Bundan sonra Libya'da ne olur?

Libya'dan başlayalım. Demokrasi Kaddafi'yi vahşice katletti. Öyle; diktatördü, demokrasiye karşıydı, geçit vermiyordu vs. ayaklarını geçin. Amaç bu olsa idi önce Bahreyn veya Suudi yönetiminin alaşağı edilmesi lazımdı. Kısaca Kaddafi dünyanın efendilerini (vampirlerini) ve onların jandarmasını kızdırmıştı. Onların arzu ve isteklerine ters hareket ediyordu. Haliyle imha edilmesi gerekiyordu. NATO şemsiyesi altında TBMM'de alınan kararla ve Erdoğan hükümeti öncülüğünde bu imha planı gerçekleşti. Şimdi Libya'da ne olur?Hemen belirteyim; Bu isyancılardan biri çıkmış; "Libya artık şeriat ile yani Allah'ın kuralları ile yönetilecekmiş" diyor. 'Has'tır, diyorum. Şeriat nerede, sizde neredesiniz satılmış uşaklar! Libya'da ne olura gelelim; Bu dünyanın efendileri! Kendi aralarında anlaşmışlarsa, adalet ve kalkınma anlamına gelen isimli bir parti kurulur. Seçimler yapılır ve iktidara gelinir. Efendilerine sadık kaldıkları sürece kendilerinin iktidarları devam eder. Yer altı ve yerüstü kaynakları efendilerinin kontrolünde ve emrindedir. Halk ise özgür kölelik etmektedir. Birinci sonuç bu olur. İkinci ise; Dünyanın efendileri arasında bu yağmalamada bir anlaşmazlık çıkarsa, hepsi bir aşiret liderini himayesine alır, halkı birbirine kırdırırlar. Sonuçta pastayı yine kendileri götürür. Türkiye ne yapar mı dediniz? Jandarmalık yapıyor, dedik ya!   ŞehitlerŞehitlerimizi uğurladık. Allah rahmet etsin. Peki, kalan sağlar ne yapıyor?Başbakan'ın 80 yaşında annesi vefat etti bütün kanallar eğlence programlarını askıya aldılar. Birçok iş adamı üzüntüden (!) gazetelere milyon TL'leri geçecek taziye mesajları yayınlattı. Yine 80 küsur yaşında bir kadın televizyonlara çıkarılıp Erdoğan'a aşkı ilan ettirildi. Rekor bağışlar toplandı bu ölüm sonrası. Afyonda bilbordlar "Acınızı paylaşıyoruz" pankartları ile sarmalandı. Günlerce Başbakan'ın Kur'an okuması haber oldu vs. iyi, tamam. Kaç gün oldu 26 şehidimizi artı polislerimizi toprağa vereli? Epeyce oldu dimi! Nerede bu iş adamları! Gazetelerde taziye mesajları neden yayınlanmıyor? TV'ler neden eğlence, magazin programlarını kesmiyor? Yol kenarlarındaki reklam panolarında bu şehitlerin isimleri, resimleri neden yok? Paramız bitti, diyorsanız tamam. Yoksa hepiniz birer yalakasınız?    Deniz FeneriPolislerimiz şehit edildi.  Ardından planlı ve profesyonelce askere karşı düzenlenmiş bir saldırı yaşadık. 26 şehit verdik. Milletin içi yanıyor. Etrafta ne oluyor farkında değil haliyle. Bu ortama rağmen etrafta çok şey oluyormuş meğer! Görev başındaki askerleri "kanıt karartabilir" diye içeri atanlar, yine halkın oyuyla seçilen vekilleri tahliye etmeyenler, bir gece ansızın el feneri ışığında "Deniz Feneri" sanıklarını serbest bıraktı. Ne diyelim? Yaşasın demokrasi!     Bülent ArınçHükümetin en medyatik isimleri kim diye sorsanız? Birincisi Erdoğan, ikincisi Arınçtır. Ortak özellikleri ise dün ak dediklerine bugün kara, bugün kara dediklerine dün ak demeleridir. Malum bir TSK krizi yaşadık. Ama kimse sancısını hissetmedi. Çünkü hükümet ne dediyse o oldu. Haliyle sorunda çıkmadı. Genelkurmay Başkanı da belli oldu. İşler yolunda gittiği için Bülent Arınç'ın açıklamaları da ona göre oluyor. TSK'yı yıllardır hedef tahtasına çeviren Arınç şimdi methiyeler düzüyor. Yeni başkanı ve komutanları öve öve bitiremiyor.   "(Son saldırılardan sonra) Genelkurmay Başkanımız, Kuvvet Komutanlarımız evlerine dönmedi. Eşleriyle aynı sofraya oturamadan bu harekâtın başındalar. Kendilerini siper ediyorlar. Askerimiz yurt içi, yurt dışı aldığı yetkiyi çok iyi şekilde kullanarak, örgütü yok etmek için bütün gayretiyle çalışıyor. Allah'ım askerimizi, komutanlarımızı korusun" diyor. Önceleri ne diyordu bir hatırlayalım;* Otur oturduğun yerde, sen benim emrimdeki bir memursun!* Allah'a şükürler olsun ki, Türkiye bunların zamanında bir savaşa falan girmemiş. * Biz, askeri vesayet rejimi altında değiliz. Ben de kimsenin emir eri değilim.* (suikast iddiası) Yanlış iş yapanları tanıdık ama bunun olmadığına inanmak istiyorum? Değişen ne Sayın Arınç! İçerdeki paşalarda da aynı yıldızlar vardı, şimdi görevdeki paşalarda da. Yoksa dışarıdaki paşaların, omuzlarındaki yıldızların parıltısı gözlerinizi mi kamaştırdı!