Savaşların sonuçları, kayıplara göre değerlendirilmez. Savaşta çok kayıp mağlubiyet, az kayıp zafer kabul edilmez. Mağlubiyet ve zafer, savaştaki hedeflere ulaşıp ulaşmamaya bakarak tespit edilir. Hedefe ulaşılmışsa zafer kazanılmış demektir. Savaşı, az kayıpla atlatmak elbette önemlidir, ama zafer değildir.Direnişlere gelince? Direnişlerde asıl hedef, direnişin kırılmamasıdır. Tüm olumsuzluklara ve kayıplara rağmen, direniş sürdürülüyorsa, direniş hedefine ulaşmış ve direnişçiler zafer elde etmiş olurlar. Bu ölçüler çerçevesinde Filistin direnişi değerlendirilirse, direnişçilerin zafer kazandığına, İsrail'in ise bir kez daha mağlup olduğuna hükmedilir. İsrail ile birlikte, ona destek veren bütün dünya, bir avuç Filistinli direnişçi karşısında yenilgiye uğramıştır. Filistin direnişi, insanlığın ölmediğini gösteren yüz akı bir direniştir. Bu direnişe zerre kadar katkı sağlayanlara ne mutlu! Tarih Filistinliler ile birlikte, o kişileri hayırla yâd edecektir.Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, "Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle yaptığı konuşmada Filistin direnişini, direnişçi mantığıyla değerlendirmiş ve İsrail'in mağlup olduğunu, Filistinli direnişçilerin zafer kazandığını ilân etmiş ve şöyle demiştir: "Tüm dünyaya diyorum ki, mesele direnişse Gazze zaten şimdiden zafer kazanmıştır. İsrailliler kuşatma altındaki Gazze'de direnişi mağlup etmekte başarısız oldular." Hasan Nasrallah, "Filistinlilerin zaferi bizim zaferimiz, hezimetleri bizim hezimetimizdir" diyerek, Filistin direnişine destek vereceğini akçıkça beyan etmiştir. Bir başka deyişle Hasan Nasrallah, İslâm toplumlarındaki liderlere tam bir örnek teşkil etmektedir. İşte Müslüman bir lider böyle olmalı, tavrını açık ve net sergilemeli, fiilleriyle de bunu ispat etmelidir. Pratikte hiçbir sonucu olmayan kınamalarla uğraşan, daha doğrusu işi savuşturmaya çalışan liderler, ancak ve ancak Müslümanları aldatır ve oyalarlar. İsrail'le anladığı dil neyse ?ki o güçtür- o dille onunla konuşulmalıdır. Aksi tutum ve davranışların hiçbiri sonuç getirmez. İmam Humeyni ne güzel demiş: "Her Müslüman bir kova su dökse İsrail'i sel alır." Müslümanlar böyle davranmadığı içindir ki İsrail, Filistinli Müslümanları şehit ediyor, evlerini barklarını yakıp yıkıyor. Bu, Müslümanlar için tam bir zillettir. Filistinli Müslümanlar, Yahudi ve Hıristiyanların başlattıkları kutsal savaşa karşı izzetle direniyor, milyonlarca Müslüman da zilletle seyrediyor.Ne acıdır ki, İslâm devletleri, Venezüella, Şili ve Bolivya gibi ülkelerin İsrail'e karşı ortaya koydukları tepkiyi koyamamışlardır. İsrail, bu tepkisizliği ve sözden öteye geçmeyen karşı çıkışları, teşvik olarak algılamakta ve her geçen gün zulmünü artırmaktadır. İsrail, zulmünü artırdıkça, Müslümanlar da aynı işe yaramayan çıkışları artırıyor, ama asıl yapılması gerekeni sürekli gündemden uzak tutuyorlar. Kısacası, Müslümanlar değişmedikçe, bu hal de değişmeyecektir. Değişime ilkönce Müslümanların başına musallat olan işbirlikçi idarecileri defetmekten başlamak gerekir. Bu idareciler, var olduğu sürece İsrail asla durmayacaktır. Çünkü işbirlikçi idarecilerin, kendine karşı dişe dokunacak bir tavır gösteremeyeceklerinden emindir. Müslümanların idaresi, Filistinli direnişçiler gibi izzetle ölmeyi, zilletle yaşamaya tercih edenlerin eline geçtiği an, İsrail'in kaçınılmaz sonu gelmiş olacaktır.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018