‘Ey Kumeyl! İlim maldan hayırlıdır’
Hz. Ali (a.s.) buyurdu ki: “Ey Kumeyl! İlim maldan hayırlıdır; zira ilim seni korur ama malı sen korursun. Mal harcandığında azalır; (ama) ilim harcandığında çoğalır; malın verdiği makam ve şahsiyet malın yok olmasıyla yok olur”
19.06.2023 10:20:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





Kumeyl bin Ziyad şöyle diyor:
"Mü'minlerin Emiri Hz. Ali b. Ebu Tâlib (a. s), elimden tutup beni şehir dışına çıkardı, sahraya varınca dertliler gibi uzun bir ah çekerek şöyle buyurdu:
Ey Kumeyl! Bu kalpler bir çeşit kaplardır; en hayırlısı içindekini en iyi koruyandır. Sana söylediklerimi iyi belle ve aklında tut. İnsanlar üç kısımdır: Biri, Rabbani âlim; diğeri kurtuluş yolu için ilim öğrenen öğrenci; geriye kalanlar ise her seslenene (bilmeden) uyan, her esintiye kapılıp giden değersiz sineklerdir; ne ilim nuruyla aydınlanmışlar ve ne de sağlam bir desteğe sığınmışlardır.
Ey Kumeyl! İlim maldan hayırlıdır; zira ilim seni korur ama malı sen korursun. Mal harcandığında azalır; (ama) ilim harcandığında çoğalır; malın verdiği makam ve şahsiyet malın yok olmasıyla yok olur.
Ey Kumeyl! İlim öğrenmek, kendisiyle mükâfat verilecek bir dindir; insan hayatında onunla Allah'a itaat eder; ilim hâkimdir; mal ise mahkûmdur.
Ey Kumeyl! Mal biriktirenler, diri oldukları halde helak olmuşlardır. Ama ulema, zaman (dünya) baki kaldıkça bakidirler. Bedenler yok olmuştur ama söz ve eserleri gönüllerde mevcuttur."
(Eliyle göğsünü işaret ederek), "İşte burada pek çok ilim vardır; keşke onu taşıyacak birini bulsaydım. Çabuk anlayıp algılayan kimseleri buluyorum ama güvenilir değillerdir; dini dünyaya alet ediyorlar. Allah'ın nimetleriyle kullarına, hüccetleriyle de dostlarına üstünlük taslıyorlar. Veya hakkı yüklenip boyun eğen ama önünü ardını göremeyen basiretsiz ve daha başlangıçta kalbi şüpheye dalan kuşkucu birini buluyorum. O halde, ne bu, ne de öbürü! Veya dünya lezzetlerine düşkün, şehvetlere karşı yuları yumuşak olan, mal toplama ve yığmaya ihtiraslı birini buluyorum. Oysa her ikisi de bir işte dine riayet edenler değillerdir. Bu ikisi, otlayan hayvanlara daha çok benzemekteler. İşte böylece ilim, onları taşıyanların ölümüyle ölüp gitmektedir.
Evet, ey Allah'ım! İlahî hüccet ve nişanelerin yok olmaması için yeryüzü hüccetle, Allah için kıyam eden birinden boş kalmaz. O ister zahir ve apaçık olsun; isterse korkup gizlensin. Onlar kaç kişidir ve neredeler (veya ne zamana kadar böyle gizli kalacaklar)?! Vallahi onlar sayı bakımından azdırlar ama Allah katında makam açısından dereceleri pek büyüktür. Allah, hüccet ve nişanelerini onlara benzeyenlere emanet edinceye ve onları benzerlerinin kalplerine ekinceye kadar hüccet ve nişanelerini onlar vesilesiyle korumaktadır. İlim, hakikatin basireti üzere aniden onlara yönelmiştir; yakîn ruhunu elde etmişlerdir; refah içerisinde olanların zor gördüğü şeyleri onlar kolay bulmuşlardır; cahillerin korkup kaçtıkları şeylere onlar ünsiyet etmişlerdir. Ruhları en yüce makama (Allah'ın rahmetine) asılı olduğu halde, bedenleriyle dünyada yaşamaktalar. İşte bunlar Allah'ın yeryüzündeki halifeleri ve halkı O'nun dinine davet etmekteler. Ah! Âh! Onları görmeyi ne kadar da arzuluyorum!"
