Yaklaşık bir çeyrek asır evvel İstanbul'da bir kitap fuarından aldığım "Çocuk şiirleri antolojisi" bu ismi taşıyordu:
"Çocuklar Güle Benzer."
Merhum Ahmet Efe'nin hazırladığı bu güzel eserden, daha sonraki yıllarda Mesaj televizyonunda yaptığım "Minik Misafirlerim" adlı çocuk programında çok çok istifade ettim.
Söz konusu kitabın arka kapağında yer alan ve kendi imzasını taşıyan üç kıtalık "Çocuklar Güle Benzer" adlı şiiri, geride bıraktığımız uzun yıllar içinde hiç abartısız söylüyorum belki yüzlerce yavrumuza ezberlettim ve ortam müsaitse defterine yazdırdım.
Şimdiye kadar rastladığım çocuk şiirleri arasında hala kanaatimce ilk sırada yer alan bu şiir, daha sonra 1993 yılında İcmal Yayınları arasında çıkan "Yüreğime Su Yürür" adlı şiir kitabımızda çocuklar için ayrı bir bölüm açmamızda da ilham kaynağı olmuştur.
Adı geçen şiiri en son ezberlettiğim "minik misafirim" ise torunumuz, kızımızın kızı Zeynep Emine Karcı oldu.
Evet, çocuklar güle benzer:
"Gözleri yıldızlara
Dilleri bala benzer
Erenler anlattı ki
Çocuklar güle benzer
Tam severler sevince
Duyguları ne ince
Solar örselenince
Çocuklar güle benzer
Anlaşılsaydı mana
Can gelirdi cihana
Büyükler bahçıvana
Çocuklar güle benzer."
Büyükler bahçıvanlık vazifesini hakkıyla ifa ederse, onların eğitimini üstlenen öğretmenlerimiz de gereken özeni gösterilerse gerçekten her biri güle benzeyen çocuklarımız hayat boyu o gül gibi güzelliklerini ve özelliklerini koruyacaklar ve sonraki nesillere de aktaracaklardır.
Bu vesile ile bütün yavrularımızı selamlayarak gözlerinden öpüyoruz, anne-babaları tebrik ediyoruz ve "Yüreğime Su Yürür" adlı kitabımızda yer alan "Ne Güzel" adlı şiirimizi onlara armağan ediyoruz:
"Bir güzel çocuk
Tombul tomurcuk
Masmavi boncuk
Gözler ne güzel
O yokken kıştı
Nevbahar oldu
Gül çiçek doldu
Yazlar ne güzel
Annesi alır
Bağrına basar
Ölçer ve keser
Bezler ne güzel
Kendisi uyur
Dudaklar emer
Annesi sever
Özler ne güzel
Sevindi baba
Koç kurban etti
Yokuşlar bitti
Düzler ne güzel
Güler gül açar
Dert-keder kaçar
Hep ışık saçar
Yüzler ne güzel
Hep pırpır eder
Kanadı-kolu
Ağzı dil dolu
Sözler ne güzel
Geldi haneye
Cana can kattı
Bak adım attı
İzler ne güzel
Dizüstü çökmüş
Dilde teşbihler
Elde kitaplar
Cüzler ne güzel
Hep kırar döker
Kızsan alınır
Annesi alır
Nazlar ne güzel."
"Çocuklar Güle Benzer."
Merhum Ahmet Efe'nin hazırladığı bu güzel eserden, daha sonraki yıllarda Mesaj televizyonunda yaptığım "Minik Misafirlerim" adlı çocuk programında çok çok istifade ettim.
Söz konusu kitabın arka kapağında yer alan ve kendi imzasını taşıyan üç kıtalık "Çocuklar Güle Benzer" adlı şiiri, geride bıraktığımız uzun yıllar içinde hiç abartısız söylüyorum belki yüzlerce yavrumuza ezberlettim ve ortam müsaitse defterine yazdırdım.
Şimdiye kadar rastladığım çocuk şiirleri arasında hala kanaatimce ilk sırada yer alan bu şiir, daha sonra 1993 yılında İcmal Yayınları arasında çıkan "Yüreğime Su Yürür" adlı şiir kitabımızda çocuklar için ayrı bir bölüm açmamızda da ilham kaynağı olmuştur.
Adı geçen şiiri en son ezberlettiğim "minik misafirim" ise torunumuz, kızımızın kızı Zeynep Emine Karcı oldu.
Evet, çocuklar güle benzer:
"Gözleri yıldızlara
Dilleri bala benzer
Erenler anlattı ki
Çocuklar güle benzer
Tam severler sevince
Duyguları ne ince
Solar örselenince
Çocuklar güle benzer
Anlaşılsaydı mana
Can gelirdi cihana
Büyükler bahçıvana
Çocuklar güle benzer."
Büyükler bahçıvanlık vazifesini hakkıyla ifa ederse, onların eğitimini üstlenen öğretmenlerimiz de gereken özeni gösterilerse gerçekten her biri güle benzeyen çocuklarımız hayat boyu o gül gibi güzelliklerini ve özelliklerini koruyacaklar ve sonraki nesillere de aktaracaklardır.
Bu vesile ile bütün yavrularımızı selamlayarak gözlerinden öpüyoruz, anne-babaları tebrik ediyoruz ve "Yüreğime Su Yürür" adlı kitabımızda yer alan "Ne Güzel" adlı şiirimizi onlara armağan ediyoruz:
"Bir güzel çocuk
Tombul tomurcuk
Masmavi boncuk
Gözler ne güzel
O yokken kıştı
Nevbahar oldu
Gül çiçek doldu
Yazlar ne güzel
Annesi alır
Bağrına basar
Ölçer ve keser
Bezler ne güzel
Kendisi uyur
Dudaklar emer
Annesi sever
Özler ne güzel
Sevindi baba
Koç kurban etti
Yokuşlar bitti
Düzler ne güzel
Güler gül açar
Dert-keder kaçar
Hep ışık saçar
Yüzler ne güzel
Hep pırpır eder
Kanadı-kolu
Ağzı dil dolu
Sözler ne güzel
Geldi haneye
Cana can kattı
Bak adım attı
İzler ne güzel
Dizüstü çökmüş
Dilde teşbihler
Elde kitaplar
Cüzler ne güzel
Hep kırar döker
Kızsan alınır
Annesi alır
Nazlar ne güzel."
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024