Denktaş’ın cenazesinde varlar ve yoklar

Katıldığımız Rauf Denktaş’ın cenazesindeki gözlemlerimiz özetle şunlardır:
* Cumhurbaşkanı Gül törene geç geldi erken ayrıldı, definde yoktu.
* Başbakan Erdoğan törene geç geldi erken ayrıldı, definde yoktu.
* TBMM Başkanı geç geldi ama erken gitmedi!
* AKP’li vekiller tabir yerinde ise cenazeyi protesto ettiler ve tamamına yakını katılmadı!
* Katılımı üst düzeyde olan iki partiden biri CHP, diğeri BTP (Bağımsız Türkiye Partisi) idi. Kılıçdaroğlu ile Garaçoğlu kurmay ekibi ile neredeyse tam kadro cenazedeydi.
* SP, DP, İP, DSP, BBP liderleri de oradaydı.
* 88 yaşındaki Rahşan Ecevit’le Yahudi Haham Haleva’nın varlığı dikkat çekti!
* Cenaze töreninde olmayan tek siyasi yapı PKK pardon BDP idi!
* Bahçeli bir kaç milletvekili ile baştan sona kadar törendeydi.
 * Cenaze merasimindeki en üzgün siyasiler Deniz Baykal, Mümtaz Soysal, İlhan Kesici ve Ahmet Hamdi Kepekçi idi.
* Cenazedeki en büyük ayıp sık sık alkış tutulmasaydı.
* Denktaş’ın ailesinin tamamı merasim sürecinde tam puan aldı.
* Cenazenin defninden sonra Bağımız Türkiye Partili gençler kahraman Denktaş’a kabrinde Kur’an ziyafeti çektiler!
* Yiğit Denktaş devlet ve millet töreni ile gömüldü lakin Kıbrıslıların onu layıki ile uğurladığı kanaatine değiliz zira kalabalıklar yeterli değildi ve ağlayan çok az insan vardı.
* Cenazede gözler hasta ve yaşlı olan Demirel’i değil ama sıhhatte olan önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i aradı lakin yoktu.
* Askerler tam kadro cenazedeydi.
* Emekli Genelkurmay Başkanlarından sadece Işık Koşaner’ı gördük.
* Medya bu cenazede sınıfta kaldı. Yeni Mesaj Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Emin Koç dışında bir tane olsun genel yayın yönetmeni cenazeye gelmedi. Keza yazarlar da rağbet göstermedi.
* İşadamı yok denecek kadar azdı.
* Azeri milletvekillerinin dışında yabancı bir devlet büyüğü cenazede yoktu.
* Türkiye’den tek bir sanatçıyı tören de görmedik.

Yasin Hayal Akyürek değil de Perinçek deseydi

Yasin Hayal kim?
Yargı hükmüne göre Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi.
İşte bu genç adam birkaç önce bütün yargılamayı alt-üst etmesi gereken bir itirafta bulundu ve Ramazan Akyürek’in kendilerini kullandığını söyledi.
Peki kim mi bu Akyürek?
Emniyet İstihbaratı eski Başkanı!
Bazı çevreler onu bir gurupla özdeşleştiriyor!
Savcılık ve hakimler Yasin Hayal’ın bu dehşet ifşasını görmezden geldi ve oralı olmadı.
Tam bu noktada soralım:
Acaba Yasin Hayal bizi kullanan Ramazan Akyürek değil de kazara Doğu Perinçek deseydi aynı savcılar ve hakimler yine görmezden mi gelirdi?
Hiç sanmıyoruz tersine ifşanın üstüne giderler ve basına sızdırmalar olurdu!
Görüyorsunuz önemli olan Yasin Hayal’ın ifşası değil onun kimi hedef gösterdiğidir!

Başbuğ neyin bedelini ödüyor?

Önce bir bilgi.
İlker Başbuğ eğer bu ülkede hukukun zerresi var ise tutuklanması gerekiyordu!
Niçin mi?
Tutanaklardaki bazı ifadelerden ötürü!
Kimin ifadeleri mi?
Kendi silah arkadaşlarının!
Evet İlker Başbuğ’u tutuklanmaya götüren en yakın çalışma arkadaşlarının verdiği ifadelerdir. Bu ifadeler ortada iken onun pas geçilmesi hukuken mümkün değildi.
Peki arkadaşları İlker Paşa’yı neden mi hedefe oturttu?
Onun komutanlığı döneminde iki tarafı da idare etmek istemesinden!
Kamuoyu bilmez ama yakın arkadaşları biliyor Başbuğ AKP’ye ve Erdoğan’a şirin görünmek adına pek çok akıl almaz talebine evet diyerek TSK’nın imajında onunmaz yaralar açtı. Ne zaman ki emekliliğine birkaç ay kaldı imaj düzeltmek adına bazı adımlar atmak istedi lakin bunu da kimse yemedi!

Acil sorgulanması gereken kurumlar?

* Sendikalar.
* TOBB.
* Bazı gazeteci cemiyetleri.
* Futbol Kulüpleri.
* Memursen, Kamusen ve KESK
* Barolar.
* Bazı Tabip Odaları.
* Güya kamu yararlı olan bazı dernekler.
* Jokey Kulübü.
* Briç ve benzeri sosyal kulüpler.
* Vakıf ambalajlı kulüpler.
* Türkiye Emekliler Derneği
* OYAK ve benzeri kurumlar.