Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Yargıtay Başkanı Erasyan Özkaya'nın MİT ve Mafya ile gizli ilişkileriyle ilgili olarak, "yargı mensubunun gizli ilişkileri yargıyı yıpratır" dedi
Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok, "Yargının tam bağımsızlığı önündeki engelin, politik gücün yargıyı kontrol etme niyet ve eğilimi'' olduğunu savunan Ok, "Tüm bunlara rağmen yargı adalet özürlü değildir. Ancak ortaya çıkan olaylar gösteriyor ki sayıları çok az da olsa hakim kimliği ve etiğine dikkat etmeyenler mevcuttur'' dedi.
Nuri Ok, "Yargıtay 1. Başkanı ve hakim sınıfından bir yönetici ile ilgili medyada yoğunlaşarak süren yayınlar, bu kapsamda açıklanan belgeler, yapılan haber ve yorumlarda yer alan iddialar ve düşünceler üzerine, yargının bağımsızlığı ve saygınlığı, tarafsızlığı ve güvenirliği, sağlıklı ve düzenli işleyişi, adalet hizmetlerinin kaliteli, süratli ve etkin olarak sunumuna'' ilişkin, görüşleri konusunda yazılı bir açıklama yaptı.
"Demokratik toplumlarda üç temel güçten biri olan yargı erkinin, rejimin ve temel haklar ve özgürlüklerin güvencesini teşkil ettiği, devlete olan güvenin temel kaynağını oluşturduğu gerçeğine'' vurgu yapmayı gereksiz gördüğünü belirten Ok, "Hukukun üstünlüğünün hakim olduğu çağdaş demokratik anlayış, yasama ve yürütme erkleri yanında bağımsız yargıyı zorunlu kılar. Yargı; demokratik rejimin, diğer iki erkin, devlet kurum ve kuruluşlarının, temel hak ve özgürlükleri ile hukuk devleti ilkesinin güvencesi ve yasallık kaynağıdır'' dedi.
Hakimin hata hakkı yok
Nuri Ok, yapılacak işin, bu değerleri gözetmeyenlere karşı etkin ve orantılı refleks olduğunu belirterek, "Unutulmamalıdır ki hangi görev ve makamda olursa olsun, yargı mensubunun karıştığı, içinde olduğu her gizli ilişki ve oluşum yargıyı yıpratır, adalete güveni sarsar. Bu bakımdan hakimin hiç hata yapma hakkı yoktur. Hata yapanlar için ise yasalarda bastırıcı yasal düzenlemeler mevcuttur'' dedi.
Hakimlik vakar ve onuruna ve kişisel haysiyetine dokunan veya görev gereklerine uymayan olası davranışlarda, görevli kurulların çalıştırılmasının, kuralların uygulanmasının, yargıyı saygın ve güçlü kılacağını vurgulayan Ok, "Yargıya güveni aşındıran olumsuz tutum, kurul ve kuralların çalıştırılmadığı, koruma ve olayları örtme eğilimi olduğu kanaatinin toplumda yer etmesidir'' ifadesini kullandı.
Olayların üzerine ciddiyetle ve etkin bir biçimde gidilmesi, görevli kişi ve kurulların görevlerinin farkında olarak tutum ve vaziyet almalarının, bu kanının oluşmasını önleyeceğini belirten Ok, sahip olunan hakimlik sıfat ve unvanın, kuralların uygulanmasında daha katı tutumu haklı kılacağını ifade etti.
Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok, "Yargının tam bağımsızlığı önündeki engelin, politik gücün yargıyı kontrol etme niyet ve eğilimi'' olduğunu savunan Ok, "Tüm bunlara rağmen yargı adalet özürlü değildir. Ancak ortaya çıkan olaylar gösteriyor ki sayıları çok az da olsa hakim kimliği ve etiğine dikkat etmeyenler mevcuttur'' dedi.
Nuri Ok, "Yargıtay 1. Başkanı ve hakim sınıfından bir yönetici ile ilgili medyada yoğunlaşarak süren yayınlar, bu kapsamda açıklanan belgeler, yapılan haber ve yorumlarda yer alan iddialar ve düşünceler üzerine, yargının bağımsızlığı ve saygınlığı, tarafsızlığı ve güvenirliği, sağlıklı ve düzenli işleyişi, adalet hizmetlerinin kaliteli, süratli ve etkin olarak sunumuna'' ilişkin, görüşleri konusunda yazılı bir açıklama yaptı.
"Demokratik toplumlarda üç temel güçten biri olan yargı erkinin, rejimin ve temel haklar ve özgürlüklerin güvencesini teşkil ettiği, devlete olan güvenin temel kaynağını oluşturduğu gerçeğine'' vurgu yapmayı gereksiz gördüğünü belirten Ok, "Hukukun üstünlüğünün hakim olduğu çağdaş demokratik anlayış, yasama ve yürütme erkleri yanında bağımsız yargıyı zorunlu kılar. Yargı; demokratik rejimin, diğer iki erkin, devlet kurum ve kuruluşlarının, temel hak ve özgürlükleri ile hukuk devleti ilkesinin güvencesi ve yasallık kaynağıdır'' dedi.
Hakimin hata hakkı yok
Nuri Ok, yapılacak işin, bu değerleri gözetmeyenlere karşı etkin ve orantılı refleks olduğunu belirterek, "Unutulmamalıdır ki hangi görev ve makamda olursa olsun, yargı mensubunun karıştığı, içinde olduğu her gizli ilişki ve oluşum yargıyı yıpratır, adalete güveni sarsar. Bu bakımdan hakimin hiç hata yapma hakkı yoktur. Hata yapanlar için ise yasalarda bastırıcı yasal düzenlemeler mevcuttur'' dedi.
Hakimlik vakar ve onuruna ve kişisel haysiyetine dokunan veya görev gereklerine uymayan olası davranışlarda, görevli kurulların çalıştırılmasının, kuralların uygulanmasının, yargıyı saygın ve güçlü kılacağını vurgulayan Ok, "Yargıya güveni aşındıran olumsuz tutum, kurul ve kuralların çalıştırılmadığı, koruma ve olayları örtme eğilimi olduğu kanaatinin toplumda yer etmesidir'' ifadesini kullandı.
Olayların üzerine ciddiyetle ve etkin bir biçimde gidilmesi, görevli kişi ve kurulların görevlerinin farkında olarak tutum ve vaziyet almalarının, bu kanının oluşmasını önleyeceğini belirten Ok, sahip olunan hakimlik sıfat ve unvanın, kuralların uygulanmasında daha katı tutumu haklı kılacağını ifade etti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.