Cumartesi günü bir derneğin Türkiye genelinde düzenlediği "Liseli Gençler Efendimizin İzinde" başlıklı yarışmanın sınavı yapıldı.
Dayanak olarak da "? günümüzde gerek uyuşturucu, alkol, sigara, gerek diziler vb. gençlerimizi ahlak ve maneviyatını tahrip etmektedir" İfadesi belirtildi.
Gelin bu olaya farklı bir açıdan bakalım?
Hepimiz biliyoruz ki yıllardır bu ve benzeri sınavlar yapılmakta.
Hatta şunu da eklemeliyiz ki, yıllar geçtikçe Siyer-i Nebi hakkında çok bilgi sahibi oluyoruz, bilgi sahibi olabilmemiz için de elimizdeki imkanları artıyoruz.
Maalesef ki bununla doğru orantılı olarak gençliğimizin durumu yıllar geçtikçe karanlıklaşıyor.
Türk gençliği (16-24 yaş) üzerinde yapılan bir ankette belirtiliyor ki;
Kimseye güvenmeyenler oran yüzde 70, babasına bile güvenmeyenlerin oranı yüzde ise 35 civarında.
'Ateist' gençlerin yüzde 61'i Allah'a inandığını belirtti.
Kendini 'ateist' olarak tanımlayanların yüzde 59'u düzenli oruç tutuyor, yüzde 13'ü düzenli beş vakit namaz kılıyor, yüzde 43'ü cuma namazına gidiyor.
Kendisini "İslamcı" olarak tanımlayan gençlerin yüzde 17.8'i ise hiç namaz kılmadığını belirtirken, gençlerin yüzde 95 civarında bölümü, Allah'ın varlığına inandığını ifade ediyor.
Buradan da anlaşılmaktadır ki; yaşama gayesini unutan, yolunu kaybeden bir gençlik yetişiyor, yetiştiriliyor.
* * *
Peki, yanlış olan ne?
Yanlış olan, İslam'ın özünü (Ehl-i Beyt) unutmuş veya gereken değeri vermemiş olmamızdır.
"Çocuklarınızı üç hasletle terbiye ediniz. Bunlar: Peygamber sevgisi, Ehl-i Beyt sevgisi ve Kur'ân öğretimi." (Heytemi, es-Savaîk).
Eğer biz Peygamberimizi seviyor onun hayatını öğreniyorsak, Ehl-i Beyt'ini de seviyor ve onların hayatını öğreniyor olmamız gereklidir.
"Allah'ı sevdiğinizden dolayı Beni, Beni sevdiğinizden dolayı da Ehl-i Beyt'imi seviniz." (Hâkim en-Nisabûrî, el-Müstedrek).
Gençliğimizi karanlıktan kurtarmak için Ehl-i Beyt'e sarılmamız gereklidir.
"Yıldızlar yeryüzündekiler için birer emandırlar, Ehl-i Beyt'im ise, ihtilaflara karşı ümmetim için birer emandırlar." (Fîrâzâbâdî, Fedâilü'l-Hamse)
* * *
Kaybolmuş gençliğe İslam'ı, eksik haliyle değil tam manasıyla öğretmeyi amaçlayan; doğruyu gösteren İcmal Gençliği ve önderi Prof. Dr. Haydar Baş bu yolun temsilcisidirler.
Eğer kurtulmak istiyorsak onlarla birlikte olmamız gerekmektedir. Çünkü "Ehl-i Beyt, Nuh'un gemisi gibidir. Binen kurtulur, geri kalan helak olur." (Hâkim, Müstedrek, III, 151).
Dayanak olarak da "? günümüzde gerek uyuşturucu, alkol, sigara, gerek diziler vb. gençlerimizi ahlak ve maneviyatını tahrip etmektedir" İfadesi belirtildi.
Gelin bu olaya farklı bir açıdan bakalım?
Hepimiz biliyoruz ki yıllardır bu ve benzeri sınavlar yapılmakta.
Hatta şunu da eklemeliyiz ki, yıllar geçtikçe Siyer-i Nebi hakkında çok bilgi sahibi oluyoruz, bilgi sahibi olabilmemiz için de elimizdeki imkanları artıyoruz.
