AKP Diyarbakır milletvekili İlhan Arslan diyor ki: "Eğer tarihe bakacak olursak, bütün Ortadoğu Osmanlı'nındı. O emperyal niyetlerimizi hesaba katacaksak Hicaz, Lübnan, Balkanlar'da da inisiyatif istemeliyiz. Ama artık o politika bitti". Başbakan ve hiçbir AKP'li bu milletvekiline, "emperyal niyet ne demektir. Bu sözlerle hem ecdadımıza iftira atıyor, hem de asıl emperyal niyet taşıyan ve bu niyeti uğruna Ortadoğu'yu kana bulayan ABD'ye hizmet etmiş oluyorsun" demedi. 'Emperyal niyet' nitelendirmesi, "Kürt sorunu" tartışması içerisinde kaynadı gitti. Emperyal niyet ve emperyalizm sözlükte, bir milletin başka bir milleti siyasal ve ekonomik egemenliği altına alarak yayılması ya da yayılmayı istemesi olarak tanımlanıyor. Osmanlı Devleti, böyle olmadığı içindir ki, hiçbir zaman "imparatorluk" unvanını kullanmamıştır. Osmanlı'ya, imparatorluk unvanını, bizzat Batılılar kasıtlı ve bilinçli olarak yakıştırmışlardır. Maalesef, bu yanlış adlandırmayı, bizim tarihçilerimiz de bilerek veya bilmeyerek telaffuz etmişlerdir. Halbuki Osmanlı'nın emperyalist olmadığını dost ve düşman herkes bilir. Bazen düşmanlarımız bile bunu itiraf etmek mecburiyetinde kalmış ve Osmanlı'ya övgüler yağdırmışlardır. Birkaç örnek sunalım. Amerikan haber ajansı Associadet Press'te yayınlanan bir yorum haberde şöyle denilmiştir: "Dünyanın birçok yerindeki çatışma alanları Osmanlı'nın eski topraklarıdır. Osmanlı'nın yokluğu gerçekten büyük sorun teşkil ediyor." ABD'li Carly Fiorina da, 'Dünya Ekonomik Forumu'nda yaptığı konuşmada şöyle demiştir: "Osmanlı, bir müsamaha modeliydi. Osmanlı örneği bana iyimserlik vermesi gerektiği gerçeğini hatırlatıyor. Özellikle şu anda bulunduğumuz Ortadoğu'nun potansiyeli için Osmanlı örneği ders olmalıdır". İngiliz The Guardian gazetesi yazarlarından Timothy As da, "Osmanlı'nın çöküşünden bu yana Ortadoğu ve Balkanlar'da pek çok soru cevaplandırılamadı. Bazen Osmanlı'yı yeniden canlandırmak gerek diye düşünüyorum". ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, bir yemekte Atlantik Records firmasının sahibi Ahmet Ertegün'ne şöyle dedi: "Ahmet, Ortadoğu'da barış yapmanın en iyi yolunu gizli tuttum: Tümünü Türkler'e geri vermek ve Osmanlı Devleti'ni yeniden canlandırmaktır". Kissinger'in bu sözleri espri olarak algılanmış ve yemekte bulunanları kahkahaya boğmuştur. Evet, Kissinger, espri yaptı. Ama unutmayalım ki, her espride bir hakikat payı vardır. Kissinger'in esprisinde yatan hakikati şudur: Barış isteniyorsa, Ortadoğu'nun yönetimi Türkler'e bırakılmalı. ABD ve İsrail, Ortadoğu'da barış değil, çatışma ve karışıklık istediğine göre Türkler dışlanacaktır. AKP Diyarbakır milletvekili İlhan Arslan, hâlâ daha kimin emperyal niyet taşıdığını, Ortadoğu'da İngiltere'nin mirasçısı olan ABD'nin "parçala yut, ayır buyur" politikasını anlamamışsa, vay halimize! Hadi, o anlamadı, peki AKP içerisinde hiç anlayan yok mu? Dünyada küçük devletler birleşerek, bütünleşerek varlığını devam ettirmeye çalışıyor. Biz de ise, kendini aydın zanneden bazı kişiler, ABD ve AB'nin ektiği ayrılık tohumlarını suluyorlar. Gözler başka tarafa mıhlanmış, kulaklar tıkanmış olduğu için Cezayir Devlet Başkanı Abdülaziz Buteflika'nın Dışişleri Bakanımız Abdullah Gül'e yaptığı tarihi teklifi hiç kimse ne gördü, ne duydu. Cezayir Devlet Başkanı, Buteflika, Türkiye'ye, "Osmanlı Milletler Topluluğu" kurulmasını teklif etti ve şöyle dedi : "İngiltere bu topluluğu eski sömürgeleriyle yaptı. Ama biz Osmanlı'yı hiçbir zaman sömürgeci olarak görmedik. Güçlü ve hoşgörülü Osmanlı düzeni günümüz dünyasına uygulanamaz mı, ona bakmalıyız. Biz Osmanlı'nın bir parçasıyız. Osmanlı'yı biz davet ettik ve gitmesini hiç istemedik". Osmanlı'yı "emperyal niyet" taşımakla suçlayan AKP'li milletvekili ve diğer AKP'liler, bu sözler karşısında acaba ne buyururlar? AKP'lilerin yaptıklarına bakılırsa, emperyal niyeti ve emperyalizmi tanımıyorlar. Daha doğrusu yanlış tanıyorlar. Bundan dolayı da faydalı olmak yerine zararlı oluyorlar. Bundan başkasını düşünmek dahi istemiyoruz.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018