Sosyal medya artık insanların düşüncelerini de tartışacağı bir platform haline döndü çağımızda. Geçenlerde bir arkadaşım benim Atatürk ile ilgili olumlu paylaşımlarımı görünce şaşırmış olacak ki bana bir mesaj gönderdi. Mesajda bir insanın hem dindar, hem Atatürkçü olmasının mümkün olmadığı yazıyordu. Aynı arkadaşım, "Lise yıllarında İstiklal Marşı okunurken kaçardım. İyi ki de öyle yapmışım ne kadar anlamsızmış" sözlerini de sarf etti. Bir öğrencim de benzer şeyler söyledi ve arkasından topraklarımızın parsel parsel yabancılara satılmasını Allah'ın takdiri olarak değerlendirdi. Ona, "Vatan sevgisi imandandır" hadisini hatırlattığımda ise hadisi reddetmeyi uygun buldu. Nefsini temize çıkardı.
Bunlar ne ilk ne de son. Çünkü ortada büyük bir oyun var. İnsanımıza bir taraftan yanlış bir İslam anlayışı, Ehl-i Beyt'ten uzak bir din anlayışı verirken, bir taraftan da vatan-millet sevgisinden uzaklaştırdılar.
Dolayısıyla ortaya kendini dindar zanneden, hatta dini en derinde yaşadığını zanneden ama milli değerlerden uzak bir insan topluluğu ortaya çıktı. Bu anlayışa sahip insanların Atatürk'ü anlamasını ve sevmesini beklemiyorum. Çünkü Atatürk'ü anlamak için önce dinimizi iyi anlamalıyız. Atatürk'ü anlamadan Milli Mücadele'yi, Milli Mücadele'yi anlamadan vatan için gözünü kırpmadan şehit olmanın ne demek olduğunu, şehitlik makamını idrak edemeden de İstiklal Marşı'mızdaki manayı anlamak mümkün değildir.
Vatan sevgisini içinde hissetmeyenler için İstiklal Marşı sıradanlaşır. Ondan sonra sözleri öyle rahatsız eder ki sizi söylemekten kaçarsınız. Milli-manevi duygularımızla ne kadar oynarlarsa oynasınlar bugün oyunları bozan, tüm değerlerine sahip çıkan bir lider var aramızda. Atatürk'ü bir tarafa, Müslümanlığı karşı tarafa koymak isteyenlere Prof. Dr. Haydar Baş Bey belgelerle, kaynaklarla en güzel cevabı veriyor. Bize gerçek Atatürk'ü anlatıyor. 7 yaşında Kur'an'ı hatmeden, 8 yaşında hafız olan Atatürk'ü tanıtıyor. Cumhuriyet'i kurarken Hacı Bektaş Veli Dergahı'ndan dua alarak yola çıkan Atatürk'ü, hem seyid, hem şerif olan Atatürk'ü anlatıyor. İmam Ali'nin torunu olan Atatürk'ü anlatıyor. Bizler de bu gerçekleri sevinç içinde dinliyoruz. Prof. Dr. Haydar Baş her açıklamasında sanki bizi özümüze bir adım daha yaklaştırıyor. Doğru zannettiğimiz yanlışları düzelterek bizi büyük bir yükten kurtarıyor. Çünkü yanlış bilgi insana ancak yüktür.
Geçmişle ilgili bu kadar yanlış şey anlatıldığını anladığım gün -teknolojik tabirle- beynimi resetledim. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın anlattıklarıyla en doğru şekilde yeniden dolduruyorum belleğimi. Size tavsiyem aynı işlemi yapmanız, gerçeğe kavuşmanız.
Bunlar ne ilk ne de son. Çünkü ortada büyük bir oyun var. İnsanımıza bir taraftan yanlış bir İslam anlayışı, Ehl-i Beyt'ten uzak bir din anlayışı verirken, bir taraftan da vatan-millet sevgisinden uzaklaştırdılar.
Dolayısıyla ortaya kendini dindar zanneden, hatta dini en derinde yaşadığını zanneden ama milli değerlerden uzak bir insan topluluğu ortaya çıktı. Bu anlayışa sahip insanların Atatürk'ü anlamasını ve sevmesini beklemiyorum. Çünkü Atatürk'ü anlamak için önce dinimizi iyi anlamalıyız. Atatürk'ü anlamadan Milli Mücadele'yi, Milli Mücadele'yi anlamadan vatan için gözünü kırpmadan şehit olmanın ne demek olduğunu, şehitlik makamını idrak edemeden de İstiklal Marşı'mızdaki manayı anlamak mümkün değildir.
Vatan sevgisini içinde hissetmeyenler için İstiklal Marşı sıradanlaşır. Ondan sonra sözleri öyle rahatsız eder ki sizi söylemekten kaçarsınız. Milli-manevi duygularımızla ne kadar oynarlarsa oynasınlar bugün oyunları bozan, tüm değerlerine sahip çıkan bir lider var aramızda. Atatürk'ü bir tarafa, Müslümanlığı karşı tarafa koymak isteyenlere Prof. Dr. Haydar Baş Bey belgelerle, kaynaklarla en güzel cevabı veriyor. Bize gerçek Atatürk'ü anlatıyor. 7 yaşında Kur'an'ı hatmeden, 8 yaşında hafız olan Atatürk'ü tanıtıyor. Cumhuriyet'i kurarken Hacı Bektaş Veli Dergahı'ndan dua alarak yola çıkan Atatürk'ü, hem seyid, hem şerif olan Atatürk'ü anlatıyor. İmam Ali'nin torunu olan Atatürk'ü anlatıyor. Bizler de bu gerçekleri sevinç içinde dinliyoruz. Prof. Dr. Haydar Baş her açıklamasında sanki bizi özümüze bir adım daha yaklaştırıyor. Doğru zannettiğimiz yanlışları düzelterek bizi büyük bir yükten kurtarıyor. Çünkü yanlış bilgi insana ancak yüktür.
Geçmişle ilgili bu kadar yanlış şey anlatıldığını anladığım gün -teknolojik tabirle- beynimi resetledim. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın anlattıklarıyla en doğru şekilde yeniden dolduruyorum belleğimi. Size tavsiyem aynı işlemi yapmanız, gerçeğe kavuşmanız.
Fatma ikbal Şişman / diğer yazıları
- Beyninizi resetleyin / 12.01.2014
- Üç hırsız / 01.01.2014
- Hepimiz kınalı Ali'yiz / 22.11.2013
- Ya MEM-iş. ya memiş! / 21.07.2013
- Bir bekleyiştir Ramazan / 13.07.2013
- Bu maya tutmaz... / 30.06.2013
- Dursak suç, durmasak suç / 24.06.2013
- Üç hırsız / 01.01.2014
- Hepimiz kınalı Ali'yiz / 22.11.2013
- Ya MEM-iş. ya memiş! / 21.07.2013
- Bir bekleyiştir Ramazan / 13.07.2013
- Bu maya tutmaz... / 30.06.2013
- Dursak suç, durmasak suç / 24.06.2013