logo
23 KASIM 2025


Gönül Dostları

02.10.2001 00:00:00
Şemseddin Ahmed Sivâsî hz.

Bir rüyasını şöyle anlatır: "Bir tepe üzerinde büyük bir ağaç, bu ağacın yedi büyük dalı var. Elimde Mushaf-ı Şerif bulunuyor. Bu mushafı o ağacın en yüksek dalına asmak istiyordum. Bu sırada şiddetli bir rüzgar esip, ağacı kökünden devirdi. Eyvah bu ne haldir diye üzülürken uyandım. Ertesi sabah rüyamı hocam Müslihuddîn Efendiye anlattım. "Rüyan aynı ile vaki olcaktır. Ağaçtan murad bizim vücudumuzdur. Yakında göçeriz. Lakin bizden önceki hocalar dua edip secdede asa verirlerdi. Biz dahi size icazet verelim" deyip, elleriyle icazetname yazdılar. Aradan birkaç gün geçmeden rüya aynı ile vaki olup, hocam vefat etti. Hocamın vefatıyla yetim kaldım. Mumu sönmüş eve, suyu çekilmiş değirmene döndüm."

Şemseddin Ahmed Sivâsî, hocası Amasyalı Muslihuddin Efendinin vefatından sonra, mübarek, veli bir zat bulup, talebe olmak istedi. Tokat'taki zahid ve muttaki, yüz yaş civarında bulunan Şeyh Mustafa Kirbasi adında bir zata gidip, talebe olmak istedi. O zat; "Sen gençsin, ben ise ihtiyar ve hastalıklıyım. Riyazete (nefsin istemediklerini yapmak) kuvvetim yoktur. Seni terbiye ile meşgul olamam" dedi. Şemseddin Ahmed Sivâsî; "O zaman benim halim ne olacak? Ben buraya terbiye etmeniz ve yetiştirmeniz için geldim" deyince; "Sen bu işte halis ve sadık mısın?" diye sordu. Şemseddin Ahmed Sivâsî; "Evet" cevabını verince, başını önüne eğip, bir müddet bu halde kaldıktan sonra başını kaldırıp; "Altı aya kadar Allah-ü Teala, ya seni kamil bir rehberin huzuruna gönderir veya böyle bir zatı seni terbiye için gönderir" dedi ve Şemseddin Ahmed Sivâsî'ye hayır duada bulundu.

Şemseddin Ahmed Sivâsî bundan sonra, tekrar Zile'ye dönüp, ilim öğretmekle meşgul oldu ve Muhtasar-ı Menar üzerine, Zübdet-ül-Esrar adlı bir şerh yazdı. İlim öğretmekle meşgulken, Tokat'a, meşhur nahiv alimi Şemseddin Efendiyi ziyarete gitti. Şemseddin Efendi onu görünce; "Ben de senin gelmeni arzuluyordum. Çünkü sen akıllı, anlayışı ve kavrayışı iyi birisin. Memleketimize Şirvan'dan veli bir zat geldi. Bizlere vâz ve nasihat ediyor. Anlattıkları okuyarak öğrenilecek akıl ve zeka ile söylenilecek şeyler değil. Konuştukları Allah-ü Teala'nın ihsanı olan bilgiler. Haydi onun yanına gidelim" dedi. Birlikte kalkıp gittiler. Böylece Abdülmecid-i Şirvani'nin sohbetine ve mübarek ellerini öpme şerefine kavuştu. Abdülmecid Şirvani sohbetinin sonuna doğru; "Ey Şemseddin Ahmed Sivâsî! Benim, Allah-ü Teala'nın emri ve sevgili Peygamber Efendimizin işaretiyle kendi memleketimi, ailemi ve sevenlerimi terk edip, dağ ve beldeleri aşıp gelmem, sadece seni irşad ve terbiye içindir" buyurdu.

Şemseddin Ahmed Sivâsî bu anı şöyle anlatır: "Abdülmecid Şirvani'nin bu sözünü duyunca, Şeyh Mustafa Kirbasi'nin daha önce verdiği müjdeyi hatırladım, hesab ettim, tam altı ay geçmişti." Şemseddin Ahmed Sivâsî bu esnada Allah-ü Teala'ya dua etti. Kalbinden Allah-ü Teala'dan başka her şeyin sevgisi gitti. Allah-ü Teala'ya hamd edip; "Aradığımı buldum" dedi.

Abdülmecid Şirvani'nin sohbetine kabul edilişini şöyle anlatır: O zatın huzuruna varınca, bu fakirde istek ve arzu görüp; "Siz bu civardaki kasaba ve şehirlerin tanıdığı meşhur ve halk nazarında yüksek birisiniz. Böyleyken huzurumuzda zilleti ve dervişliği kabul edersiniz. Halktan rağbet göremezsiniz. Çünkü bu yol sıkıntılar ve meşakkatler yoludur" buyurunca;

Canlar feda muhabbet-i canana ser değil,

Eshâb-ı aşka terk-i ser etmek hüner değil."

dedim.

