Devlet İstatistik Enstitüsü'nün araştırma sonuçları çarpıcı. 10 milyon insanımız açlık sınırınnı altında. Milli gelirden aldığı pay sadece 7 dolar. Ve yine 10 milyon civarında işsiz var. Bu yıl işsizler ordusuna 1 milyon insan eklenmiş.
Ve yine çalışan nüfusun yarısına yakını kayıt dışı ve sosyal güvenceden yoksun.
Demek ki ekonominin gerçek göstergesi olan büyüme ve istihdamda iyiye değil, kötüye gidiş var.
Öyleyse ekonomi büyüyor iddialarına ne demeli?
IMF'nin dayattığı düşük kur, yüksek faiz sayesinde ithalata ve stokların maliyetine eritilmesine dayalı kısmî ihracata dayalı sanal bir büyüme sözkonusu.
Yukarıda verdiğimiz tablo gelir dağılımı noktasında yaşadığımız içler acısı hali de sergiliyor.
Peki enflasyon düşüyor iddiları doğru mu?
TÜSİAD'a, döviz-faiz-borsa üç kağıt ekonomisi lobisine ve iktidara sorulursa enflasyon düşüyor.
Oysa en büyük aldatmaca enflasyon konusunda... IMF, düşük kur-yüksek faiz, indir kaldır ekonomisi ile borç sarmalına Türkiye'yi mahkum ediyor. Bu saadet çarkından beslenen rantiye-bürokrat, siyasetçi-medyacı dörtgeni kitlelere bu manzarayı enflasyonun düşüşü olarak lanse ediyor. Tıpkı Kasım 2000 krizi öncesi gibi. Hatırlayın o günlerde de IMF lobisi, TÜSİAD 10 yıl sonrasını görüyoruz diye düğün bayram ederken 10 hafta sonra ekonomi dibe çakıldı. 50 milyar dolar fakirleştik. 50 milyar dolar bankalara gömdük. Hala da gömmeye devam ediyoruz.
Enflasyon düşüyor diyen rantiye ve iktidara iki sorum ve teklifim var. Madem enflsayon düşüyor ne diye gece yarısı vergiler çıkarıyor sunuz?
Madem işler iyi, ne diye geçici deprem vergisini dahi kalıcı hale getiriyor sunuz?
Yoksa deprem mi oluyor da haberimiz yok?
Kimse kimseyi kandırmasın deprem vergileri ekonomideki kriz depremlerine karşı iktidarların sigortası.
Ve ikinci sorum... Madem enflasyon düşüyor niye 180 katrilyonluk iç borç senetlerini enflasyona endekslemiyor sunuz? Ne diye bonoların yüzde 25'i hala dövize endeksli? Hani dolar düşüyor ve daha da düşecek?
Gelin zarar etmeyin de, enflasyon (+) makul faize razı olun?
Hükümet enflasyon düşüyor, faiz düşüyor diyor. Öyleyse bu teklifimizi hayata geçirsin. Buna yanaşmadığı müddetçe eğer enflasyon düşecekse ne diye bir yıl sonrası için bonolarını yüzde 30 faiz ödeyerek erteliyor.
Bu düpedüz rantiyeye sermaye transferi değil mi? Hani Müslüman ülkelerin sermayesini çekmek için hisse senedi ihraç edecektiniz ne oldu? Yoksa hergün medya patronlarının kurdelelerini kesmekten bu işe fırsat bulamadınız mı?
Bulamazsınız sizden öncekiler de bulamadı. Çünkü paragöz medya karagöz misali her şeyi millete yanlış aksettirerek bir müddet iktidarları rahatlatıyor. Ondan sonra öde öde bitmiyor. Sonunda iktidarları helva gibi giyorlar. Bu arada olan millete oluyor.
Ve yine çalışan nüfusun yarısına yakını kayıt dışı ve sosyal güvenceden yoksun.
Demek ki ekonominin gerçek göstergesi olan büyüme ve istihdamda iyiye değil, kötüye gidiş var.
Öyleyse ekonomi büyüyor iddialarına ne demeli?
IMF'nin dayattığı düşük kur, yüksek faiz sayesinde ithalata ve stokların maliyetine eritilmesine dayalı kısmî ihracata dayalı sanal bir büyüme sözkonusu.
Yukarıda verdiğimiz tablo gelir dağılımı noktasında yaşadığımız içler acısı hali de sergiliyor.
Peki enflasyon düşüyor iddiları doğru mu?
TÜSİAD'a, döviz-faiz-borsa üç kağıt ekonomisi lobisine ve iktidara sorulursa enflasyon düşüyor.
Oysa en büyük aldatmaca enflasyon konusunda... IMF, düşük kur-yüksek faiz, indir kaldır ekonomisi ile borç sarmalına Türkiye'yi mahkum ediyor. Bu saadet çarkından beslenen rantiye-bürokrat, siyasetçi-medyacı dörtgeni kitlelere bu manzarayı enflasyonun düşüşü olarak lanse ediyor. Tıpkı Kasım 2000 krizi öncesi gibi. Hatırlayın o günlerde de IMF lobisi, TÜSİAD 10 yıl sonrasını görüyoruz diye düğün bayram ederken 10 hafta sonra ekonomi dibe çakıldı. 50 milyar dolar fakirleştik. 50 milyar dolar bankalara gömdük. Hala da gömmeye devam ediyoruz.
Enflasyon düşüyor diyen rantiye ve iktidara iki sorum ve teklifim var. Madem enflsayon düşüyor ne diye gece yarısı vergiler çıkarıyor sunuz?
Madem işler iyi, ne diye geçici deprem vergisini dahi kalıcı hale getiriyor sunuz?
Yoksa deprem mi oluyor da haberimiz yok?
Kimse kimseyi kandırmasın deprem vergileri ekonomideki kriz depremlerine karşı iktidarların sigortası.
Ve ikinci sorum... Madem enflasyon düşüyor niye 180 katrilyonluk iç borç senetlerini enflasyona endekslemiyor sunuz? Ne diye bonoların yüzde 25'i hala dövize endeksli? Hani dolar düşüyor ve daha da düşecek?
Gelin zarar etmeyin de, enflasyon (+) makul faize razı olun?
Hükümet enflasyon düşüyor, faiz düşüyor diyor. Öyleyse bu teklifimizi hayata geçirsin. Buna yanaşmadığı müddetçe eğer enflasyon düşecekse ne diye bir yıl sonrası için bonolarını yüzde 30 faiz ödeyerek erteliyor.
Bu düpedüz rantiyeye sermaye transferi değil mi? Hani Müslüman ülkelerin sermayesini çekmek için hisse senedi ihraç edecektiniz ne oldu? Yoksa hergün medya patronlarının kurdelelerini kesmekten bu işe fırsat bulamadınız mı?
Bulamazsınız sizden öncekiler de bulamadı. Çünkü paragöz medya karagöz misali her şeyi millete yanlış aksettirerek bir müddet iktidarları rahatlatıyor. Ondan sonra öde öde bitmiyor. Sonunda iktidarları helva gibi giyorlar. Bu arada olan millete oluyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014