Nereden çıktı bu, demeyin. İsrail ile aleni bir şekilde ticaret yapılırken, 'ticareti kes' feryatlarına, 'orada çocuklar, yaşlılar var, Peygamberimizde Hudeybiye anlaşması yapmıştır' gibi nice dini kavramlar ile iktidar partisini savunma gayretine giren yeşil sermaye İslamcılar şimdi de, Gazze'den hicret başlığını açtı.
Bu başlık neden açıldı, bir hatırlayalım!
Netenyahu'nun Şubat'taki ilk ABD ziyaretinde ABD Başkanı Trump, 'İsrail'in Gazze Şeridi'ni inşaat için ABD'ye devredeceğini, Gazze'yi, 'Orta Doğu'nun Rivierası'na dönüştüreceğini söyleyip, 'Gazze'deki Filistinliler, Ürdün ve Mısır'ın ötesinde diğer ülkelere de gidebilir' dedi.
Erdoğan'dan, Ürdün ve Mısır devlet başkanlarından bildik açıklamalar (tepkiler) geldi. Sonra başlık soğumaya bırakıldı.
Bu ayki Netenyahu-Trump buluşmasında ise bu kez Netanyahu; "İki büyük ülke ile pazarlık halindeyiz, gönüllü olarak göç etmek isteyen çok sayıda Gazzeliyi kabul edecekler" dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bakü'deki ADA Üniversitesi'nde düzenlenen "Yeni Dünya Düzenine Doğru" forumunda yaptığı konuşmada aynen şu cümleleri kurdu:
'İsrail, Azerbaycan için dost ülkedir ve bu dostluk uzun yıllar boyunca çeşitli zor durumlarda kendini göstermiştir. Dolayısıyla bu iki ülke (Türkiye-İsrail) arasındaki anlaşmazlıklardan rahatsızız. Azerbaycan, Türkiye ile İsrail arasında ilk uzlaşmaya arabuluculuk yaptı. Bunlar kapalı kapılar arkasında yapılıyordu ve bunu duyurmadık' dedi.
Antalya'da düzenlenen forumda Sayın Erdoğan ile görüşen Aliyev, 'Yardımcı olmamız için elimizden geleni yapacağız. Şimdiki aşamada bundan fazlasını söylemem doğru olmaz. Türkiye ile İsrail arasındaki ilk arabuluculuğumuzda açıklama yapmadık. Bugün de benzer süreçler devam ediyor' dedi.
Ve hicret başlığı
Bu açıklamaların yapıldığı günlerde medyaya, 'çok sayıda Gazzeli, Suriye'nin kuzeyine, Türkiye'nin kontrolü altındaki bölgelere getiriliyor. Türkiye'nin kurduğu çadır kentler ve briket evlerin bir kısmına yerleştirilecekler' haberleri düştü.
Ki, yeşil sermayeye iman edenler bir anda hicret başlığını ortaya attılar.
Yeni Şafak gazetesinden Taha Kılınç, "Türkiye, Endonezya, Cezayir... Akla gelen birçok alternatif var. Gazzeliler buralarda 'hicret' mantığıyla hayatlarına devam ederler" dedi.
Aynı gazeteden İsmail Kılıçarslan da; "Gazzeliler hakkında kimse söz sahibi değil. Kalmak isterlerse kalırlar. Hicret etmek istiyorlarsa, ederler" dedi.
Yine aynı gazeteden AKP eski milletvekili ve 8 yıl Sayın Erdoğan'ın metin yazarlığın yapan Aydın Ünal ise şöyle yazıyordu:
"Şunu çok iyi biliyoruz: Özenle, dikkatle telaffuzundan ve tahayyülünden kaçındığımız Hicret seçeneğini gündeme taşıyan Taha Kılınç ya da Yeni Şafak değil.
Biz kaçınsak da, İsrail, ABD ve hatta Müslüman ülkelerin ihanet içindeki liderleri bu seçeneğin bir an önce gerçekleşmesi için can atıyorlar. Öyle ya da böyle, Hicret kavramı gündemimize gelecekti ve geldi. (Türkiye, İslam ülkesi değil mi?)
Burada ilkemiz çok net: Kalmak ya da gitmek kararanı verebilecek olan Gazzelilerdir ve ne karar verirlerse isabetlidir, başımızın üzerinde yeri vardır."
Fetvaları da malum zihniyetten geldi; Ölümün kesinleştiği yerde kalmak haramdır.
Netice itibarı ile Yahudilerin Arz-ı Mevut inancı için başlattıkları soykırım ve tehciri, Türk Milletine, 'hicret' olarak kabul ettirmek istiyorlar.
