Vücuttan kanın çekilmesi misali piyasada para olmadığından ülke ekonomisi can çekişip, son nefeslerini verme demlerinde... Sıkıntılı olmayan hiçbir sektör yok gibi. Hayvancılık sektörümüz de bunlardan biri.
Ne menem şeydir ki, hayvancılık sektörüne yönelik yatırım yapanlara devlet sıfır faizli kredi vermesine ve desteklerin de her yıl artırılmasına rağmen para kazanamadığını söyleyip çiftliğini elden çıkarmaya çalışanlar var. 6-7 bin liraya alınan hayvanlar şu an satılmaya çıktığında 2-3 bin lira yapmıyor.
Devletin verdiği desteğin ve kredilerin cazibesine kapılıp sektöre girenler hayal kırıklığı yaşarken yıllarca bu işi yapan küçük yetiştiriciler ise yüksek girdi maliyetleri nedeniyle üretimi sürdüremedikleri için hayvancılığı bırakıyor.
Buna rağmen kamuoyunda devletin verdiği kredilerin ile hayvancılığa yatırımın çok karlı bir iş olduğu algısı var.
Kahramanmaraş’ta Hünkar Çiftliği işletmesinin sahibi Eşref Şekerli Bey’in bu konudaki yorumunu sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Kıymetli üretici kardeşlerim özellikle son 3 yıldır bu sektör her haliyle can çekişiyor. Benim ayağımdan çizme hiç çıkmıyor. Kendi yemimi kendim üretiyorum. Arazi ekiyorum, yoncamı samanımı kendim temin ediyorum. Bu kadar uğraş ve yorgunluğun karşılığı bu olmamalı... İşe başlarken rasgele satın aldığım bir kaç dönüm tarla sadece 3 yıl içinde yüzde yüz prim yaptı ama benim işim sermaye anlamında her geçen gün eriyor. Biz bu cemiyetin hamalı mıyız, biz bu kahrı çekmek, bu zehri içmek zorunda mıyız?”
Diğer bir üreticimiz Metin Göncü’nün yorumu ise şöyle sevgili okurlar:
“Bu yıl kredi ödemeleri ertelendiği için kıyamet ertelendi. Asıl kıyım seneye. Çevremdeki bütün çiftlikler zorda. 4.60 TL’ye aldığınız mazotla ürününüzü ekeceksiniz, biçeceksiniz. Belediyelerin belirlediği fahiş fiyatlarla sulayacaksınız. Çoğu çiftliğin bir yıl yetecek hammaddeyi sezonda alıp kenara koyma şansı olmadığına göre 50 kilosu 45 liraya yem, kilosu 75-100 kuruşa saman, bir liraya yonca, 70-80 kuruşa arpa alacaksınız. Yılda birkaç hayvanınız ölecek. Tam “bu yıl fiyatlar biraz iyi, para kazanabilirim” dediğiniz anda iktidar ithalat kapısını açarak sizi terbiye edecek ve siz bu şartlarda hayvancılık yaparak kar etmeye çalışacaksınız. Ayakta kalabilirseniz iyidir. Devlet “alın size bedava ahır, çiftlik” dese bile bu girdilerle hayvancılık yapmak enayilikten başka bir şey değildir. Bu işe para yatırıp paranızdan ve sağlığınızdan olacağınıza, o para ile gidin iktidarımızın ithal ettiği etleri alıp yiyin, sütü için, üreticilikten tüketiciliğe terfi edin. Hiç olmazsa “niye bu et bu kadar pahalı, bilmem şu memlekette kilosu iki dolarmış” deme mutluluğunu yaşarsınız! Nasıl olsa dövizimiz bol, Merkez Bankamızda 120 küsur milyar dolar rezervimiz varmış!!!”
Tarım ve hayvancılık ile uğraşan kardeşlerimize tekrar tekrar seslenelim:
Bu işleri ve ekonomiyi çok çok iyi bilen, bu işin kitabını yazan, Üstat Prof. Dr. Haydar Baş Bey’i iktidar etmedikten sonra inanın iki yakamız bir araya gelmeyecektir.
Var mısınız, İŞ AŞ HAYDAR BAŞ demeye?
