Çiçeği burnunda Aydın Doğan gazetesi Referans'ın önceki günkü Çuval manşetine dair yorumlarımızı dünkü Medya Kazanı'nda aktarmıştık. Daha Genelkurmay açıklaması gelmeden hazırlanan Medya Kazanı'nda, bu haberin "güzel uydurulmuş" bir senaryo olduğunu ve ABD'nin yeni üs talepleriyle karşımıza çıktığı bugünlerde yayınlanmasının sebeb-i hikmetine dair yorumlarımızı aktarmıştık. Nitekim Genelkurmay ve ABD Büyükelçiliği de bu haberi yalanladı.
Bence bu haberin uydurmalığından ziyade başka bir yönü üzerinde durmalıyız: Kırılan onurda mütekabiliyet esası!
Haberi hazırlayanların mantığına göre, Türkiye bu haberle birlikte derin bir "ohhh" çekti. Bu çok derinlerden geldiği iddia edilen "ohhh"un sebebi ise, Süleymaniye'de askerimizin başına çuval geçirilmesi, bu tür hareketlere hiç de alışık olmayan Türk milleti için "onur kırıcı" bir gelişmeydi. Kırılan onurumuzu nasıl tamir edecektik? Referans gazetesine göre, madem ABD bizim askerimizin başına çuval geçirerek onurumuzu kırdı, biz de onların askerinin başına çuval geçirerek kırılan onurumuzu tamir edebiliriz. Uydurdukları haber de, bu mantığın bir ürünüydü. Çuvalla kırılan onurumuz mütekabiliyetle (karşılıklılık) tamir edildi. Onlar çuval mı geçirdi, biz de geçirdik sorun halledildi!
Haberin doğru olmaması bir yana, doğru dahi olsa, kırılan onur bu şekilde tamir edilmez. Peki ne yapmalıyız, oturup ağlayalım mı? Hayır!
ABD askerlerinin, askerimizin başına geçirdiği çuvalın, şahsiyetli bir dış politika üretemeyen Türkiye hükümetinin başına geçirilmiş bir çuval olduğunu unutmayalım. Böyle bir hareket, karşıdaki ABD bile olsa, ilişkilerin ve sözde müttefikliğin gözden geçirilmesini ve bundan sonra takip edilecek politikalarda ABD'ye yaklaşımın ihtiyatlı olmasını elzem kılıyor. ABD, Büyük Ortadoğu Projesi'ni hayata geçirebilmek için Türkiye hükümetini ve Türkiye'den birçok grubu kullanmak mecburiyetinde. Hem dini hem de siyasi bu grupları kullanmadan ABD'nin başarı şansı yok gibi. Türkiye'den istenen yeni üsler ve İncirlik'i "sınırsız ve kontrolsüz" kullanma talepleri de bu yeni projenin icbar ettiği talepler.
Türkiye eğer, hala başında bulunan ABD çuvalını çıkarmak ve ille de bir "çuval rövanşı" almak istiyorsa, ABD'nin bu taleplerini sert bir şekilde geri çevirmelidir. Asıl o zaman ABD'nin başına çuval geçirilmiş olur ki, ABD Avrasya'da önünü dahi göremez hale gelir. Bu ferasetten ve real politikten bîhaber medyamıza kalırsa, ABD askerlerinin başına çuval geçirirsek sorun halledilebilir. Hem ABD askerinin başına çuval geçirseniz bile, onlar bu işe gülüp geçerler, bizim gibi sorun yapmazlar. Neden mi?
Çünkü onların kırılacak onurları yok!