Maalesef ki bununla doğru orantılı olarak gençliğimizin durumu yıllar geçtikçe karanlıklaşıyor.
Türk gençliği (16-24 yaş) üzerinde yapılan bir ankette belirtiliyor ki;
Kimseye güvenmeyenler oran yüzde 70, babasına bile güvenmeyenlerin oranı yüzde ise 35 civarında.
'Ateist' gençlerin yüzde 61'i Allah'a inandığını belirtti.
Kendini 'ateist' olarak tanımlayanların yüzde 59'u düzenli oruç tutuyor, yüzde 13'ü düzenli beş vakit namaz kılıyor, yüzde 43'ü cuma namazına gidiyor.
Kendisini "İslamcı" olarak tanımlayan gençlerin yüzde 17.8'i ise hiç namaz kılmadığını belirtirken, gençlerin yüzde 95 civarında bölümü, Allah'ın varlığına inandığını ifade ediyor.
Buradan da anlaşılmaktadır ki; yaşama gayesini unutan, yolunu kaybeden bir gençlik yetişiyor, yetiştiriliyor.
* * *
Peki, yanlış olan ne?
Yanlış olan, İslam'ın özünü (Ehl-i Beyt) unutmuş veya gereken değeri vermemiş olmamızdır.
"Çocuklarınızı üç hasletle terbiye ediniz. Bunlar: Peygamber sevgisi, Ehl-i Beyt sevgisi ve Kur'ân öğretimi." (Heytemi, es-Savaîk).
Eğer biz Peygamberimizi seviyor onun hayatını öğreniyorsak, Ehl-i Beyt'ini de seviyor ve onların hayatını öğreniyor olmamız gereklidir.
"Allah'ı sevdiğinizden dolayı Beni, Beni sevdiğinizden dolayı da Ehl-i Beyt'imi seviniz." (Hâkim en-Nisabûrî, el-Müstedrek).
Gençliğimizi karanlıktan kurtarmak için Ehl-i Beyt'e sarılmamız gereklidir.
"Yıldızlar yeryüzündekiler için birer emandırlar, Ehl-i Beyt'im ise, ihtilaflara karşı ümmetim için birer emandırlar." (Fîrâzâbâdî, Fedâilü'l-Hamse)
* * *
Kaybolmuş gençliğe İslam'ı, eksik haliyle değil tam manasıyla öğretmeyi amaçlayan; doğruyu gösteren İcmal Gençliği ve önderi Prof. Dr. Haydar Baş bu yolun temsilcisidirler.
Eğer kurtulmak istiyorsak onlarla birlikte olmamız gerekmektedir. Çünkü "Ehl-i Beyt, Nuh'un gemisi gibidir. Binen kurtulur, geri kalan helak olur." (Hâkim, Müstedrek, III, 151).
M. Haydar AKYAVUZ / diğer yazıları
- ‘Biz korkuyu Kerbela'da bıraktık’ / 30.05.2020
- Anneler Günü’nde Ebe Anne / 12.05.2020
- O bir davetçiydi / 10.05.2020
- Kardeşlerim / 27.04.2020
- Amerika kaybedecek! / 10.01.2020
- Röportaj: CHP İl Gençlik Başkanı Ali Rıza Tufan / 21.12.2018
- Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) / 18.12.2018
- Şıkşıkiye Hutbesi / 27.10.2018
- Kahrolsun bazı şeyler / 04.05.2018
- Üniversiteme dokunma / 29.04.2018
- Anneler Günü’nde Ebe Anne / 12.05.2020
- O bir davetçiydi / 10.05.2020
- Kardeşlerim / 27.04.2020
- Amerika kaybedecek! / 10.01.2020
- Röportaj: CHP İl Gençlik Başkanı Ali Rıza Tufan / 21.12.2018
- Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) / 18.12.2018
- Şıkşıkiye Hutbesi / 27.10.2018
- Kahrolsun bazı şeyler / 04.05.2018
- Üniversiteme dokunma / 29.04.2018