Ömer Nasuhi Bilmen Büyük İslam İlmihali
Ezan ve ikamet
Ezan, lûgatta bildirmek demektir. Din deyiminde, farz namazlar için belli vakitlerde bilindiği şekilde okunan mübarek sözlerden ibarettir. Ezan okuyana "Müezzin" denir.
Farz namazlar için ezan okumak, bu namazların kılınacağını ilân edip bildirmek, kitap ve sünnetle sabittir. Fakat Müslümanlığın başlagıcında bildiğimiz şekilde ezan okunmazdı. Bir müddet, namaz vakti gelince: "Essalâte, Essalâte = Namaza, namaza" veya "Essalâtü camiatün = Namaz toplayıcıdır" deniliyordu. Yani, namaz Müslümanların güzel bir toplum halinde yaşamalarına vasıtadır. Birtakım güzellikleri ve şükür nevilerini kapsar diye çağırma yapılmıştı. Peygamber Efendimizin birinci hicret yılında, Medine-i Münevvere'de Hazret-i Peygamber'in Mescidi inşa edilip tamamlanmıştı. Ashab-ı kiram muntazam bir halde toplanarak cemaatle namaz kılmaya başlamışlardı. İşte bu sırada Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) namaz vakitlerinin insanlara duyurulması konusunda arkadaşları ile bu işi görüşmeye başladı. Sonunda ashabdan bazı zatların aynı şekilde görmüş oldukları sadık rüyaya ve o rüyayı doğrulayan bir vahye dayanarak bildiğimiz gibi ezan okunmaya başlanmıştır. Bu ezan erkekler için vacib kuvvetinde bir müekked sünnettir. Müslümanlığın en büyük alâmetlerinden biridir.
Ezan aracılığıyla ile halka hem namaz vakitleri, hem de namazların kılınacağı bildirilmiş oluyor. Ayrıca namazın kurtuluşa ve mutluluğa sebep olacağı da söylenmiş oluyor. Bununla beraber, bütün cihana karşı İslâm dininin en kutsal esasları ilân edilmiş bulunuyor.
Doğrusu yeryüzünde namaz vakitleri değişik saatlere rastlamaktadır. Bu bakımdan hiçbir saat yoktur ki, İslâm mabedlerinin yüksek minarelerinden bütün insanlığa Yüce Allah'ın varlığı, birliği, büyüklüğü, Peygamberimizin Risaleti, namazın kurtuluşa ve mutluluğa sebep olduğu, yüksek bir sesle ilan edilmiş olmasın. Ne şerefli bir hakka davet görevi!..
Ezan ve ikametle ilgili bazı hükümler vardır. Şöyle ki:
1. Ezan şu mübarek kelimelerden ibarettir:
"Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, Allah-u Ekber...
Eşhedü en lâ ilâhe illallah, Eşhedü en lâ ilâhe illallah.
Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah, Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah.
Hayye ale's-salâh, hayye ale's-salâh.
Hayye alel-felâh, hayye alel-felâh.
Allah-u Ekber, Allah-u Ekber.
Lâ ilâhe illahlah"...
Ezan ve ikamet
Ezan, lûgatta bildirmek demektir. Din deyiminde, farz namazlar için belli vakitlerde bilindiği şekilde okunan mübarek sözlerden ibarettir. Ezan okuyana "Müezzin" denir.
Farz namazlar için ezan okumak, bu namazların kılınacağını ilân edip bildirmek, kitap ve sünnetle sabittir. Fakat Müslümanlığın başlagıcında bildiğimiz şekilde ezan okunmazdı. Bir müddet, namaz vakti gelince: "Essalâte, Essalâte = Namaza, namaza" veya "Essalâtü camiatün = Namaz toplayıcıdır" deniliyordu. Yani, namaz Müslümanların güzel bir toplum halinde yaşamalarına vasıtadır. Birtakım güzellikleri ve şükür nevilerini kapsar diye çağırma yapılmıştı. Peygamber Efendimizin birinci hicret yılında, Medine-i Münevvere'de Hazret-i Peygamber'in Mescidi inşa edilip tamamlanmıştı. Ashab-ı kiram muntazam bir halde toplanarak cemaatle namaz kılmaya başlamışlardı. İşte bu sırada Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) namaz vakitlerinin insanlara duyurulması konusunda arkadaşları ile bu işi görüşmeye başladı. Sonunda ashabdan bazı zatların aynı şekilde görmüş oldukları sadık rüyaya ve o rüyayı doğrulayan bir vahye dayanarak bildiğimiz gibi ezan okunmaya başlanmıştır. Bu ezan erkekler için vacib kuvvetinde bir müekked sünnettir. Müslümanlığın en büyük alâmetlerinden biridir.
Ezan aracılığıyla ile halka hem namaz vakitleri, hem de namazların kılınacağı bildirilmiş oluyor. Ayrıca namazın kurtuluşa ve mutluluğa sebep olacağı da söylenmiş oluyor. Bununla beraber, bütün cihana karşı İslâm dininin en kutsal esasları ilân edilmiş bulunuyor.
Doğrusu yeryüzünde namaz vakitleri değişik saatlere rastlamaktadır. Bu bakımdan hiçbir saat yoktur ki, İslâm mabedlerinin yüksek minarelerinden bütün insanlığa Yüce Allah'ın varlığı, birliği, büyüklüğü, Peygamberimizin Risaleti, namazın kurtuluşa ve mutluluğa sebep olduğu, yüksek bir sesle ilan edilmiş olmasın. Ne şerefli bir hakka davet görevi!..
Ezan ve ikametle ilgili bazı hükümler vardır. Şöyle ki:
1. Ezan şu mübarek kelimelerden ibarettir:
"Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, Allah-u Ekber...
Eşhedü en lâ ilâhe illallah, Eşhedü en lâ ilâhe illallah.
Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah, Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah.
Hayye ale's-salâh, hayye ale's-salâh.
Hayye alel-felâh, hayye alel-felâh.
Allah-u Ekber, Allah-u Ekber.
Lâ ilâhe illahlah"...