Daha sonra buyurdular ki: "Kumeyl! İstersen geri dön."
(Nehcü'l-Belağa'dan...)
"Mü'minlerin Emiri Hz. Ali b. Ebu Tâlib (a. s), elimden tutup beni şehir dışına çıkardı, sahraya varınca dertliler gibi uzun bir ah çekerek şöyle buyurdu:
Ey Kumeyl! Bu kalpler bir çeşit kaplardır; en hayırlısı içindekini en iyi koruyandır. Sana söylediklerimi iyi belle ve aklında tut. İnsanlar üç kısımdır: Biri, Rabbani âlim; diğeri kurtuluş yolu için ilim öğrenen öğrenci; geriye kalanlar ise her seslenene (bilmeden) uyan, her esintiye kapılıp giden değersiz sineklerdir; ne ilim nuruyla aydınlanmışlar ve ne de sağlam bir desteğe sığınmışlardır.
Ey Kumeyl! İlim maldan hayırlıdır; zira ilim seni korur ama malı sen korursun. Mal harcandığında azalır; (ama) ilim harcandığında çoğalır; malın verdiği makam ve şahsiyet malın yok olmasıyla yok olur.
Ey Kumeyl! İlim öğrenmek, kendisiyle mükâfat verilecek bir dindir; insan hayatında onunla Allah'a itaat eder; ilim hâkimdir; mal ise mahkûmdur.
Ey Kumeyl! Mal biriktirenler, diri oldukları halde helak olmuşlardır. Ama ulema, zaman (dünya) baki kaldıkça bakidirler. Bedenler yok olmuştur ama söz ve eserleri gönüllerde mevcuttur."
(Eliyle göğsünü işaret ederek), "İşte burada pek çok ilim vardır; keşke onu taşıyacak birini bulsaydım. Çabuk anlayıp algılayan kimseleri buluyorum ama güvenilir değillerdir; dini dünyaya alet ediyorlar. Allah'ın nimetleriyle kullarına, hüccetleriyle de dostlarına üstünlük taslıyorlar. Veya hakkı yüklenip boyun eğen ama önünü ardını göremeyen basiretsiz ve daha başlangıçta kalbi şüpheye dalan kuşkucu birini buluyorum. O halde, ne bu, ne de öbürü! Veya dünya lezzetlerine düşkün, şehvetlere karşı yuları yumuşak olan, mal toplama ve yığmaya ihtiraslı birini buluyorum. Oysa her ikisi de bir işte dine riayet edenler değillerdir. Bu ikisi, otlayan hayvanlara daha çok benzemekteler. İşte böylece ilim, onları taşıyanların ölümüyle ölüp gitmektedir.
Evet, ey Allah'ım! İlahî hüccet ve nişanelerin yok olmaması için yeryüzü hüccetle, Allah için kıyam eden birinden boş kalmaz. O ister zahir ve apaçık olsun; isterse korkup gizlensin. Onlar kaç kişidir ve neredeler (veya ne zamana kadar böyle gizli kalacaklar)?! Vallahi onlar sayı bakımından azdırlar ama Allah katında makam açısından dereceleri pek büyüktür. Allah, hüccet ve nişanelerini onlara benzeyenlere emanet edinceye ve onları benzerlerinin kalplerine ekinceye kadar hüccet ve nişanelerini onlar vesilesiyle korumaktadır. İlim, hakikatin basireti üzere aniden onlara yönelmiştir; yakîn ruhunu elde etmişlerdir; refah içerisinde olanların zor gördüğü şeyleri onlar kolay bulmuşlardır; cahillerin korkup kaçtıkları şeylere onlar ünsiyet etmişlerdir. Ruhları en yüce makama (Allah'ın rahmetine) asılı olduğu halde, bedenleriyle dünyada yaşamaktalar. İşte bunlar Allah'ın yeryüzündeki halifeleri ve halkı O'nun dinine davet etmekteler. Ah! Âh! Onları görmeyi ne kadar da arzuluyorum!"
Daha sonra buyurdular ki: "Kumeyl! İstersen geri dön."
(Nehcü'l-Belağa'dan...)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.