Cızlak: Anadolu’nun sacda pişen lezzeti
Türkiye'nin dört bir yanı, yüzyıllar boyunca yoğrulmuş kültürel mirasın mutfakla harmanlandığı eşsiz lezzetlerle doludur. Bu lezzetlerden biri de, adını belki çok az kişinin duyduğu ama tadanın unutamadığı bir yemek: Cızlak
17.12.2025 12:00:00 / Güncelleme: 17.12.2025 12:03:20
Hasan Gündoğdu
Hasan Gündoğdu





Anadolu'nun özellikle Kastamonu, Sinop ve çevresinde bilinen bu geleneksel yemek, hem sadeliği hem de doyuruculuğuyla dikkat çeker.
Kökeni ve kültürel bağları
Cızlak, kırsal yaşamın getirdiği pratiklik ve eldeki malzemeyle doyurucu yemek yapma geleneğinin bir ürünüdür. Yoksul sofraların zengin hikâyesidir.
Genellikle sabah erken saatlerde, tarlaya gitmeden önce enerji vermesi için hazırlanır. Sac üzerinde pişirilmesi, ona hem nostaljik bir hava hem de eşsiz bir lezzet katmaktadır.

Malzemeler: Sadelikteki zenginlik
Cızlak'ın en dikkat çekici yönlerinden biri, çok az malzemeyle yapılabilmesidir. İşte temel malzemeler:
- 2 su bardağı un
- 1 su bardağı su
- 1 tatlı kaşığı tuz
- 1 tatlı kaşığı kuru maya (isteğe bağlı)
- Az miktarda sıvı yağ (pişirme için)
- Üzeri için: tereyağı, çörek otu veya peynir (isteğe bağlı)
Bazı yörelerde içine ince doğranmış soğan, maydanoz veya çökelek de eklenir. Hatta kıyma ile zenginleştirilmiş versiyonları da mevcuttur.

Yapılışı: Sacın üzerinde hayat bulan hamur
Hamurun hazırlığı: Un, tuz ve su karıştırılarak kulak memesi kıvamında bir hamur elde edilir. Eğer maya kullanılacaksa, ılık suyla aktive edilip hamura eklenir ve 30 dakika kadar dinlendirilir.
Şekil verme: Dinlenen hamur bezelere ayrılır ve oklava yardımıyla ince yuvarlaklar hâlinde açılır. Lavaş kalınlığında olması idealdir.
Pişirme: Sac veya geniş bir döküm tava iyice ısıtılır. Hamurlar, az yağla veya yağsız olarak sacın üzerine serilir. Her iki yüzü de altın sarısı renk alana kadar pişirilir. Piştikten sonra üzerine tereyağı sürülerek sıcak servis edilir.

Sunum ve tüketim şekilleri
Cızlak, sade olarak tüketilebildiği gibi, üzerine serpilen beyaz peynir, çökelek, bal veya pekmezle de servis edilebilir. Çayla birlikte kahvaltıda, ayranla birlikte öğle yemeğinde ya da akşamüstü atıştırmalığı olarak sofralarda yerini alır.
Bazı yörelerde, pişirilen cızlaklar üst üste dizilip aralarına tereyağı sürülerek "kat kat" bir sunum yapılır. Bu haliyle börek benzeri bir lezzet kazanır.
Modern yorumlar
Bugün, Cızlak'ı yeniden yorumlamak isteyen şefler, içine otlar, baharatlar, hatta rendelenmiş sebzeler ekleyerek farklı tatlar yaratıyor. Glutensiz unlarla yapılan versiyonları da mevcut. Ancak özüne sadık kalındığında, Cızlak hâlâ o eski Anadolu sabahlarının sıcaklığını taşır.
Cızlak, sadece bir yemek değil; Anadolu'nun üretkenliğini, kanaatkârlığını ve paylaşım kültürünü yansıtan bir yaşam biçimidir. Her lokmasında geçmişin izlerini, köy fırınlarının dumanını ve sacın çıtırtısını duyarsınız. Belki de bu yüzden, Cızlak sadece karın doyurmaz; aynı zamanda ruhu da besler.
Kökeni ve kültürel bağları
Cızlak, kırsal yaşamın getirdiği pratiklik ve eldeki malzemeyle doyurucu yemek yapma geleneğinin bir ürünüdür. Yoksul sofraların zengin hikâyesidir.
Genellikle sabah erken saatlerde, tarlaya gitmeden önce enerji vermesi için hazırlanır. Sac üzerinde pişirilmesi, ona hem nostaljik bir hava hem de eşsiz bir lezzet katmaktadır.

Malzemeler: Sadelikteki zenginlik
Cızlak'ın en dikkat çekici yönlerinden biri, çok az malzemeyle yapılabilmesidir. İşte temel malzemeler:
- 2 su bardağı un
- 1 su bardağı su
- 1 tatlı kaşığı tuz
- 1 tatlı kaşığı kuru maya (isteğe bağlı)
- Az miktarda sıvı yağ (pişirme için)
- Üzeri için: tereyağı, çörek otu veya peynir (isteğe bağlı)
Bazı yörelerde içine ince doğranmış soğan, maydanoz veya çökelek de eklenir. Hatta kıyma ile zenginleştirilmiş versiyonları da mevcuttur.

Yapılışı: Sacın üzerinde hayat bulan hamur
Hamurun hazırlığı: Un, tuz ve su karıştırılarak kulak memesi kıvamında bir hamur elde edilir. Eğer maya kullanılacaksa, ılık suyla aktive edilip hamura eklenir ve 30 dakika kadar dinlendirilir.
Şekil verme: Dinlenen hamur bezelere ayrılır ve oklava yardımıyla ince yuvarlaklar hâlinde açılır. Lavaş kalınlığında olması idealdir.
Pişirme: Sac veya geniş bir döküm tava iyice ısıtılır. Hamurlar, az yağla veya yağsız olarak sacın üzerine serilir. Her iki yüzü de altın sarısı renk alana kadar pişirilir. Piştikten sonra üzerine tereyağı sürülerek sıcak servis edilir.

Sunum ve tüketim şekilleri
Cızlak, sade olarak tüketilebildiği gibi, üzerine serpilen beyaz peynir, çökelek, bal veya pekmezle de servis edilebilir. Çayla birlikte kahvaltıda, ayranla birlikte öğle yemeğinde ya da akşamüstü atıştırmalığı olarak sofralarda yerini alır.
Bazı yörelerde, pişirilen cızlaklar üst üste dizilip aralarına tereyağı sürülerek "kat kat" bir sunum yapılır. Bu haliyle börek benzeri bir lezzet kazanır.
Modern yorumlar
Bugün, Cızlak'ı yeniden yorumlamak isteyen şefler, içine otlar, baharatlar, hatta rendelenmiş sebzeler ekleyerek farklı tatlar yaratıyor. Glutensiz unlarla yapılan versiyonları da mevcut. Ancak özüne sadık kalındığında, Cızlak hâlâ o eski Anadolu sabahlarının sıcaklığını taşır.
Cızlak, sadece bir yemek değil; Anadolu'nun üretkenliğini, kanaatkârlığını ve paylaşım kültürünü yansıtan bir yaşam biçimidir. Her lokmasında geçmişin izlerini, köy fırınlarının dumanını ve sacın çıtırtısını duyarsınız. Belki de bu yüzden, Cızlak sadece karın doyurmaz; aynı zamanda ruhu da besler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.

















































