Bu noktaya nasıl geldik?
Bu sorunun cevabını 5 Mart 2025 Polonya Başbakanı Donald Tusk, kendileri üzerinden bize şu sözlerle verdi:
"500 milyonluk Avrupa, 300 milyonluk ABD'den, kendilerini 140 milyonluk Rusya'ya karşı savunmasını istiyor. Bugün Avrupa'da eksik olan kendisinin küresel bir güç olduğu inancından yoksun olmasıdır"
Ya İslam Dünyası
Dünya enerji kaynaklarının yüzde 75'ine, doğal kaynakların ise yüzde 43'üne sahip, 18 milyon askeri olan 57 devletten oluşan İslam dünyası, 9-10 milyon nüfusa sahip İsrail'in zulmüne engel olamıyor, dünya devletlerini, zulme sessiz kalmakla suçlayıp, hicret başlıkları açıyorsa bu iman zaafiyetinden başka bir şey değildir.
Ya Türk Dünyası
Türk Devletler Teşkilatı, 4.5 milyon km² coğrafyası, yaklaşık 300 milyonluk nüfusu ve yaklaşık 2 trilyon dolarlık ekonomik potansiyeline sahip.
Diğer taraftan petrol, doğalgaz, altın başta olmak üzere her türlü yeraltı ve yerüstü zenginliklerine malik 7 devlet, İsrail soykırımına karşı Arapları suçluyor.
Bu Arapların başındakilerin canı cehenneme de! Siz, ne yapıyorsunuz?
İsrail petrol ihtiyacının büyük bölümünü Kazakistan ve Azerbaycan'dan sağlıyor. Azerbaycan'da 140 İsrailli şirket faaliyet gösteriyor.
Ülkemizde köprü üstünde yapılan Filistin mitingleri ve köprü altında devam eden İsrail ile ticaret malumunuz.
Filistin'e çelik ihracatı
2022'de 1 milyon 843 bin 650 dolar
2023'te 1 milyon 222 bin 440 dolar
2024 yılı Ocak-Mart döneminde 177 bin 560 dolar
2025'in ilk 3 ayında 41 milyon 421 bin 420 dolar. Artış oranı yüzde 23 bin 228
Cumhurbaşkanımız Erdoğan: "İsrail'in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır" diyor.
Bakalım Yüce Allah (c.c) ne diyecek!
Bu başlık neden açıldı, bir hatırlayalım!
Netenyahu'nun Şubat'taki ilk ABD ziyaretinde ABD Başkanı Trump, 'İsrail'in Gazze Şeridi'ni inşaat için ABD'ye devredeceğini, Gazze'yi, 'Orta Doğu'nun Rivierası'na dönüştüreceğini söyleyip, 'Gazze'deki Filistinliler, Ürdün ve Mısır'ın ötesinde diğer ülkelere de gidebilir' dedi.
Erdoğan'dan, Ürdün ve Mısır devlet başkanlarından bildik açıklamalar (tepkiler) geldi. Sonra başlık soğumaya bırakıldı.
Bu ayki Netenyahu-Trump buluşmasında ise bu kez Netanyahu; "İki büyük ülke ile pazarlık halindeyiz, gönüllü olarak göç etmek isteyen çok sayıda Gazzeliyi kabul edecekler" dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bakü'deki ADA Üniversitesi'nde düzenlenen "Yeni Dünya Düzenine Doğru" forumunda yaptığı konuşmada aynen şu cümleleri kurdu:
'İsrail, Azerbaycan için dost ülkedir ve bu dostluk uzun yıllar boyunca çeşitli zor durumlarda kendini göstermiştir. Dolayısıyla bu iki ülke (Türkiye-İsrail) arasındaki anlaşmazlıklardan rahatsızız. Azerbaycan, Türkiye ile İsrail arasında ilk uzlaşmaya arabuluculuk yaptı. Bunlar kapalı kapılar arkasında yapılıyordu ve bunu duyurmadık' dedi.
Antalya'da düzenlenen forumda Sayın Erdoğan ile görüşen Aliyev, 'Yardımcı olmamız için elimizden geleni yapacağız. Şimdiki aşamada bundan fazlasını söylemem doğru olmaz. Türkiye ile İsrail arasındaki ilk arabuluculuğumuzda açıklama yapmadık. Bugün de benzer süreçler devam ediyor' dedi.
