Bağımsızlığı karakter edinmiş kadrolarımızla bir araya gelmek için hazırız. Sırtımızı yasladığımız muhteşem insanlardan aldığımız güçle umudumuza koşarken heyecanlıyız. Çünkü biz Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarıyız.
Siyasilerimizi dinliyoruz, iktidar cephesi her şey yolunda diyor ama değil. Muhalefet dertleri art arda sıralarken mahir ama sıra çözüme geldiğinde ülkeyi şimdikilerin başladığı yere döndürmeyi işaret ediyorlar ki, yaşadık gördük, bu çözüm değil.
Dünyada savaşın soğuk yüzü, ülkemizde pahalılık ve yokluk, evlerimizde fatura korkusuyla kısılan peteklerin soğukluğu…
Cennet ülkemizin bereketli topraklarında kıtlık yaşıyoruz, kıtlık endişesi taşıyoruz. Edirne'den Aydın'a, Samsun'dan Mersin'e, Hatay'a, Muş'a topraklarımızda kolayca yüksek rekolte ayçiçeği yetişebiliyor, dünyanın ihtiyacını bizim karşılamamız gerekirken, biz Ayçiçek yağı ihtiyacımızın yarıdan fazlasını ithal ediyoruz.
Buğdayda ise durum daha vahim. Buğday bu ülkenin her karışında yetişebiliyor ama biz ithal ediyoruz. Rusya Ukrayna'yı işgal ediyor, biz iki ülkeye de buğday bağımlısıyız. Ekmeksiz kalmaktan korkuyoruz.
Hazinede dolara bağımlıyız, cebimizdeki paramız ne olduğunu bile anlayamadan eriyip gidiyor. Gece bakıyoruz cebimdekiyle şunu alırım, sabah bakıyoruz cebimizde bir şey kalmamış.
Mazota zam, hayvanlara alınan ot bile ithal, ota zam, toprağa atılan gübreye zam, zam zam. Sonuç olarak ete zam, süte zam, tüm gıdalara zam. Neden?
Bundan 20 yıl önce AB'ye uyum yasaları çerçevesinde köylü nüfusun azaltılması, boş araziler için dönüm başına para verilip, ekip diken insanımızın ürününe destek çıkılmaması ve sonunda planlı bir şekilde bağımlı hale getirilmiş bir ülke.
Gençlerimiz işsiz, işe verilen ücret yetersiz. Ve yaşamak her gün daha güç.
Aslında kapitalizmin sonuçları bunlar, bir küçük mutlu azınlık ve halkı yoksul bırakılmış bağımlı ülkeler.
Emperyalist güçler kapitalizmin pençesine düşmüş insanları yoksul, çaresiz bırakıp kaynaklarına çökerken, Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli ile dur demişti bu gidişata dünyada.
Şimdi sıra benim ülkemde artık, söz Atatürk'ün geleceği emanet ettiği gençlikte.
Yurt dışına gitmekten başka çare kalmadı diyen gençlerin umudu var artık. Evladı için kaygılanan annelerin umudu, yaptığı hataları telafi etmek isteyen insanımızın umudu var.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten aldığı güç ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın ilmiyle umudumuz oldu Hüseyin başkan.
Umudumuzsun Hüseyin başkan.
20 Mart Pazar günü umudumuzun yanında hayallerimizin peşinde,
Başkent'te Atatürk Spor salonundayız. Ülkesi ve geleceği için hayal kurabilenleri bekleriz.
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu / 21.07.2023
- Özlemle / 14.04.2023
- Asgari ücret müjde mi, hayal kırıklığı mı? / 26.12.2022
- Kader / 18.10.2022
- Şaka değil, kapıdaki açlık / 25.07.2022
- Allah’ım afetsiz ver / 11.07.2022
- Haydar Baş Üniversitesi -II- / 23.04.2022
- Haydar Baş üniversitesi / 14.04.2022
- Ata’nın huzurunda / 25.03.2022