Çözüm Trabzon'da/ Abdülkadir KARAKOÇ

Trabzon, ilk defa 1984 yılı sonbaharında üniversiteye kayıt için gittiğim, tahsil hayatından sonra da yılda birkaç defa gittiğim yani kısaca yaklaşık 22 yıldır tanıdığım bir Anadolu kenti. Son papaz cinayetiyle tekrar gündem oldu. Fakat gazetelere bakıyorum o da ne, sanki benim yıllardır tanığım Trabzon değil de vahşi batıdan bir şehirden söz ediyorlar. Trabzon ve Trabzonluya hakaret eden edene! Ki, bunların hepsinin iftira olduğunu biliyorum. Münferit bir olay bütün bir Trabzon'a mal edilmeye çalışılıyor. Peki, niçin bütün provokasyonlar için Trabzon seçildi.Trabzon'un enteresan bir siyasi yönü var, istisnalar hariç. Trabzon'daki seçimlerin siyasi partilere oy dağılımı hemen hemen Türkiye ortalamasıdır. Yani siyasal yapısıyla küçük bir Türkiye tipidir. Trabzon'da her hangi bir olay karşısındaki tepki, ortalama Türkiye tepkisidir. Bu notu da düştükten sonra olaya gelelim...İlk sorgulamalarda da belli olduğu gibi cinayetin ana sebebi parasız kalan, haftada bir kilise ayinlerine katılarak papazlardan 100 dolar alan bir vatandaş. Düşünsenize, asgari ücretle bir ay boyunca çalışan vatandaştan daha fazla para kazanıyor. Maliye Bakanı köylünün bir kg. buğdayını, tavuğunu, yumurtasını kayıt altına alıyor da şu papazların emniyet kayıtlarında da sabit hale gelen bu dağıtılan dolarları ne zaman kayıt altına alacak! İşte bu parasal ilişkiler sonucu, başka ilişkiler var mı bilinmez, TC. vatandaşı Trabzonlu genç, papazı öldürüyor. Olay bütün çıplaklığıyla gün gibi ortada iken olay yine Trabzonlunun şahsında Müslüman kimliğine ihale edilmeye çalışılıyor.Hayır, efendim mesele para değilmiş; peki ne?Peygamber Efendimiz (sav)'e hakaret içeren karikatürler.Allah Allah.Yüz dolara, Tevhit inancında ayrılıp, teslis inancının ayinlerine katılacaksın, bu Peygambere ve Tevhide hakaret olmayacak; işlediğin pis ilişkiler cinayetini de Müslüman'ın kimliğine bulaştıracaksın. Kim verdi sana bu aklı ?İşin sadedine gelirsek, vatandaşına devlet adına sahip çıkamayan, adeta 5 kuruş için namerde muhtaç eden bir hükümet politikası. Özelde de, aslında Trabzon ekonomisi aynı zamanda AB ekonomisi ile doğru orantılı. AB'deki ekonomik çöküş, Trabzon'da bire bir yankısını bulur. Euro'ya geçiş ile birlikte AB çöküşe geçmiştir. Bu çöküşün birinci derecede etkileneni de bizim gurbetçilerimiz olmuştur. Trabzon ekonomisine gözüken onbinlerce işsiz gencin para kaynağı gurbetçi babalarının alın teri. AB'nin çöküşü ile Trabzon da çöküyor. Bu açıdan bakıldığında Trabzon ekonomik manada binlerce işsizi ile namerde muhtaç bir hale gelmiştir.Bütün bunların çözümü mü? Çözüm, Trabzon'da. Çözüm, Trabzon'un bağrından çıkardığı Prof. Dr. Haydar BAŞ ve Onun "Milli Ekonomi Modeli"nde.