Ve hicret başlığı
Bu açıklamaların yapıldığı günlerde medyaya, 'çok sayıda Gazzeli, Suriye'nin kuzeyine, Türkiye'nin kontrolü altındaki bölgelere getiriliyor. Türkiye'nin kurduğu çadır kentler ve briket evlerin bir kısmına yerleştirilecekler' haberleri düştü.
Ki, yeşil sermayeye iman edenler bir anda hicret başlığını ortaya attılar.
Yeni Şafak gazetesinden Taha Kılınç, "Türkiye, Endonezya, Cezayir... Akla gelen birçok alternatif var. Gazzeliler buralarda 'hicret' mantığıyla hayatlarına devam ederler" dedi.
Aynı gazeteden İsmail Kılıçarslan da; "Gazzeliler hakkında kimse söz sahibi değil. Kalmak isterlerse kalırlar. Hicret etmek istiyorlarsa, ederler" dedi.
Yine aynı gazeteden AKP eski milletvekili ve 8 yıl Sayın Erdoğan'ın metin yazarlığın yapan Aydın Ünal ise şöyle yazıyordu:
"Şunu çok iyi biliyoruz: Özenle, dikkatle telaffuzundan ve tahayyülünden kaçındığımız Hicret seçeneğini gündeme taşıyan Taha Kılınç ya da Yeni Şafak değil.
Biz kaçınsak da, İsrail, ABD ve hatta Müslüman ülkelerin ihanet içindeki liderleri bu seçeneğin bir an önce gerçekleşmesi için can atıyorlar. Öyle ya da böyle, Hicret kavramı gündemimize gelecekti ve geldi. (Türkiye, İslam ülkesi değil mi?)
Burada ilkemiz çok net: Kalmak ya da gitmek kararanı verebilecek olan Gazzelilerdir ve ne karar verirlerse isabetlidir, başımızın üzerinde yeri vardır."
Fetvaları da malum zihniyetten geldi; Ölümün kesinleştiği yerde kalmak haramdır.
Netice itibarı ile Yahudilerin Arz-ı Mevut inancı için başlattıkları soykırım ve tehciri, Türk Milletine, 'hicret' olarak kabul ettirmek istiyorlar.
Bu noktaya nasıl geldik?
Bu sorunun cevabını 5 Mart 2025 Polonya Başbakanı Donald Tusk, kendileri üzerinden bize şu sözlerle verdi:
"500 milyonluk Avrupa, 300 milyonluk ABD'den, kendilerini 140 milyonluk Rusya'ya karşı savunmasını istiyor. Bugün Avrupa'da eksik olan kendisinin küresel bir güç olduğu inancından yoksun olmasıdır"
Ya İslam Dünyası
Dünya enerji kaynaklarının yüzde 75'ine, doğal kaynakların ise yüzde 43'üne sahip, 18 milyon askeri olan 57 devletten oluşan İslam dünyası, 9-10 milyon nüfusa sahip İsrail'in zulmüne engel olamıyor, dünya devletlerini, zulme sessiz kalmakla suçlayıp, hicret başlıkları açıyorsa bu iman zaafiyetinden başka bir şey değildir.
Ya Türk Dünyası
Türk Devletler Teşkilatı, 4.5 milyon km² coğrafyası, yaklaşık 300 milyonluk nüfusu ve yaklaşık 2 trilyon dolarlık ekonomik potansiyeline sahip.
Diğer taraftan petrol, doğalgaz, altın başta olmak üzere her türlü yeraltı ve yerüstü zenginliklerine malik 7 devlet, İsrail soykırımına karşı Arapları suçluyor.
Bu Arapların başındakilerin canı cehenneme de! Siz, ne yapıyorsunuz?
İsrail petrol ihtiyacının büyük bölümünü Kazakistan ve Azerbaycan'dan sağlıyor. Azerbaycan'da 140 İsrailli şirket faaliyet gösteriyor.
Ülkemizde köprü üstünde yapılan Filistin mitingleri ve köprü altında devam eden İsrail ile ticaret malumunuz.
Filistin'e çelik ihracatı
2022'de 1 milyon 843 bin 650 dolar
2023'te 1 milyon 222 bin 440 dolar
2024 yılı Ocak-Mart döneminde 177 bin 560 dolar
2025'in ilk 3 ayında 41 milyon 421 bin 420 dolar. Artış oranı yüzde 23 bin 228
Cumhurbaşkanımız Erdoğan: "İsrail'in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır" diyor.
Bakalım Yüce Allah (c.c) ne diyecek!
Yorumlar
Bülent YILDIRIM
Süper 👏🏼👏🏼👏🏼
Süper 👏🏼👏🏼👏🏼
Akın Aydın / diğer yazıları
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025