Doğu'dan ithal edilen bir nüfusla, bizim kanunlarımız onlara dayatılmadığı için de onlar geldikleri toplumun kültürünü burada uygulamaya çalışıyor ve rahatlıkla da yapıyorlar bunu.
Ergenlerin doğurduğu bebekler anne ve teyzelerinin üzerine kaydediliyor. Resmen biz bu insanlara bakmak için köleleştik. Kanserin 4. evresindeyiz. İktidarın bir kere Büyük Orta Doğu Projesi'nin bir parçası olmaması gerekiyordu. Bu tamamen bir İsrail projesidir. Suni bir Arap Baharı ile birlikte başlayarak bütün Orta Doğu ülkelerini yangın yerine çevirerek, adete kaos yerleştirerek, kendi insanlarını oraya yerleştirerek, sınırlarını değiştirmek istiyorlar.
Nihai hedef Türkiye'dir. Suriye bizim için bir güvenlik tamponu ülkesi. Biz Suriye ile ne yapıp edip eski sınırlarımıza kavuşmamız lazım. Suriyelilerin hukuken gönderilmesi mümkündür."
Evet, sevgili okurlar bu ülkenin en büyük milli güvenlik sorunu, "kontrolsüz ve yüksek orandaki sığınmacılardır." Suriye'de savaş olmadığına göre ülkelerine dönmeleri için gerekli ulusal ve uluslararası hukuk şartları oluşmuşken bunlar gitmediği gibi yenileri geliyor. Sayıları 13 milyona dayanan Suriyeli, Afgan ve başka milletlerden sığınmacı, elini kolunu sallayarak girdi ülkeye. Şu an Ankara cezaevinde 117 cinayet tutuklusu sığınmacı var!
Dr. Naim Babüroğlu ise şunları söylüyor: "Pakistan 1980'lerde ABD'nin projesi gereği 4.5 milyon Afgan sığınmacı kabul etti. Sonra ne oldu?.. Pakistanlı mülteci uzmanı Cavit Sıddıki, ülkedeki mülteciler tarafından organize edilen suçlar ve terör faaliyetleri nedeniyle sosyal hayatın tehdit altına girdiğini belirtti. Sıddıki, mültecilerin Pakistan'da sosyal hayatı zedelediğinin tam olarak farkına varılmasının 30 yıl sürdüğünü söyledi. Ama, artık iş işten geçmişti…
Neden çırpınıyorum. Tarih tekerrür ediyor. Türkiye daha kötü durumda. 10 yılda Türkiye bu kadar olumsuz etkilendi. 10 yıl sonra ne olur, söylemeye içim elvermiyor… Tüm siyasi partilerden talebim; sığınmacı konusu milli bir sorundur; lütfen siyaset üstü bakın. Çünkü PKK terör örgütü de sığınmacıların ülkelerine gitmelerini istemiyor…"
- ‘Ali’nin saçının bir teline değişmem’ / 23.06.2025
- Zilhicce ayındayız / 29.05.2025
- Yüceler yücesidir Fatıma anamız / 19.05.2025
- Na't-ı İmam Hüseyin / 17.05.2025
- Ceylanların sığınağı İmam Rıza / 10.05.2025
- Öz anneden daha aziz annemiz / 09.05.2025
- Azılı müşrik Übeyy b. Halef / 03.05.2025
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025