Elektrik-su zammında "pembe enflasyon" bozuldu

105 milyar dolarlık sıcak-serseri para, yüksek cari açık, rekor dış ticaret açığı, sıfırlanan alım gücü, patlayan işsizlik ve Gayri Safi Milli Hasıla'nın kat be kat üstünde borç yükümüz ortada iken, "ekonominin iyiye gittiği"ni söylemek, başımıza örülen ve pek yakında gelecek "büyük bela"yı gizlemekten başka bir şey değildir.Böyle bir kara tabloyu, ancak besleme kartel medyası veya obur-rantçı yandaşlar örtebilir, saklayabilir. Böyle bir vahim vaziyeti, ancak AKP hükümeti ile anormal bir "rant bağı" bulunanlar örtebilir. Hiçbir akl-ı selim sahibi, hiçbir normal insan ekonomideki çöküşü örtemez.AKP'nin "pembe tabloları"nı artık kimse yutmuyor. "Pembe enflasyon" tutmuyor.İhracat rakamlarıyla nümayişe kalkışan bürokrasi ve hükümet erbabı, neden ithalat rakamlarından söz etmiyorlar, diye soruyor aklı-ı selim sahibi işadamları.Enflasyon, ihracat vs bütün pembe rakamlar hayali; 2008'de tablo daha da kötüleşecek, ekonomideki başıboşluğun acıları nı hep beraber çekeceğiz diye feryat ediyor TGSD Yönetim Kurulu üyesi Koray Onun."Pembe enflasyon", elektriği, suyu tehdit ediyor.Elektrik ve su en temel ihtiyaçtır.Şu vaziyete bakın? AKP hükümeti, tek haneli enflasyondan dem vuruyor. İşçiye-memura bu pembe tablo üzerinde ancak 3 simit parası kadar yıllık zam veriyor.Vatandaştan almaya sıra gelince, üç haneli rakamlarla alıyor.Sıkı durun şimdi?İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, suya yüzde 15 ile yüzde 134 arasında değişen oranlarda kademeli zam oranını kabul ediyor.Yeni tarife, 1 Kasım 2007 tarihinden itibaren geçerli olacak.Hani enflasyon tek haneli rakamlarda geziniyordu?!Bu yüzde 134 oranında zam, hangi enflasyon hesabına göre?!İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "Zam oranı yüksek değil" diyor. Diyor ama hükümetinin "pembe enflasyon" rakamlarını yalanlamış oluyor.Belediye'ye göre enflasyon değil de, "küresel ısınma" su faturalarımızı çarpmış.İş bilmek buna derler.Küresel ısınma su faturalarını çarpar da, elektriği rahat bırakır mı?!Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, nihai tüketiciye yansıyacak elektrik fiyatında, 2008'den itibaren 'Otomatik Fiyatlandırma" sistemine geçilmesinin kararlaştırıldığını açıklıyor.Oyuna bakın; elektrik işleri özelleştiriliyor. Devlet özelden elektrik alıyor.Mesela TEDAŞ, özel sektörden megavatsaatini 130 YTL'ye aldığı elektriği sanayi ve konutlara 118 YTL'den satıyor. Otomatik zamlama yöntemi, ancak Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ'nin (TEDAŞ) zararını karşılıyor.Elektrik fiyatlarında TRT payı var, ÖTV var? Yıllardan beri bunlardan yakınıyorlar.Özel üreticiler bastırıyor? Petrol fiyatlarına bağlı olarak doğalgaza dayalı elektrik üretimde maliyetler artmış, dayanamıyoruz diyorlar. Doğalgazda özel tüketim vergisi (ÖTV) indirimini yapın diye talepte bulunuyorlar. Ama IMF müsaade etmiyor.Çünkü IMF'nin dayattığı faizdışı fazla hesabı tutmuyor.Nitekim 3. ve 4. gözden geçirmelere ilişkin IMF'ye yapılan taahütler arasında "sektörel bazda vergi indirimlerinden kaçınılması" da bulunuyor. Hükümetin bu taahhüdü niyet mektubunun 15. maddesine konuldu zaten.IMF'nin aklı ve ecnebinin borç parasıyla ekonomi ancak bu kadar yönetilebilir. Bu anlayışla Türkiye, er veya geç karanlığa gömülmeye mahkumdur.Ya IMF aklına tutulmuş karanlık ve borç batağında bir Türkiye; yahut Milli Ekonomi Modeli ile aydınlık bir Türkiye? Tercih milletindir. Kendi düşen de ağlamaz.