Bunun üzerine; "Sen sadık bir talebesin. Biz de seni irşad etmekle vazifeliyiz. Riyazet ve mücahedeye tahammül edersen, az zamanda rıza-i ilahi'ye kavuşursun" buyurup,

"Yara yol iki kademdir birisi cana bas,

Çünkü bu meydana geldin mert isen erdine bas"

beytini okudu ve fakiri kabul buyurdu."

Abdülmecid Şirvani'nin hizmetinde bulunup sohbetinden istifade etti. Feyz alıp tasavvuf derecelerinde yükseldi. Dünya sevgisinden uzaklaşıp hakikate yöneldi.

Şemseddin Sivasi, Abdülmecid Şirvani'den kısa zamanda feyz alıp, tasavvufun yüksek derecelerine kavuştu. Bir gün hocası haber göndererek, yanına çağırdı. Hayır duada bulunarak insanlara, Allah-ü Teala'nın dinini ve sevgili Peygamber Efendimizin güzel ahlakını anlatmakla vazifelendirdi. Şöhreti her tarafta duyuldu. Devrin Sivas valisi Hasan Paşa, kendisini Sivas'a davet edip, yaptırdığı dergaha yerleştirdi. Aynı zamanda yaptırdığı caminin imamlığı da kendisine verildi. Orada ilim öğretti, insanlara vâz ve nasihatle meşgul oldu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
İran'dan ABD çıkışı geldi
"ABD, müzakere konusunda ciddi değil"
COP31'de Türkiye kararı
2026'da ev sahibi Türkiye olacak
İstanbul'da fabrika yangını
Güngören'deki yangına müdahale ediliyor
Türkiye'nin en büyük toplu can kayıplarından biri
97 kişinin öldüğü o ev aradan geçen 45 yıla rağmen olayın izlerini taşıyor
Kazandı ama ağır yaralı!
Galatasaray derbi öncesi hata yapmadı
Özel'den 'Mansur Yavaş' tepkisi
'İmamoğlu'na yapılanın aynısı...'
'Hukuk bir gün herkese lazım olacaktır'
Mansur Yavaş'tan soruşturma tepkisi
‘İktidarın görevi halkın refahıdır’
‘İlla birini görmek istiyorsanız Türk Milletini görün’
Amerikalı Osmanlı tarihçisinden farklı bir bakış
Osmanlı ordusu neden zayıfladı?
Ticaret Bakanlığı'nın kararı bekleniyor!
Paslanmaz çeliğe ek vergi 300 bin kişiyi işinden edecek
Dezenflasyon süreci yavaş seyrediyor
IMF: Türkiye'de ekonomik riskler hala daha yüksek
Maduro'dan ABD'li öğrencilere mesaj:
"Savaşı durdurun, savaşa hayır"
Trump, Mamdani ile görüşmeyi değerlendirdi
"Çok üretken bir toplantı"
Bu işin sonu nereye varacak?
Devletin borcu katlanıp duruyor
Yapıların yüzde 60'ının çürük olduğu İzmir risk altında
Ege'de deprem riski yüksek
İran'dan ABD çıkışı geldi
"ABD, müzakere konusunda ciddi değil"
COP31'de Türkiye kararı
2026'da ev sahibi Türkiye olacak
İstanbul'da fabrika yangını
Güngören'deki yangına müdahale ediliyor
Türkiye'nin en büyük toplu can kayıplarından biri
97 kişinin öldüğü o ev aradan geçen 45 yıla rağmen olayın izlerini taşıyor
Kazandı ama ağır yaralı!
Galatasaray derbi öncesi hata yapmadı
Özel'den 'Mansur Yavaş' tepkisi
'İmamoğlu'na yapılanın aynısı...'
'Hukuk bir gün herkese lazım olacaktır'
Mansur Yavaş'tan soruşturma tepkisi
‘İktidarın görevi halkın refahıdır’
‘İlla birini görmek istiyorsanız Türk Milletini görün’
Amerikalı Osmanlı tarihçisinden farklı bir bakış
Osmanlı ordusu neden zayıfladı?
Ticaret Bakanlığı'nın kararı bekleniyor!
Paslanmaz çeliğe ek vergi 300 bin kişiyi işinden edecek
Dezenflasyon süreci yavaş seyrediyor
IMF: Türkiye'de ekonomik riskler hala daha yüksek
Maduro'dan ABD'li öğrencilere mesaj:
"Savaşı durdurun, savaşa hayır"
Trump, Mamdani ile görüşmeyi değerlendirdi
"Çok üretken bir toplantı"
Bu işin sonu nereye varacak?
Devletin borcu katlanıp duruyor
Yapıların yüzde 60'ının çürük olduğu İzmir risk altında
Ege'de deprem riski yüksek
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.