Bunlar tesadüf mü?

Olaylar o kadar süratle gelişiyor ki buna ayak uydurmanın, anlayabilmenin çok zor olduğunu kabul etmek zorundayız. Belli bir birikimi olanların, milli tarih şuuruna sahip olanların bile, yaşananları anlamakta zorlandığı günler yaşıyoruz. Çünkü insanımızı aldatmak için her yol mubah görülmektedir. Yazılı ve görsel medyanın büyük bir kısmı iktidar yandaşlığı yaptığı için gerçekler halkımızdan kolayca gizlenmektedir. Hal böyleyken normal vatandaşın, oynanan oyunların perde arkasını görmesi zaten beklenemez.
Toplumun büyük bir kesimi çeşitli yollardan bilgi kirliliğine muhatap bırakıldığı, iktidarın ezici baskısı altında yıprandığı için toplumsal bir dirençte gözlenmiyor.
Toplum yaşanan olaylara seyirci kalmayı tercih ediyor. Fikir yürütmek yerine, televizyon ekranları karşısında geçip program yapımcılarının; habercilerin, yorumcuların ortaya koydukları fikirlerine teslim olayı tercih ediyor.
Millet, düşünmenin çilesini bırakmış, başkasının aklıyla hareket etme kolaylığını tercih ediyor. Dolayısıyla bu durum, üzerimizde hesapları olanların işini oldukça kolaylaştırıyor.
Yaşanan bu durum ve gelinen son nokta: “Milli politikadan uzak ve teslimiyetçi mantıkla ülke yönetiminin sonucudur.”
Batılı güçler, bizi istedikleri noktaya getirmek için sinsi planları devreye soktular, iktidar sahiplerini kendi projelerinde, rol aldırdılar. BOP eş başkanlığı gibi, dinler arası diyalog gibi, Arap baharı gibi...
Çeşitli oyunlarla, halkımızın milli ve dini bütünlüğünü yok ettiler.
Hafızalarınızı yoklarsanız, dinler arası diyaloga şiddetle karşı çıkarken; “Bu yolla milletimizin dini ve milli duygularını tahrip edecekler, böylece vatandaşlarımızın direnci kırılacak, olası tehditlere karşı toplumsal refleks kırılacaktır. Zaten küresel güçlerin nihai hedefleri de budur” demiştik.
Tahribatın dini ve siyasal ayaklarından bahsetmiştik.
BOP projesinin iki ayağının olduğundan, siyasi ayağını AKP’nin, dini ayağını da malum cemaatin yürüttüğünden, bunların yumurta ikizi gibi olduklarından bahsetmiştik.
Yaşanan süreci, gelinen noktayı, aklıselim bir kafayla değerlendirince, tesadüf diye bir şeyin olmadığını görürsünüz.
İmralı’dan gelen son mesajda Apo’nun kime ne şekilde selam ve mesaj gönderdiğini de şablonda yerine koyarsanız her şey meydana çıkmaktadır.
Velhasıl bu yaşananlar asla tesadüf değildir, BOP süreci saat gibi işliyor. Millette seyrediyor. Bakalım ne zamana kadar.