Geçenlerde okuduğum bir fıkra beni hem güldürdü hem düşündürdü. O fıkrayı sizinle de paylaşmak istedim:"Üç hırsız ömürlerinde hiç eşek görmemiş bir kasabaya gelirler. Etraftakiler hemen kendilerine ilgi gösterir. Bu ne biçim hayvan diye başlarına toplanırlar. Hırsızlardan biri der ki:- İşte tam para kazanılacak yer. Şimdi bu hayvanın etrafına perde çekip gelen geçene para ile gösteririz.Öbürü itiraz eder:- Olmaaaaz...Böyle fırsat bir daha ele geçmez. Bu eşeği dükkanların semtine yakın bir yere çekelim. Ben etrafıma toplanan meraklıları oyalarım. Siz de müsait yerleri soyarsınız.Nihayet bu fikre karar kılarlar. Münasip gördükleri bir yere gelirler. Hırsızlardan biri halkı oyalamak için olanca sesiyle bağırmaya başlar:- Ey ahali! Bu hayvanın sesi Cennet'ten bir sedadır. Şimdi bağırdığı zaman göreceksiniz der ve eşeğin başını kaşımaya başlar. Kaşıdıkça eşek naralar atar. Olanca esnafı başına toplarlar.- İçlerinden biri uyarır. Size yemin ederim ki bu adam madrabazın biridir. Böyle cennet sedası olmaz. Onun cennet diye gösterdiğine ben gitmem.Bunun üzerine bir başkası çıkıp, "Sus sen cennete, dine küfür edemezsin" diye çıkışır.Seyredenler ikiye bölünür. Cennetten bir seda olurdu olmazdı. Böyle söylemek günahtı değildi derken kargaşalıktır gider. Bu kargaşalığa eşeğin sesi de karışır. Bu arada diğer iki hırsız da kuyumcudan bir şeyler çalarlar. Arkadaşlarının yanına gelince de bir de halkı kınayıp:- Böyle kavgacı, cahil bir yer bize gerekmez, diye eşeklerini de alır aceleyle giderler.Ertesi gün işin farkına varan kuyumcu:- Eyvahlar olsun! Cennetlik ile cehennemliği ayırt etmeye çalışırken asıl cehennem benim dükkan oldu soyuldum, yandım ben, diye diye dövünür ama iş işten geçer."Bugün ülkeyi bölmeye çalışanlara mı, halkı birbirine düşürenlere mi, eşeğin sesini cennetlik diye yutturmaya çalışanlara mı yanalım; yoksa biz, "Şöyleydi böyleydi" diye uğraşırken yediğimiz vurgunlara mı? En iyisi biz, "Rahmet kapıları kapanırsa insanlar, malları, canları, her türlü varlıklarıyla denenmeye tabi tutulurlar" diye ikazda bulunan Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak verelim. Geç olmadan kendimizegelelim!
Fatma ikbal Şişman / diğer yazıları
- Beyninizi resetleyin / 12.01.2014
- Üç hırsız / 01.01.2014
- Hepimiz kınalı Ali'yiz / 22.11.2013
- Ya MEM-iş. ya memiş! / 21.07.2013
- Bir bekleyiştir Ramazan / 13.07.2013
- Bu maya tutmaz... / 30.06.2013
- Dursak suç, durmasak suç / 24.06.2013
- Üç hırsız / 01.01.2014
- Hepimiz kınalı Ali'yiz / 22.11.2013
- Ya MEM-iş. ya memiş! / 21.07.2013
- Bir bekleyiştir Ramazan / 13.07.2013
- Bu maya tutmaz... / 30.06.2013
- Dursak suç, durmasak suç / 24.06.2013