Hz. Peygamberin en çok önem ve değer verdiği insan Hz. Fatıma anamızdır. O mübarek Anayı ruhumuz, etimiz ve kanımızla tüm mevcudiyetimizle sevmeyi Allah (c.c.) bizlere nasip eylesin.
Tüm hayatı çocukluğundan beri çile ve meşakkatle geçen Fatıma anamız maalesef küs ve kırgın olarak Hakk'a yürümüştür.
Peygamber evladını el üstünde tutup ihtiram göstermemiz gerekirken, Rabbimiz onların sevilmesini ve onlara itaati farz kılmışken; O mübarek nesle ihanet edilmiş ve her türlü zalimlik onlara reva görülmüştür. Ta o günlerden bu günlere bu ümmetin yüzünün gülmeyişi, madden ve manen iki yakasının bir araya gelmeyişi Ehl-i Beyt'e yapılan sırt dönme ve ihanetten başka bir şey değildir.
Ehl-i Beyt'e yapılan haksızlık ve ihanetin faturasını hâlihazırda bu ümmet yaşamaktadır.
Allah Resûlü (s.a.a) "her şeyin bir temeli vardır; İslam'ın temeli ise biz Ehl-i Beyt'i sevmektir" buyurmuşken ve Risaletinin tek gayesinin Ehl-i Beyt'i sevmek olduğu ayetle sabitken; ümmetin Peygamber Hanedanına sırt çevirmesi ve dini az bir pahaya satmasının izahı olamaz...
Hz. Ali Efendimizin İmametini gasp eden, O'nu Muaviye melunu ile eşitleyip kıyaslayan ve Hz. Fatıma anamızın kapısını kırarak evini ateşe veren ümmetin Peygamberin huzuruna çıkmaya yüzü olabilir mi?..
Hz. Fatıma annemizi incitmek, Resûlullah ve Allah'ı incitmek değil midir?..
Hz. Fatıma anamız yediği darbelerden dolayı yakalandığı hastalığı esnasında, Medine kadınları Hz. Fatıma'nın evine gelerek bu yüce hanımın hatırını sorduklarında, onlara verdiği cevap aslında o günkü ve gelecekte İslam ümmetinin durumunu ortaya koymaktadır. Kadınların "ya Fatıma bugün nasılsın ve geceyi nasıl sabahladın" sorularına cevaben şöyle buyurmuşlardır:
* Allah'a and olsun ki sizin dünyanıza nefret ve erkeklerinize düşman olarak sabahladım, onlar gitmeden önce ahiretleri için öyle kötü ameller hazırlayıp gönderdiler ki, Allah'ın gazabına uğradılar ve Allah'ın azabından asla kurtulamayacaklardır.
* Sorumlulukları onların boyunlarına dolanmış halde ve günahın ağırlığı onların sırtlarını kamburlaştırdığı halde gördüm.
* Vay olsun onlara Risalet ve Nübüvvet önderinin eliyle yıkılmaz kaya gibi oluşturulan Velayet (Hilafet)'i nasıl da darmadağın ederek onu bir kenara attılar.
* Allah'a andolsun eğer insanlar birlikte Velayet'i (Hilafet), Resûlüllah'ın (s.a.a) öngördüğü şahsa verselerdi, sapkınlığa düşmezlerdi.
* Şimdi gelin onların nasıl bir boş ve heva ve hevese düştüklerini duyun, yaşayıp gördüğünüz her an için zaman ve şartlar önünüze yeni ve aklınıza gelmeyecek barikatlar ve belalar çıkaracağını bilmelisiniz.
* Onlar gerçek ve doğru önderleri bıraktılar ve sadece önde gittiğini söyleyenlerin arkasına takıldılar.
* Yazıklar olsun onlara! İnsanları Hakk'a davet edenler mi Velayet (Hilafet) makamına layıktır, yoksa hidayetten nasibini almamış insanlar mı? Hangisine itaat edilmelidir?
*Artık gidin kurduğunuz dünyanızda mutlu olun, yaptıklarınıza rıza gösterin ama ürettiğiniz fitnelerin ıstırabını çekmeye hazır olun.
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023