Yıl 2011'di ve o zamanki başbakan Erdoğan (Mart ayında) gazetecilere bedelli askerlikle ilgili açıklama yapıyordu. "Bu ülkede parası olan var, olmayan var. Şimdi siz kalkıp da parası olana bedelli askerlik, 'buyur kullan' diyeceksin, parası olmayan, 'o da gitsin askerliğini yapsın' diyeceksin. Bunu adalet terazisine oturtmak zorundasınız? Bu eğer o kadar rahat bir şey olsaydı, benim vatandaşımın, halkımın belli bir kesimini mağdur etmeyeceğini biz bilseydik, buna inansaydık, biz bunu çoktan hallederdik? ? Referanduma taşırız ki, halkımız bunun kararını versin. Çünkü ben, şahsen böyle bir sorumluluğun altına Tayyip Erdoğan olarak giremem? Biz yola çıkarken kimsesizlerin kimi olarak çıktık. Sessiz yığınların sesi olarak çıktık. O zaman sormamız lazım, ona göre de adımımızı atmamız lazım" demişti.Sonra ne mi oldu? Erdoğan ve hükümetine yeşil dolarların, kırmızı 200 TL'lerin sesi hoş geldi ve dosyayı kaptıkları gibi Meclis'e gittiler. Gel vatandaş! Yaş 30, bedel 30 bin. Varsa gel? Tabi antibiyotik de hazırlanmıştı; Hükümet bedelliden 400 küsur bin kişinin faydalanacağını, devletin 13 milyar (katrilyon) TL gelir elde edeceğini ve bu gelirin üç, beş Memedin (pardon) Mehmet (şehit) ailelerine dağıtılacağını açıklamıştı. (Yediniz tabi)Ama Meclis'teki hesap, sokağa uymadı. O yıllarda kişi başına 15 bin dolar düşüyor, diye açıklama yapan hükümetin yönettiği ülkede askerliğini yapmamış 400 küsur bin kişiden bedelli için sadece 70 bin kişi müracaat etti. Gelir 2.2 milyar TL. Geldik 1014'ün sonuna. Aynı tartışma ve aynı sonuç. Görünüşte sadece roller değişmiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan; "Birileri çıkıp zaman zaman bu işi kaşıyorlar. Bunlar doğru yaklaşım tarzı değil. Burada TSK'nın kanaatini bir kenara koymak da mümkün değil. Cumhurbaşkanı olarak ben de bu olayın artı ve eksilerini ilgili mercilerle değerlendirerek karar vermek zorundayım. Sırtımızda ağır bir küfe var" derken dünkü Erdoğan'ı çabucak unutan medya; "Erdoğan, bedelli askerlik konusunda noktayı koydu" manşetleri atıyordu. Tabi Cumhurbaşkanı öyle demiş! Başbakan geri kalır mı? Davutoğlu'da halkçılığa soyundu; "Fakir çocuğunun askerlik yapması, zengin çocuğun bedel ödeyerek askerlik yapmaması olmaz?"Evet, tepedekiler "fakir" edebiyatıyla vatandaşı teskin ederken, Milli Savunma Bakanı çoktan dosyayı hazırlamıştı. Bir farkla ki! 2011'den istediği geliri elde edemeyen hükümet, şimdi yaşı 27'ye, fiyatı 18 bine çekmişti. Sayın Bakan'ın hesaplamalarına göre yaş 28 olursa 530 bin potansiyel müşteri hazırdı. Gel vatandaş gel? Yakında seçim var? Para lazım? Gel? Sanki birileri dayatıyormuş gibi Başbakan Davutoğlu çıktı ve dedi ki; "Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanımızdan kapsamlı bir brifing aldıktan sonra bu konudaki ihtiyacı değerlendireceğiz. Bu çerçevede atılması gereken adımlar varsa birlikte gözden geçireceğiz." Hadi hayırlı olsun!!!Tabi satır aralarında Genelkurmay"ın da ismi geçiyordu. Genelkurmay ise "benim bir şeyden haberim yok" dedi. Hatta Milli Savunma Bakanı; "Genelkurmay ihtiyaç fazlası vardır, diye bize hiç bildirmedi, bildirmeyeceğini de bildirdi" açıklamasını yapmak zorunda kaldı. Başbakan sinirlendi, kızdı! "Genelkurmay, Başbakanlığa bağlıdır. Askeri kaynakların herhangi bir konuda kaygıyı iletmek için basına konuşmasına gerek yoktur." O kadar!!!AKP zihniyeti neden bu kadar "A" "O" "U" (artık adına ne derseniz) dönüşü yapıyor, sorusunun cevabını aklen ve vicdanen 12 yıldır ben bulamadım. Ya sen!Bu arada! 2011'deki "bedelli paraları" şehit ailelerine dağıtılacak denilmişti. Gazilerimizin protezlerine bile haciz gelirken şehitlerimizin ailelerini siz düşünün. Şimdiki paraların akıbeti açıklanmadı. Yani örtülü?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Tek parti iktidarı fakirden alıp zengine veriyor / 01.09.2025
- Yandaş medya nereye koşuyor, yargı ne yapıyor? / 31.08.2025
- Bu zafer öyle üç satır ile gerçekleşmedi, bakın nasıl gerçekleşti? / 30.08.2025
- Öcalan-Kandil- DEM açık, AKP-MHP kapalı oynuyor / 29.08.2025
- Bugüne kadar hangi asker veya askerler anayasa yaptı? / 28.08.2025
- Gereğini yapmanız için daha kaç bin Müslümanın ölmesi lazım? / 27.08.2025
- ‘Terörsüz Türkiye’ komisyonu ilk görevini tamamladı / 25.08.2025
- Filistin’den, Erdoğan’a 3 mektup / 24.08.2025
- Adaletin batsın dünya / 23.08.2025
- Gazze’de ‘Şükür Namazı’ ne zaman? / 22.08.2025
- Yandaş medya nereye koşuyor, yargı ne yapıyor? / 31.08.2025
- Bu zafer öyle üç satır ile gerçekleşmedi, bakın nasıl gerçekleşti? / 30.08.2025
- Öcalan-Kandil- DEM açık, AKP-MHP kapalı oynuyor / 29.08.2025
- Bugüne kadar hangi asker veya askerler anayasa yaptı? / 28.08.2025
- Gereğini yapmanız için daha kaç bin Müslümanın ölmesi lazım? / 27.08.2025
- ‘Terörsüz Türkiye’ komisyonu ilk görevini tamamladı / 25.08.2025
- Filistin’den, Erdoğan’a 3 mektup / 24.08.2025
- Adaletin batsın dünya / 23.08.2025
- Gazze’de ‘Şükür Namazı’ ne zaman? / 22.08.2025