Davos organizatörlerini kınıyorum

ABD'de baş gösteren yapısal kriz bildiğimiz gibi ülkemiz başta olmak üzere bütün dünyayı ağır etkiledi. Hatırlarsanız ABD'de bütün dünya ülkeleri toplanmış ve bir sonuç çıkmamıştı. AB ülkeleri kendi aralarında toplanmış çare bulamamıştı. Asya ülkeleri toplanmış ve yine krize bir çare bulamamıştı. Krize çare arayamaya koyulan dünya ülkeleri toplandı, dağıldı ve çare bulamadı. Çünkü; insanlığı ekonomik sorunlarına çare bulamayan kapitalist sistem de yapısal çöküş meydana gelmiştir. Bu krizin sonucunda kapanan devasa şirketler, işsiz kalan insanlar, meydana gelmiş, gelmeye de devam etmektedir. Aslında krizin boyutunu Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) yayımlandığı "Küresel İstihdam Trendleri Raporu"nda ekonomik yavaşlamanın küresel istihdam krizine dönmesi sonucunda, dünya genelinde bu yıl 51 milyon kişinin işini kaybedeceğini bildirerek gözler önüne seriyor. Bu krize bir türlü çözüm bulamayan dünya ülkeleri yanlış çatı üzerine kurulmuş sistemde çare aramaya devam etmektedirler. İsviçre'nin Davos kasabasında her yıl geleneksel olarak düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nun 39'uncusu dün sona erdi. Forum "son 40 yılın en önemli ekonomik zirvesi" olarak nitelendiriliyor.  Bu yılın Davos Zirvesi'nde göze batan iki önemli konudan birisi mevcut küresel ekonomik krizden nasıl çıkılabileceği ve yeni ekonomik düzenin ne olması gerektiğinin ana konu olarak yer alacağı zirvede, küresel ekonomik sistemin yeniden istikrara kavuşturulması ve ekonomik büyümenin yeniden canlandırılması konusu ayrıntılı olarak tartışılacak olmasıdır. İkincisi ise birinci konudan doğan ekonomik krizden dolayı Davos'a 96 ülkeden, 2 bin 500 katılımcı ile ilk kez rekor düzey olarak kabul edilen 41 devlet ve hükümet başkanının katılmasıdır.  Dünyanın en büyük ekonomik krizinin yaşandığı bu dönemde, önde gelen ekonomist, iş adamı, medya temsilcisi ve sivil toplum kuruluşu yetkilisi, krizden çıkış ve kriz sonrası dünya konusunda ortak akıl arayışı gerçekleştirecek olması da Dünyanın nasıl bir kriz içinde olduğunun göstergesidir. Davos'ta varsa yoksa krize çare aranacak. Benim buradan Davos'a tavsiyem kriz konusunda yanlış adreste çare aramaktansa Prof. Dr. Haydar Baş'ın mimarı olduğu "Milli Ekonomi Modeli"ni bir bütün olarak bütün dünya ülkelerinde kullanma kararının alınmasıdır. Başka da çarelerinin olmadığının altını çizerim. Zaten krizden sonra Dünya ülkelerinden halkını ekonomik olarak rahatlatmak için gelen açıklamalarda "Milli Ekonomi Modeli" parça parça adres gösterilmeden kullanılmıştır.

Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayanlarVatikan : "Ev kadınlarına maaş bağlamak bir görevdir.İngiltere : Tüketimi tetiklemek için vatandaşlarına 2500 sterlin verecek olması?Almanya: Vatandaşlarına 500 Euro verecek olması?Rusya : Ev hanımlarına maaş bağladı. Doğum parası verdi. Milli Ekonomi Modelini devreye koyan ilk ülke?ABD : Eski ABD'de Başkanı Bush Küresel krize 'mat' olmamak için, Kapitalizmin serbest piyasa ekonomisinden vazgeçildiğini itiraf etmişti.Ekonomilerini düzlüğe çıkarmak için "Milli Ekonomi Modeli"nin devreye koymaya çalışan ülkelerin bir bütün olduğunu bilmesi gerekmektedir.  Bu şekilde ucundan kıyısından proje aşırmak ve uygulamakla hiçbir ekonomi düzelmez. Topyekûn uygulayan ülke ekonomisi kurtuluşu bulur.  Bundan dolayı yol yakınken bütün Dünya ülkeleri Davos'ta ortak kararla bu modeli devreye koyması gerekmektedir. Başkada çareleri yoktur. Davos zirvesini organize eden organizatörleri de kınıyorum. Neden derseniz? Kapitalizm çökmüş, dünya insanlığı çaresiz kalmışken krizin boyutunu ve çözüm yollarını arayacak olan bu zirveye "Milli Ekonomi Modeli"nin mimarı olan Prof. Dr. Haydar Baş'ın davet edilmemesidir. Çünkü; Dünya insanlığını ekonomik olarak rahatlatacak ve hayat seviyelerini yükseltecek "Milli Ekonomi Modeli"nden başka bir modele sahip ilim adamı, ekonomist ve siyasetçi yok. Varsa bana çözüm yollarını gönderirse köşemde yer vermeye hazırım.  Kanaatimce Dünya insanlığının kurtuluşu için elde de başka bir model olmadığından dolayı Davos'tan "Milli Ekonomi Modeli" çıkacaktır. Dünya ülkelerinin bir konuyu daha bilmesi gerekir. Eninde sonunda Prof. Dr. Haydar Baş'a muhtaç olacaksınız.