Sadece son üç ay içerisinde ülkemizde gündeme gelen, çokça konuşulan başlıkları şöyle bir hatırlayalım!
AKP'de büro personeli olarak çalışan 1993 doğumlu Kürşat Ayvatoğlu 2 milyonluk bir araçta pudra şekeri çekiyor.
1994 doğumlu ve üst düzey hükümet yetkilileriyle yakın diyalogu olan Faruk Fatih Özer 2 milyar dolarlık bir vurgunda adı önce geçiyor.
Sayın Erdoğan başta olmak üzere hükümet yetkilileriyle çok yakın diyalogları olduğunu bizzat anlatan SBK holding kurucusu yurt dışına kaçıyor. Öğreniyoruz ki, kara para aklıyormuş. Sadece Türkiye'de de değil, ABD'de de.
Bu şahsa ait bir otel daha doğrusu o otele nasıl çöküldüğünü kamuoyu izliyor. Ama geceliği 100 bin TL olan o otelde sanat dünyasında değil ama AKP dünyasından kalmayan yok.
Yine aynı şahsa ait özel uçak adeta AKP'nin özel taksisi olmuş. Kullanmayan çok az kişi.
Son başbakanın, Hollanda'da olduğu iddia edilen mal varlığı konuşuluyor.
Yine son başbakanın oğlunun, Venezuela'ya bizzat yanında götürdüğü test kitleri konuşuluyor.
Binlerce ton uyuşturucu ve bu uyuşturucuların akıbeti konuşuluyor.
Son İçişleri Bakanının, sigorta şirketi, yakın akrabalarının yüksek irtifaları konuşuluyor.
Eski İçişleri Bakanının, AKP'de vekil olan oğlunun, çöküldüğü iddia edilen marinaların, uyuşturucu trafiği başlıkları konuşuluyor.
FETÖ borsası ve fiyatları. Aracı olduğunu itiraf eden gazeteciler konuşuluyor.
Eski Ticaret Bakanı ve eşi konuşuluyor.
Milli Eğitim Bakanı ve kardeşi konuşuluyor.
Sağlık Bakanı ve akrabaları konuşuluyor.
Belediyelerdeki trilyonluk rantlar konuşuluyor.
'Konuşursam insan içine çıkamazlar' diyen çok tanıdık simalar konuşuluyor.
BBP Başkanı Mustafa Destici'nin, ülkemizde yaşananları, Kaddafi ile örneklendirmesi konuşuluyor.
Bizzat İçişleri Bakanının açıkladığı ismi meşhur mafyadan maaşlı siyasetçiler konuşuluyor.
Şirketine el konulan Serdar Ekşioğlu'nun, Sayın Erdoğan ve Soylu'ya: "Benim ekmeğime çöktünüz. Bundan sonrası benim için tufan" serzenişi konuşuyor.
Adem Atmaca'nın İBB'den 11 milyon dolara aldığı araziyi 24 saat sonra aynı İBB'ye 47 milyon dolara satması konuşuluyor.
19 yıl sonra belediyelere, 'şeffaf ihale' çağrısı yapılması konuşuluyor.
İki, üç, dört, beş derken 11 maaşlı AKP'de de vekillik yapmış şimdiki yönetim kurul başkanları, atanmış bürokratların sefaları, rektörlerin aile çiftliğine dönüştürdüğü öğretim kurumları konuşuluyor.
Egemen Bağış'ın 32 bin liralık şampanyası konuşuluyor.
Başta Abdurrahman Dilipak olmak üzere yandaş yazarlar bile, "bunlar buz dağının görünen kısmı" yorumlarını yaparken Haber Türk yazarı Nihal Bengisu Karaca bu yaşananlar, ortaya çıkanlar için "gereği yapılmazsa, bu tefessüh FETÖ'yü aklar. 17-25'i aklar" diyor. Yani halk o gün iddia edilenler meğer doğruymuş der, dedi.
Ve Sayın Erdoğan diyor ki: Bunlara göre ülkedeki Cumhurbaşkanı'ndan başlayarak, bakanlarından, vekillerinden, bürokratlarından, iş adamlarına kadar herkes taammüden vatanına ihanet etmektedir, herkes yolsuzluk yapmaktadır, herkes uyuşturucu kaçakçısıdır, herkes kötüdür."
Ben dünyanın en kötü adamıyım
İBB hem iktidarın, hem de yandaş medyanın hedefinde. Örneğin, "İBB suya 6. kez zam istedi Cumhur ittifakı yine önledi" haberlerini yapanlar % 15'lik elektriği, % 12'lik doğalgazı hissetmediler bile.
İktidar ise her daim suçlama mantığında. Müsilajı bile 2 yıllık başkana bağladılar. Elindeki kurumları aldılar, yetkilerini kısıtlamak için çalışıyorlar. Sosyal yardımlarına bile engel olmak istiyorlar.
En son İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) ait İstanbul Vakfı'nın geçen yıl olduğu gibi bu yıl da düzenlemek istediği kurban bağışı kampanyasına İçişleri Bakanlığı bu yıl izin vermedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu; "İhtiyaç sahibi 132 bin 50 ailenin evine bir kilogram kavurma girmesine gönlü razı olmayan, onların bayramda yüzlerinin gülmesini istemeyen bir kişi var; o da İçişleri Bakanı" dedi.
İmamoğlu'nun tepkisinin ardından İçişleri Bakanlığı kampanyaya izin çıktığını duyurdu.
Bu konuyu gündeme getiren gazetecilere, Bakan Soylu, "ne olursunuz siyasete alet olmayın ya… Bana yönelik o kadar itham var ki… Ben dünyanın en kötü adamıyım" dedi.
Bize laf düşmez artık!
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024