Yaşananlardan ders almıyor, tedbir almıyoruz. Peygamberimizden bir hadisi hatırlayalım: "Mü'min aynı delikten iki kere ısırılmaz." Daha Suruç'un üstünden ne kadar zaman geçti? İstihbarat niye haber alamıyor, niye gerekli tedbirler alınamıyor? Maalesef 22 Temmuz 2015 tarihli yazımızda da demiştik ki;"Bitmedi, bitmeyecek,Reyhanlı'yı bitirmeden Suruç'u konuşur olduk.Daha Reyhanlı katliamının failleri şudur, bir daha böylesi saldırılar olmasın diye aldığımız tedbirler şunlardır diyememiştik.Sınırlar kevgir gibi, teröristler cirit atıyor.İdarecilerimizin yanlış politikaları yüzünden, ülke sınırımızdaki meşru hükümet, yerini illegal örgütlere bıraktı. Giren çıkan belirsiz.Kim suçlu?Bu saldırıyı haber veremeyen MİT?Sınırdaki terör faaliyetlerini alenen destekleyen hükümet?Vasıfsız siyaseti ile yanlışı doğruyu gösteremeyen muhalefet?...Emin olun yaşanan bu vahim tabloda iktidar kadar bütün siyasiler pay sahibi.Olayı Işıd Sempatizanı biri yapmışmış. Bu ülkede Işıd sempatizanlığı yapan cemaatleri kendilerine verdikleri oy karşılığında demokrasi örtüsünün altında besleyenleri niye konuşmuyoruz?Yazık değil mi gencecik çocuklar cihada gidiyorlar müslüman öldürmeye...Bir de bütün bu yaşananları göre göre kılavuzundan vazgeçemeyen bir güruh var.Mavi Marmara'ya, Reyhanlı'ya ve muhtemelen Suruç'a rağmen, aramızda dolaşan neidüğü belirsiz kimliksiz binlerce insana rağmen bu meclisi meşru hale getiren bir millet var.Ey millet bu din değil.Bunlar dindar hiç değil.Peki siz "ne vakte kadar taşla toprakla dolduracaksınız eteklerinizi?"İşi ehline teslim etmedikçe maalesef bitmedi ve maalesef bitmeyecek..."Şimdi buna ne ekleyelim?Kaybettiğimiz 97 can ve yeni bir olay yeri, Ankara Garı...Yazık, bu insanlara, geride kalanlarına, her geçen gün bilenen millete, kaybolan geleceğimize yazık.Şunu düşünmeden edemiyor insan...Bir bakan şehre geldiğinde havaalanından program yerine kadar 3m aralıklarla, polisleriyle "bakanını" "milletinden" koruyan hükümet, Ankara'nın merkezinde garın olduğu yerde milletini niye koruyamıyor?Üstelik Suruç gibi bir örnek varken...Kıyıda köşede buluşmuyor bu insanlar.Ankara'nın merkezinde biraraya geliyorlar. Buluşma noktaları belli, gidecekleri yer belli. Kimse, patlama miting meydanında olmadı, emniyet zaafiyeti yok, diyemez.Hele "hükümet AKP hükümeti değildir"; bu nasıl bir açıklama?Suruç'ta başta kim vardı, ya Reyhanlı'da ya Diyarbakır'da peki ya şimdi kim var?Güttüğünüzden mesul değil misiniz?Nerde üzüntü, nerde pişmanlık, nerde ders çıkartmak, nerde mahcubiyet?Herşey siyasete endeksli, herşey politize... Yaşadıklarımız midemi bulandırıyor.Ey millet gör artık ne olur, her eve cenaze girmeden, güzel yurdum bölünmeden, birliğimiz bozulmadan gör.Yanlışı da gör.Seni seveni, milleti için çözümü olanı, bu işleri düzeltebilecek insanı da gör.Bizi bu badireden kurtarabilecek tek insana, dünyanın kabul ettiği MEM tezinin sahibi bilim adamına, tehlikeleri yıllar öncesinden haber verip çözüm sunan tek lidere, Prof. Dr. Haydar Baş'a yetki ver.Cehennemi dünyada yaşatma bize...
Seçil Mumcuoğlu / diğer yazıları
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu ve Çanakkale Destanı… / 29.08.2023
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu / 21.07.2023
- Özlemle / 14.04.2023
- Asgari ücret müjde mi, hayal kırıklığı mı? / 26.12.2022
- Kader / 18.10.2022
- Şaka değil, kapıdaki açlık / 25.07.2022
- Allah’ım afetsiz ver / 11.07.2022
- Haydar Baş Üniversitesi -II- / 23.04.2022
- Haydar Baş üniversitesi / 14.04.2022
- Ata’nın huzurunda / 25.03.2022
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu / 21.07.2023
- Özlemle / 14.04.2023
- Asgari ücret müjde mi, hayal kırıklığı mı? / 26.12.2022
- Kader / 18.10.2022
- Şaka değil, kapıdaki açlık / 25.07.2022
- Allah’ım afetsiz ver / 11.07.2022
- Haydar Baş Üniversitesi -II- / 23.04.2022
- Haydar Baş üniversitesi / 14.04.2022
- Ata’nın huzurunda / 25.03.2022