Batılıların, asırlardan beri değişmeyen dış politikasının temeli, fitne çıkarmak ve toplumları birbirine düşürmektir. Bu politikada zaman ve zemine uygun değişiklikler yapılmakta, fakat temele hiç dokunulmamaktadır. Söz konusu politika, ta İskender'den beri aynen sürdürülmektedir. Tarih, İskender ile hocası Aristo arasında geçen bir diyalogu kaydetmektedir. Diyalog şöyle: İskender, Aristo'ya sorar: "Zapt ettiğim ülkelerde insanlara tahakküm edebilmek için ne yapayım? Ülkenin ileri gelenlerini sürgün mü edeyim, hapse mi atayım, yoksa kılıçtan mı geçireyim?" Aristo şu cevabı verir: "Sürgün edersen, sana karşı toplanıp bir güç oluştururlar. Hapse atarsan, orada da plânlar kurarlar. Kılıçtan geçirirsen, sonraki kuşaklar intikam hırsıyla büyürler. Şunu yapacaksın, insanların arasına nifak tohumları ekeceksin, onları ayıracaksın, birbiriyle çatıştıracaksın, sonra da hakem olup anlaşma yollarını tıkayacaksın." ABD'li yazar Noam Chomsky,"Kader Üçgeni" adlı kitabında ABD'nin dünyada ve özellikle de Ortadoğu'da bu politikayı izlediğini ifade etmektedir.ABD; sözünü ettiğimiz politikayı, günümüzde terör örgütlerini kullanarak yürütmektedir. Jean Ziegler, şöyle diyor: "ABD'nin dünyayı istediği gibi yönetebilmek için gerekli olan ahlâki ve siyasi argümanı, bundan böyle terörizmi kullanma yoluyla sağlamak amacında olduğu açıktır." (Bkz. Dünyanın Yeni Sahipleri, s. 53).Bunu en iyi anlaması gereken ülke Türkiye'dir. Çünkü ABD, kurduğu, beslediği ve Çekiç Güç'le büyüttüğü PKK ile Türkiye'yi otuz yıldır uğraştırmaktadır. Şimdi de "çözüm süreci" ile hakemliğe soyunmaktadır. PKK'nın Kandil'deki elebaşlarından Cemil Bayık, çözüm süreci için şunları söylüyor: "Aracılara, gözlemcilere ihtiyaç var. Bu ABD olabilir. Uluslararası bir heyet de olabilir. Bizler Amerikalıları da gözlemci olarak kabul edebiliriz ve gördüğümüz kadarıyla o yöne doğru bir gidiş var." Bu sözler, ABD'nin "fitne çıkar, sonra hakem ol" politikasının en bariz örneğidir. ABD'nin selefi İngiltere de, Kürtleri Türklerden ayırmak için çok gayret sarf etti, fakat muvaffak olamadı. Çünkü Kürt önderler, İngilizlerin oyununa gelmedi. "Kürdistanlı Lawrence" olarak anılan İngiliz binbaşı W. C. Noel, tek tek Kürt aşiret reislerini dolaştı ve hepsinden ret cevabı aldı. Rişvan aşiretinin reisi Hacı Bedir Ağa, kendisine altın, silâh ve devlet vaadinde bulunan Noel'i huzurundan kovmuştur. Kimi aşiret reisleri, necis diye Noel'in elini bile sıkmamıştır. Kürtler hakkında bir şey konuşulacaksa veya müzakere edilecekse, o ancak, bu kişilerin yolundan gidenlerle olur. ABD ve İsrail'in menfaatleri için kardeşlerini katledenlerle hiçbir yere varılamayacağı, artık bilinmelidir.ABD'nin hakem olmasını isteyen Cemil Bayık'ın, ABD'ye güvendiği kadar, acaba ABD ona güvenir mi? Bunu anlamak için ABD'nin bir dediğini iki etmeyen, ömrü boyunca ona hizmette bulunan liderlerin sonuna bakmak yeterlidir. Kimi ipte sallanmış, kimisi zindanlarda çürümüş, kimisi de rezil rüsva edilip bir köşe itilmiştir. ABD'nin terör örgüleriyle işbirliği yaptığını, dünyada bilmeyen ve duymayan kalmamıştır. Hal böyle iken, gel gör ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanki yeni bir şey keşfetmiş gibi şöyle diyor: "Sınırlarımızda oynanan oyun sıradan rast gele, basit bir oyun değil. Çünkü 1295 kilometrede bir oyun oynanıyor. Bu tuzağı veya tezgâhı kuran muhtemelen başka bir mantık var. Yani şu anda PYD'nin mantalitesinin bu kadar güçlü olduğunu ben düşünmüyorum. Muhtemelen daha üst bir akıl var." Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu yeni öğrenmişse, çok yazık! Üst aklın ABD ve İsrail olduğunu bilmiyorsa, büyük gaflet!Sonuç olarak ifade edersek, ABD, fitne ve fesatla yol almakta, yol arkadaşları da terör örgütleri ve işbirlikçi liderlerdir. Bu oyunu bozmak zorundayız. Bunu bozduğumuz an, ABD'nin işi bitmiş demektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018