Var mısınız, Üstad’a omuz vermeye?
Var mısınız, çiftçi kardeşlerim?
Ne menem şeydir ki, hayvancılık sektörüne yönelik yatırım yapanlara devlet sıfır faizli kredi vermesine ve desteklerin de her yıl artırılmasına rağmen para kazanamadığını söyleyip çiftliğini elden çıkarmaya çalışanlar var. 6-7 bin liraya alınan hayvanlar şu an satılmaya çıktığında 2-3 bin lira yapmıyor.
Devletin verdiği desteğin ve kredilerin cazibesine kapılıp sektöre girenler hayal kırıklığı yaşarken yıllarca bu işi yapan küçük yetiştiriciler ise yüksek girdi maliyetleri nedeniyle üretimi sürdüremedikleri için hayvancılığı bırakıyor.
Buna rağmen kamuoyunda devletin verdiği kredilerin ile hayvancılığa yatırımın çok karlı bir iş olduğu algısı var.
Kahramanmaraş’ta Hünkar Çiftliği işletmesinin sahibi Eşref Şekerli Bey’in bu konudaki yorumunu sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Kıymetli üretici kardeşlerim özellikle son 3 yıldır bu sektör her haliyle can çekişiyor. Benim ayağımdan çizme hiç çıkmıyor. Kendi yemimi kendim üretiyorum. Arazi ekiyorum, yoncamı samanımı kendim temin ediyorum. Bu kadar uğraş ve yorgunluğun karşılığı bu olmamalı... İşe başlarken rasgele satın aldığım bir kaç dönüm tarla sadece 3 yıl içinde yüzde yüz prim yaptı ama benim işim sermaye anlamında her geçen gün eriyor. Biz bu cemiyetin hamalı mıyız, biz bu kahrı çekmek, bu zehri içmek zorunda mıyız?”
Diğer bir üreticimiz Metin Göncü’nün yorumu ise şöyle sevgili okurlar:
“Bu yıl kredi ödemeleri ertelendiği için kıyamet ertelendi. Asıl kıyım seneye. Çevremdeki bütün çiftlikler zorda. 4.60 TL’ye aldığınız mazotla ürününüzü ekeceksiniz, biçeceksiniz. Belediyelerin belirlediği fahiş fiyatlarla sulayacaksınız. Çoğu çiftliğin bir yıl yetecek hammaddeyi sezonda alıp kenara koyma şansı olmadığına göre 50 kilosu 45 liraya yem, kilosu 75-100 kuruşa saman, bir liraya yonca, 70-80 kuruşa arpa alacaksınız. Yılda birkaç hayvanınız ölecek. Tam “bu yıl fiyatlar biraz iyi, para kazanabilirim” dediğiniz anda iktidar ithalat kapısını açarak sizi terbiye edecek ve siz bu şartlarda hayvancılık yaparak kar etmeye çalışacaksınız. Ayakta kalabilirseniz iyidir. Devlet “alın size bedava ahır, çiftlik” dese bile bu girdilerle hayvancılık yapmak enayilikten başka bir şey değildir. Bu işe para yatırıp paranızdan ve sağlığınızdan olacağınıza, o para ile gidin iktidarımızın ithal ettiği etleri alıp yiyin, sütü için, üreticilikten tüketiciliğe terfi edin. Hiç olmazsa “niye bu et bu kadar pahalı, bilmem şu memlekette kilosu iki dolarmış” deme mutluluğunu yaşarsınız! Nasıl olsa dövizimiz bol, Merkez Bankamızda 120 küsur milyar dolar rezervimiz varmış!!!”
Tarım ve hayvancılık ile uğraşan kardeşlerimize tekrar tekrar seslenelim:
Bu işleri ve ekonomiyi çok çok iyi bilen, bu işin kitabını yazan, Üstat Prof. Dr. Haydar Baş Bey’i iktidar etmedikten sonra inanın iki yakamız bir araya gelmeyecektir.
Var mısınız, İŞ AŞ HAYDAR BAŞ demeye?
Var mısınız, Üstad’a omuz vermeye?
Var mısınız, çiftçi kardeşlerim?
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023