Ekonomideki kara delikler büyüyor
Makina Mühendisleri Odası'nın sanayinin sorunları bültenine göre 2019'da yüzde 3 olan genel devlet açıklarının milli gelire oranı, hesaplamalara göre bir yılda 2 puan artarak 2020'de yüzde 5'e tırmandı. Bu durum Türkiye ekonomisinin kara deliği bütçe açıkların rekor oranda büyüdüğünü gösteriyor
20.01.2021 16:51:00





TMMOB Makina Mühendisleri Odası, her ay iktisatçı-yazar Mustafa Sönmez'in katkısıyla hazırladığı sanayinin sorunları bülteninin 66'ncısını, merkezi bütçe ve öteki devlet kuruluşlarının büyüyen açıklarına, hızlanan kamu borçlanması sorununa ayırdı. TÜİK, Merkez Bankası, Hazine ve Maliye Bakanlığı, BDDK, Strateji ve Bütçe Başkanlığı verileri kullanılarak yapılan analizde, merkezi bütçe başta olmak üzere devletin genelinde yaşanan bütçe açıkları analiz edildi ve bu açıkların finansmanı için yapılan iç ve dış borçlanmanın boyutlarına, faiz yüküne değinildi. Çarpıcı verilerin yer aldığı analize göre son 3 yılda büyümenin ortalama yüzde 2'de tutulması, yakın zamana kadar benzeri görülmeyen devlet müdahaleleriyle, kamu kesiminin büyük açıklar vermesi ve geleceğe bir dizi kırılganlık taşıma bedeliyle gerçekleşebildi. Başta merkezi bütçe olmak üzere, devletin öteki kurumlarının alt bütçelerinden verilen açıklarla ekonomi canlandırılmaya çalışılırken verilen açıklar, iç ve dış borçlanma ile finanse edilmek istendi. Bu durumda bütçenin kamusal gelirlerinden daha fazla kısmının faiz ödemelerine ayrılması zorunluluğu ortaya çıktı.
Ekonomide açıklar büyüyor
Türkiye'nin 90'lı yıllarda yaşanan büyük kamu maliyesi krizine benzer bir kriz yaşayabileceğini dikkat çekilen analizde, "Bugün, 1990'lı yıllardaki büyük kamu maliyesi krizine gidişe benzer bir gidiş söz konusu neredeyse. Merkezi bütçenin yanında, yerel yönetimler, SGK ve İşsizlik Sigortası Fonu açıkları, KİT açıkları büyüyor, Kamu-özel işbirliği projelerinin bütçe yükü ağırlaşıyor. Bu durum 1990'larda dönemin Başbakanlarından Süleyman Demirel'in, "Devletin 5 kara deliği" ifadesinin yeniden geçerlilik kazanmasına yol açıyor" ifadelerine yer verildi. 2020 yılı genel devlet açığının GSYH'ye oranının, muhtemelen yüzde 5 dolayında olacağı ve aynı oranın 2019'da yüzde 3 olduğu anımsandığında, kamu açıklarında bir yılda 2 puanlık dikkat çekici bir artış meydana geldiğinin ifade edildiği bültende bu durumun devletteki kara delik büyümesinin önemli bir göstergesi olduğunun altı çizildi.
En büyük kara delik merkezi bütçedeki açık
Koronavirüs salgınının da etkisiyle, bir önceki yılla kıyaslandığında, 2020 yılında ekonomik dalgalanmaların genel devlet açığını genişlettiğine dikkat çekilen açıklamada, genel devlet açıklarının, merkezi bütçe açığının yanı sıra, özelleştirme kapsamındakiler dahil olmak üzere, KİT açıklarını, SGK açıklarını, İşsizlik Sigortası açıklarını ve fonlar ile döner sermaye açıklarını da kapsadığı ifade edildi. Bu açıklar arasında en ağırlıklı yeri ise elbette merkezi bütçenin aldığına vurgu yapıldı. Verilere göre merkezi bütçe harcamaları 2019'a göre yüzde 20'nin üstünde artarken gelirlerdeki artış yüzde 17.6'da kaldı ve bütçe açığı da 2019'da yaklaşık 125 milyar TL iken 2020'de 173 milyar TL'ye yaklaştı ve yüzde 38 arttı. Bu durum devlet maliyesinin bel kemiğini oluşturan merkezi bütçedeki kara deliğin daha da büyüdüğünü gösteriyor. 2020 sonunda verilen 173 milyar TL'ye yakın açık, genel devlet açıklarının dörtte üçüne yaklaşıyor.
Diğer kara delikler de büyüyor
Devletin kara deliklerinden birini oluşturan mahalli idare açıklarının 2020 yılında 10 milyar TL'yi geçmesi bekleniyor. Sosyal güvenlik kuruluşlarının açıkları da 5 kara delikten birini oluşturuyor. 2020 yılında bütçeden SGK'ya yapılan transferler 402 milyar TL'yi geçti. İşsizlik Sigortası Fonu'nun (İSF) da varlıkları hızla eriyor. İSF'nin 2019'daki 133 milyar TL olan fon varlığı 2020 yılında 103 milyar TL'ye kadar eridi. KİT varlığının hızla azaltılmasına karşılık, eldeki KİT'ler de efektif biçimde işletilemedi ve zararlar devam etti. Devletin kamu-özel işbirliği üstlenen şirketlere taahhütleri bir diğer önemli kara delik. Bu şirketlere sözleşme süresince (çoğu 25 yıl boyunca) taahhüt edilen 156 milyar dolarlık hizmet-enerji alım taahhütleri, ciro garantileri, merkezi bütçeye ağır yükler getirmenin yanı sıra devleti, bu firmaların yaptıkları 20 milyar dolara yakın dış borçları üstlenmek zorunda bıraktı. Merkezi bütçede ve diğer bütçelerdeki açığın büyümesi ile devletin iç ve dış kaynaklardan borçlanma ihtiyacı da arttı ve sonuçta devletin borç stoku yeniden büyümeye başladı. 2019'da yaklaşık 100 milyar TL'yi bulan devletin faiz ödemeleri 2020'nin 11 ayında 129 milyar TL'yi geçti. Bu, bir yılda yüzde 35 artış demek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.